Serbest Kürsü

ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI CHAT


Girdab-ı Bela’ya an kaldı










Dininin nizamını iyi kavramış Mü’min tabii olarak sosyal bir insandır da. Çünkü hayatta bir davet sahibidir. Davetle yükümlü insanların, öteki insanlarla dostluk kurması ,onlarla samimi münasebet kurması,onlarla muamelelerde bulunması kaçınılmazdır.










Yaratan’a karşı kulluk vazifesini yerine getirme ve çalışma dışında kalan vakti faydası olan bir amelle meşgul olarak geçirmek; Kulluk vazifesi ve çalışmak için yeni güç kazanmak üzere kalbi rahatlatmak; hoş zaman geçirmek.

İslâm'da emre itaatin önemi-örneği ve bir mûcize

İslâm'da emre itaatin önemi-örneği ve bir mûcize

Ashâb-ı kirâmdan Avf bin Amr (r.a.) anlatıyor:

“Ben, Selmân-ı Fârisî, Huzeyfe bin Yeman, Nûman bin Mukarrin ve Ensar’dan altı kişi, bize ayrılmış olan kırk arşınlık yeri kazıyorduk. Zübab dibinden kazarak nemli tabakaya kadar inmiştik ki; Allah Teâlâ, hendeğin karnından karşımıza ak ve parlak bir kaya çıkardı. Onunla uğraşırken balyoz, kazma-kürek ve külünk gibi demir âlet ve edevâtımız kırıldı. Âciz kaldık. Bunun üzerine Selman’a,

— Ey Selman, Resûlüllah (s.a.v.)’a git de, şu kayadan dolayı çektiğimizi haber ver, dedik.

Resûlüllah Efendimiz, o sırada kıldan dokunmuş bir Türk çadırının içinde dinleniyordu. Selmân (r.a.),

Evlenmeden önce neler yapmamız gerekir?

Niçin evleniriz ;Temelde hepimiz başka insanlarla iletişim kurmayı arzu ederiz. Olgunlaştıkça da bu his bizi yakından ve derinden sevecek bir kişiyi özleyip, aramaya iter. Almakta vermekte sevginin olmazsa olmaz bölümleridir. Biri olmadan öteki pek uzun ömürlü olmaz. Evlenmenin temel nedenlerinden bir tanesi beraberlik,birine sahip olmak ve birine ait olmak duygusu, bundan doğan yakınlık, can yoldaşlığı, istenmek, anlaşılmak, çocuk sahibi olmak, kendi düzenini kurmaktır. Bunlar vazgeçilmez duygusal öğelerdir. Yine bunlar cinselliği yalnızca fiziksel yönden değil, ruhsal yönden de tamamlar.

KÖTÜ AĞIZ KOKUSU (HALITOSIS)

Kötü ağız kokusu, çoğu zaman mahcubiyete, sosyo-psikolojik problemlere sebep olur; hatta evlilikleri bile etkileyebilir.

SEBEPLERİ:

Ağız boşluğunda yaşayan bakterilerin artıkları olan sülfürlü bileşikler kötü kokuya yol açar. Ölü ve ölmek üzere olan bakteriler sülfür bileşikleri açığa çıkarır.

Bakteri tabakaları ve yiyecek artıkları dilin arka tarafında birikir. Dilin yüzeyi oldukça pürüzlü bir yapıdadır ve bakterilerin yaşamasına elverişli bir özelliğe sahiptir. Büyük miktarda sülfür bileşikleri de bu alanlarda birikir.

Eğer diş yüzeyi temizlenmezse kısa sürede bakterilerin yaşamasına elverişli bir hal alır.

Kadınlarda cinsellik araştırması

Kadınların cinselliğe bakışını yansıtan bir araştırma, özellikle Suudi kadınlarla ilgili çarpıcı sonuçlar ortaya koyarken, bu kadınların yüzde 97'sinin eşlerinin tatminini ''vazgeçilmez'', yüzde 93'ünün ise kendi tatminlerini aynı derecede önemli gördüğü belirlendi.

Bir ilaç firması tarafından 14 ülkede 14 bin kadın üzerinde gerçekleştirilen ''Cinsellik ve Modern Kadın Araştırması''na göre, Suudi Arabistan'da ve diğer Arap toplumlarının çoğunda cinselliğin evlilikte önemli bir rol oynadığı, ''tadına varılacak bir armağan'' olarak görüldüğü bildirildi.

