Türk erkeklerinin cinsel sorunları
Türk erkekleri için cinsellik hayatlarının çok önemli bir parçası. Ancak cinsel sorunları yok sayıyorlar. Hem erkek hem de kadınların çoğu bu sorunları hafife alıyor, tıbbi sorun olarak algılamıyor, çoğu zaman geçici olduğunu düşünüyor ve yaşlanmanın doğal bir parçası olarak görüyor.
Toplumumuzda her 10 erkekten 3’ ünde , yaşa bağlı olarak da her 100 kadından 19-50’ sinde cinsel işlev bozukluğu bulunuyor. Yapılan araştırmalar; cinsel sağlık sorunlarının 40-80 yaş arasındaki erkek ve kadınların üçte birinden fazlasını etkilediğini ancak bu sorunları partneri ile ya da doktoruyla konuşmanın sayısının az olduğunu ortaya çıkardı.
Cinsellikle ilişkili, fiziksel, ruhsal ve sosyokültürel sağlık ve esenlik sürecinin kesintisiz olarak yaşanması olarak değerlendirilen cinsel sağlık; hem erkek hem de kadında ilişkileri, mutluluğu ve yaşam kalitesini doğrudan etkiliyor.
40-80 yaş arasındaki kadın ve erkeklerin cinsel sağlıkları ile ilgili tutum ve inanışlarını öğrenmek, seksin ve cinsel yaşamın önemini ve yaşamımızdaki rolünü tesbit etmek, kadın ve erkeklerin cinsel fonksiyon bozukluğu konusundaki tedavi arayışlarını belirlemek ve cinsel yaşama ilişkin tutumları değişik toplum ve kültürler ile karşılaştırabilmek için Prizer İlaç "Global Cinsel Tutum ve Davranışlar" konulu dünya çapında bir araştırma yaptırdı. Aralarında Türkiye’ nin bulunduğu 32 ülkede 40-80 yaş arasındaki 27 bin 500’ den fazla kadın ve erkeği kapsayan bu araştırmanın sonuçları dikkat çekti.
Türkiye ayağında; İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Samsun, Diyarbakır ve Erzurum illerimizdeki 1500 kadın ve erkekle yüz yüze görüşme yapıldı.
Araştırmaya göre, tüm yaş gruplarındaki kadınlar arasında cinsel ilişkiye girme sıklığı ayda 1-4 kez arasında değişiyor. Türk erkeklerinin ve kadınlarının diğer ülkelere kıyasla daha büyük bir bölümü (yüzde 60) , cinsel performanstaki azalmanın ikili ilişkileri etkileyeceğine inanıyor. Diğer ülkelerdeki erkeklerden farklılık gösteren sonuçlardan biri , Türk erkeklerinin yaklaşık dörtte üçünün , erkeğin cinsel ilişkiye girebilmesinin ilişki açısından önemli olduğunu düşünmesidir.
İLİŞKİYE GİRME YAŞ İLERLEDİKÇE AZALIYOR
Cinselliğin yaşamlarının önemli bir parçası olduğunu düşünen Türk kadınlarının oranı, erkeklere göre daha düşük olmakla birlikte, diğer ülkelerdeki kadınlarla benzerlik gösteriyor. Diğer dünya ülkelerinden farklı olarak, Türk erkekleri arasında cinselliğin yaşamlarının önemli bir parçası olduğunu düşünenlerin oranı çok daha yüksek bulunuyor. Özellikle 40-49 yaş arasındaki kadınlardaki cinselliğe önem verenlerin oranı anlamlı şekilde düşüyor.
Araştırmaya göre, Türk erkek ve kadınlarının ortalama olarak yüzde 71’i son bir yıl içinde cinsel ilişkiye girmiş. Erkekler arasında son bir yıl içinde cinsel ilişkiye girdiğini belirtenlerin oranı ise yüzde 83. Cinsel ilişkiye girme sıklığı yaş grubu yükseldikçe azalıyor.
Araştırma’ da Türkiye’de partneriyle ilişkisinin fiziksel olarak zevk verici ve duygusal olarak tatmin edici olduğunu düşünen erkeklerin oranı kadınlara kıyasla daha yüksek bulundu. Erkeklerin bu konudaki memnuniyet düzeyleri yaş ilerledikçe düşüyor. Kadınlar arasında ise özellikle 40-49 yaşından sonra, memnuniyet düzeyinde anlamlı azalma görülüyor. Türk kadınlarının memnuniyet düzeyleri diğer ülke kadınlarına kıyasla daha düşük.