Bir Peygamber Ahlakı: Kötülüğe İyilikle Karşılık Vermek

Adamın biri Hz. Ebu Bekir’e gelip sürekli hakaret etti, o hakaret ettikçe Hz. Ebu Bekir dinledi. Cevap vermedi. Orada bulunan Peygamber Efendimiz tebessüm ediyordu. Nihayet Hz. Ebu Bekir dayanamayıp sert bir karşılık verince Hz. Peygamberin çehresi değişip oradan ayrıldı. Hz. Ebu Bekir peşinden koşup ayrılmasının sebebini sorunca:’’Sen sükut ettikçe bir melek senin yerine ona cevap veriyordu fakat sen ağzını açınca yanına Şeytan geldi. Ben Şeytan’ın olduğu yerde bulunmam’’ dedi. Kötülüğe kötülükle karşılık vermek, Peygamberimizi ve melekleri hoşnut etmezken Şeytanı sevindirmiştir.

Kadının Sesi...

Kadının sesi:

Kadının sesinin avret olup olmamasında ihtilaf olundu. Racih kavil üzerine kadının sesi avret değildir. Nehir’de “Avret olmaması görüşüne itimat uygun olur” dedi. Bunun mukabili Neval’de olandır ki o da şudur:

Kadının namesi avrettir. Kadının, Kur’an-ı Kerimi yine kadından öğrenmesi daha güzeldir. Rasülullah “Namaz kılan kadının önünden geçen olursa tespih yapmaz elini vurur, erkek ise sesle tesbih yapar” buyurdu. Kadının sesini erkeğe işittirmesi güzel olmaz. Kafi’de “Kadın sesli olarak telbiye yapmaz çünkü sesi avrettir” dedi. Muhıt’de ezan bahsinde bunu söyledi.

Cennete İlk Girecek Kadın

Bir gün Rasulallah (s.a.v) efendimiz kızı Hz. Fatıma' ya şöyle der ;

- Cennete giren ilk kadın kimdir biliyormusun ?

Hazreti Fatıma cevap verir ;
- Ey Fahr-i Kainat ben değilmiyim ?

Rasulallah efendimiz der ki ;
- Hayır, filan yerde filan evde bir kadın var o dur.

Hazreti Fatıma şöyle der ;
- Ne amel işlemektedir de cennete giren ilk kadın olacaktır
Rasuallah efendimiz cevaben git onu ziyaret et görürsün der. Hazreti Fatıma hazırlanıp o kadının evine gider. Kapıyı çalar çok çirkin bir ses ona cevap verir.

- Kimsiniz ?

Hazreti fatıma şöyle der ;
- Ben Fatıma.

- Hangi fatıma? Der kadın,

Hazreti Fatıma şu cevabı verir ;
- Rasualllah (s.a.v) in kızı Fatıma.

Kadın şöyle seslenir.

Etme Yoksa Sende Bulursun !!!

İnsanlar, dünyada yaptıklarıyla haşır ve naşır olacakları gibi ahiretede ayrıca cezasını göreceklerdir..Rızkını haram yerden almış, zalim ve zulumkar olmuş, başkasının hakkına tecavuz etmiş , vs …..
Çevremizde duyuyoruz, kaynağı hep haram yerden gelmiş servet sahiplerinin sonlarını görüyoruz, zalim ve zülümkar olanların sonunu duyuyor görüyoruz, başkasının hakkına tecavuz edenlerin aynısı onlarında başına geldiğini görüyor ve duyuyoruz. Bunlar gibi binlercesi. Karşılığını bulma olayları…
Bir söz var “NE EKERSEN ONU BİÇERSİN” yerinde ve doğru bir söz.

Kafirlerin Cehennem Azabı-Cehennemde Hulud Meselesi

Bismillahir Rahmanir Rahim

Kur’an-ı Kerim, Küffarın Cennete Girmesini, Devenin İğne Deliğinden Girmesine Ta’lik Etmiş Ve Belagat-ı Kelamiyeye Aşina Olan Hiçbir Muhatabın Şüphe Etmeyeceği Üzere Bunu, Muhale (Vak-ı Olması, Kabil-i Mümkin Olmayan’a)Ta’lik Sadedinde Söylemiştir.
Kudret-i İlahiyye’ye Göre Deveyi Küçültüp İğne Deliğine Sokma Mümkündür Diye Söyleyip, Bu Suret-i Ta’lik’ten, Onlar (Kâfirler) İçin Duhulü Cennet Ümidini İstidlale Kalkışmak Azim Bir Hatadır.

Kimse kimseyi kandıramaz.Sadece kandırdığını zanneder o kadar...