Erkekler arasında herhangi bir nedene bağlı cinsel işlev bozukluğu sorunu yaşayanların oranı yüzde 28, kadınlarda ise yüzde 43 civarında oluyor. Erkeklerin tüm yaşlarda yaşadığı sorunlar genelde erken boşalma ve cinsel ilişkiden zevk almama olarak açıklanıyor.
Tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi Türk erkek ve kadınları da, cinselliğe olan ilginin kadınlarda 50’ li yaşlarda, erkeklerde ise 60’ lı yaşlarda azaldığını düşünüyor.
Araştırmanın en çarpıcı sonucu ise cinsel işlev bozukluğu için çare arama yaklaşımları oldu. Cinsel sorun yaşayanların sadece yüzde 12’si bu sorununu doktor ile konuşuyor. Cinsel sorunlar eş, partner veya arkadaş ile paylaşılan kitap, dergi vb. kaynaklardan bilgi edinilmesi gereken bir sorun olarak algılanıyor. Çünkü cinsel sorunlar ciddi olmayan, geçici olduğu düşünülen, tıbbi bir sorun olarak görülmeyen ve yaşlanmanın doğal bir parçası kabul edilen bir süreç olarak algılanıyor.
Toplumumuzda her 10 erkekten 3’ ünde , yaşa bağlı olarak da her 100 kadından 19-50’ sinde cinsel işlev bozukluğu bulunuyor. Yapılan araştırmalar; cinsel sağlık sorunlarının 40-80 yaş arasındaki erkek ve kadınların üçte birinden fazlasını etkilediğini ancak bu sorunları partneri ile ya da doktoruyla konuşmanın sayısının az olduğunu ortaya çıkardı.
Cinsellikle ilişkili, fiziksel, ruhsal ve sosyokültürel sağlık ve esenlik sürecinin kesintisiz olarak yaşanması olarak değerlendirilen cinsel sağlık; hem erkek hem de kadında ilişkileri, mutluluğu ve yaşam kalitesini doğrudan etkiliyor.
40-80 yaş arasındaki kadın ve erkeklerin cinsel sağlıkları ile ilgili tutum ve inanışlarını öğrenmek, seksin ve cinsel yaşamın önemini ve yaşamımızdaki rolünü tesbit etmek, kadın ve erkeklerin cinsel fonksiyon bozukluğu konusundaki tedavi arayışlarını belirlemek ve cinsel yaşama ilişkin tutumları değişik toplum ve kültürler ile karşılaştırabilmek için Prizer İlaç "Global Cinsel Tutum ve Davranışlar" konulu dünya çapında bir araştırma yaptırdı. Aralarında Türkiye’ nin bulunduğu 32 ülkede 40-80 yaş arasındaki 27 bin 500’ den fazla kadın ve erkeği kapsayan bu araştırmanın sonuçları dikkat çekti.
Türkiye ayağında; İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Samsun, Diyarbakır ve Erzurum illerimizdeki 1500 kadın ve erkekle yüz yüze görüşme yapıldı.
Araştırmaya göre, tüm yaş gruplarındaki kadınlar arasında cinsel ilişkiye girme sıklığı ayda 1-4 kez arasında değişiyor. Türk erkeklerinin ve kadınlarının diğer ülkelere kıyasla daha büyük bir bölümü (yüzde 60) , cinsel performanstaki azalmanın ikili ilişkileri etkileyeceğine inanıyor. Diğer ülkelerdeki erkeklerden farklılık gösteren sonuçlardan biri , Türk erkeklerinin yaklaşık dörtte üçünün , erkeğin cinsel ilişkiye girebilmesinin ilişki açısından önemli olduğunu düşünmesidir.
İLİŞKİYE GİRME YAŞ İLERLEDİKÇE AZALIYOR
Cinselliğin yaşamlarının önemli bir parçası olduğunu düşünen Türk kadınlarının oranı, erkeklere göre daha düşük olmakla birlikte, diğer ülkelerdeki kadınlarla benzerlik gösteriyor. Diğer dünya ülkelerinden farklı olarak, Türk erkekleri arasında cinselliğin yaşamlarının önemli bir parçası olduğunu düşünenlerin oranı çok daha yüksek bulunuyor. Özellikle 40-49 yaş arasındaki kadınlardaki cinselliğe önem verenlerin oranı anlamlı şekilde düşüyor.
Araştırmaya göre, Türk erkek ve kadınlarının ortalama olarak yüzde 71’i son bir yıl içinde cinsel ilişkiye girmiş. Erkekler arasında son bir yıl içinde cinsel ilişkiye girdiğini belirtenlerin oranı ise yüzde 83. Cinsel ilişkiye girme sıklığı yaş grubu yükseldikçe azalıyor.
Araştırma’ da Türkiye’de partneriyle ilişkisinin fiziksel olarak zevk verici ve duygusal olarak tatmin edici olduğunu düşünen erkeklerin oranı kadınlara kıyasla daha yüksek bulundu. Erkeklerin bu konudaki memnuniyet düzeyleri yaş ilerledikçe düşüyor. Kadınlar arasında ise özellikle 40-49 yaşından sonra, memnuniyet düzeyinde anlamlı azalma görülüyor. Türk kadınlarının memnuniyet düzeyleri diğer ülke kadınlarına kıyasla daha düşük.
Erkekler arasında herhangi bir nedene bağlı cinsel işlev bozukluğu sorunu yaşayanların oranı yüzde 28, kadınlarda ise yüzde 43 civarında oluyor. Erkeklerin tüm yaşlarda yaşadığı sorunlar genelde erken boşalma ve cinsel ilişkiden zevk almama olarak açıklanıyor.
Tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi Türk erkek ve kadınları da, cinselliğe olan ilginin kadınlarda 50’ li yaşlarda, erkeklerde ise 60’ lı yaşlarda azaldığını düşünüyor.
Araştırmanın en çarpıcı sonucu ise cinsel işlev bozukluğu için çare arama yaklaşımları oldu. Cinsel sorun yaşayanların sadece yüzde 12’si bu sorununu doktor ile konuşuyor. Cinsel sorunlar eş, partner veya arkadaş ile paylaşılan kitap, dergi vb. kaynaklardan bilgi edinilmesi gereken bir sorun olarak algılanıyor. Çünkü cinsel sorunlar ciddi olmayan, geçici olduğu düşünülen, tıbbi bir sorun olarak görülmeyen ve yaşlanmanın doğal bir parçası kabul edilen bir süreç olarak algılanıyor.
Konular
- annemi namaz konsunda ikna!!!1
- kabir ölüye neler söyler
- Müminlerin Harama Nazar Etmekten Men Edilmesinin Hikmetleri ( 2 )
- "ZENGİNLİK ZÜHDE MANİ DEĞİLDİR"
- ALLAH RIZASI İÇİN BANA YARDIM EDİN...
- SELANİK' TEN ESEN RÜZGÂR
- Namaz Şükreden Kul Olmaktır.
- BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, BİR ACININ ARDINDAN 90 SENE
- "Hüsn'ü zan İbadettir"
- "Haşyette melekleşenler"
- "Tercih hatası yapmayın"
- "kehf suresinde anlatılan kıssalar birbiriyle irtibatlımıdır?Bu kıssaların günümüze bakan yönleri nelerdir?
- Pedofili ve Vesvese Derdine Çareler
- Şehveti Yenmek
- BİR ANADOLU SABAHINA UYANMAK
- bu bir ask hikayesi okuyun
- Zeki ogrenci
- Azrail a.s.
- Şehit Askerin Annesine Son Şiiri
- ALLAH KorkuSu
- "TEBÜK'TE BİR DOĞRULUK DESTANI"
- çok çağresizimmm kardeşlerim...
- "İFFET ABİDELERİ"
- İbrahim Amca'nın Hikayesi!
- Müminlerin Harama Nazar Etmekten Men Edilmelerinin Hikmetleri(3)
- HZ, PEYGAMBER Efendimiz buyuruyor ki!!
- Can sıkıntısı ve Chat belâsı
- "gerçek hürriyet"
- FLÖRT BU KADAR ÖNEMLİMİ?
- Türbanlı mühendis kıza sevişme görüntülü şantaj