Şunu unutmayalım hiç kimse kimseyi kandıramaz.Sadece kandırdığını zanneder o kadar.Diyelim bir başkasını kandırdın ya Allahı nasıl kandıracaksın.Bazı insanlar eğer üstüne alınmak isteyen varsa alına bilir.Bir kadın düşünün yemediği halt kalmamış.Yatmadığı insan yok.Orucunu bile seksle açıyor.Fakat aynı zamanda da namaz kılıyor.Ve bu insan dinden bahsediyor ve kendisini dindar birisi olarak göstermeye çalışıyor.İnsanlara saliha kadınmış izlenimi veren imaj kendisine veriyor.Ve daha sonra evlenmeye karar veriyor.Aynı zamanda evleneceği adam da beş vakit namaz kılıyor.Hep dinden falan bahsediyor.O da kendisini Allah yoluna adamış insan gibi gösteriyor.Fakat aynı şekilde kızlara ahlaksız teklifler bulunuyor ve ağıza alınmayacak k

Sevdiğim insan beni namuslu olduğum için istemedi(!)

Selamlar.Sizlerle kendimle ilgili bir konuyu paylaşmak istiyorum.Ve hakikaten kendimi bu konuda huzursuz hissediyorum.Ben hayatımda ilk defa duygusal anlamda bir insanı sevdim ve ona aşık oldum.Ona hayatımda senden başka hiç kimse olmayacak ve sen benim için ilk ve son olacaksın dedim.Ve o insan benim elimi tuttu ve öptü beni.Ve benden bir takım beklentileri oldu.İşte ben seks yapmak isterim falan dedi.Bende ona evlenmeden böyle birşeyin mümkün olmadığını söyledim.Sen evlenilecek kızsın git bakasıyla evlen dedi bana.Bende ona beni öptün bir başkasının yüzüne nasıl bakarım dedim senden başkası bana haram dedim.O da bana bu tür şeyler gayet normal dedi.Ve biz tartıştık.Aramızda bir takım sorunlar yaşandı.O insan bana orospu ve fahişe ben seninl

Kimin Ne Olduğunu Allah Bilir Ancak !!!

İnsanlar hep ben bilirim ,en iyi benim,ben çok okumuşum gibi şeylerle kendilerini üstün tutarlar.Ama bu üstünlük taslamasıyla,diğer insanları düşürme ,kırıcı laf etme,günahkar deyip,özür ve af dilemesinde ısrar eden insanlar,yanlış yaptıklarının farkında olmadıkları gibi,bildiklerininde kendilerine ve başkalarınada fayda sağlamıyacağı bilinmelidir. çünkü peşin hükümlü olmak iyi bir şey değildir.ve yanlıştır.
onu örnekleyen bir olayı anlatmak istiyorum ;

Padişahın İşi Ne............

Sultan Murat Han o gün bir hoştur. Telaşeli görünür. Sanki bir şeyler söylemek ister sonra vazgeçer. Neşeli deseniz değil, üzüntülü deseniz hiç değil. Veziriazam sivayuş paşa sorar:

Böyle babadan böyle evlad olur

Tâbiînden, İslâm âleminde Eshâb-ı kirâmdan sonra yetişen evliyânın ve âlimlerin en büyüklerinden İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe hazretleri'nin babası Sâbit hazretleri, daha bekar iken temiz ahlâklı, takvâ ve verâ sâhibiydi. Zühdü, salahı ve ilmi pekçoktu. Yüzünde bir nur vardı.

Bir gün bir dere kenarında abdest alıyordu. Suda bir elma gördü. Elmayı alıp, abdestten sonra elinde olmayarak dişledi. Fakat tükrüğünde kan gördü. Kendi kendine; "Şimdiye kadar bana böyle bir hal olmamıştı. Buna sebep ısırdığım elma olmalı." dedi ve buna pişman oldu.

“Sen daha iyisini bilirsin!”

Şimdi de kariyer sahibi bir erkekle evli kadının sıkıntısız, huzurlu bir aile için dikkat edeceği hususlara değinmek istiyoruz.

Tecrübeler göstermiştir ki, kendisini iyi yetiştirip geliştirmiş olması şartıyla, ilköğretim mezunu hanımla yüksek tahsilli bey de mutlu beraberlik yaşayabiliyor. Yüksek tahsilli beyin evlilikteki psikolojisini tahlil ettiğimizde karşımıza ilginç özellikler çıkıyor. İşte "yüksek tahsilli beyle geçinme sanatı"nın önemli ve hassas incelikleri: