Amel

Zan ve İftiradan Kaçınmak

İnsanların üzerinde çok durmadığı ve önemsemediği bir konu olsa da zan, ayetlerde Rabbimizin kaçınmamız gereken bir tavır olarak bizlere defalarca hatırlattığı kesin bir emirdir.

Namaz kılmak, oruç tutmak konusunda gösterdiğimiz titizliği, zandan kaçınmak konusunda da göstermekle mükellefiz. Çünkü Rabbimiz, “Ey iman edenler, zandan çok kaçının; çünkü zannın bir kısmı günahtır… (Hucurat Suresi, 12) buyurarak bu konuda kesin hükmünü bize açıkça bildirmiştir.

DÜNYA HAYATI OYUN VE OYALANMADIR

Yaşadığımız her an, Allah’ın bizler için yarattığı güzelliklerle ve nimetlerle karşılaşırız; soluduğumuz hava, doğadaki muhteşem manzaralar, çiçekler, yüzlerce çeşit hayvan ve yaşamımızı sürdürmemiz için gerekli olan sayısız yiyecek… Ancak; saymakla bitmeyecek kadar çok olan, bu eşsiz nimetlerle dolu dünya hayatı hakkında bilinmesi gereken önemli bir gerçek vardır.

Hesap Günü

Dünyada yaşayan insanların büyük çoğunluğu için hayat sadece bu dünyayla sınırlıdır ve ölümle birlikte herşey sona erecektir. Bu yüzden kendilerini sadece bu dünyanın meşgalelerine adar, ahiretleri için hiçbir şey yapmazlar.

Bazı insanlar ise ahirete inanırlar ancak inandıkları halde Allah yolunda yaşamak yerine dünya hayatının dışta görünenine kapılırlar ve gaflet içinde yaşarlar.

'Onlar, dünya hayatından (yalnızca) dışta olanı bilirler. Ahiretten ise gafil olanlardır.' (Rum Suresi, 7)

KURAN’DA İSTİŞARENİN ÖNEMİ

Kuran ahlakı ile ahlaklanan müminler, her hangi bir konuda karar almaları gerektiğinde mutlaka birbirleriyle fikir alışverişinde bulunur ve ortak karar alırlar. Rabbimiz, Şura Suresi’nin 38. ayetinde istişareye, namaz ve infak ibadetinin yanında yer vererek, Müslümanlar için bu konunun önemine dikkat çekmiştir.

"Rablerine icabet edenler, namazı dosdoğru kılanlar, işleri kendi aralarında şura ile olanlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak edenler." (Şura Suresi – 38)

DÜNYA HAYATI GEÇİCİDİR, ASIL YURT AHİRETTİR!

Hayatınızda sizin için önemli olan şeyleri alt alta sıralayın. Sıraladığınız bu konulardan, bir gün yok olacak olanların üzerini çizin. Geriye ne kalıyor? Koskoca bir hiç, öyle değil mi? Hayatımızı yok olup gidecek şeyler üzerine kuruyor ve bunlara sahip olmayı, kendimize tek amaç ediniyoruz. Oysa şuana kadar yaşamış olan hiç kimse, dünya hayatında sahip olduğu hiçbir şeyi öldükten sonra beraberinde götürememiştir.

Hâla Şükretmeyecekmisiniz ?

Bazı insanlar “Allah bana ne verdi ki bende ona ne vereyim” yada niye şükredeyim. diyerek Allaha ve verdiği hadsiz nimetlere karşı nankörlük etmektedirler.Bu tür insanlar eğer gözlerini mevcudata çevirseler Allaha şükretmek için milyonlarca sebebin olduğunu görürlerdi.ve böyle bir sözü söyleme gafletini göstermemiş olurlardı.
Ey gaflette giden insan başını kaldır ve bütün mevcudata bak şükretmek için rabbimiz bizlere neler vermiş.dar aklının nazarıyla göremiyorsan bari vicdanını akıl ve kalp gözüyle bak görmeye çalış.

İNKAR EDENLER ŞEYTANIN ESİRİ OLMUŞLARDIR

Şeytan, Allah’ın katındaki makamını Adem’e secde etmemesi yüzünden kaybetmiş ve bu nedenle insana düşman olmuştur. İman edenler dışındaki bütün insanları Allah yolundan saptırmak, Kuran’ın emirlerinden uzak tutmak ve Allah’ın sınırlarını çiğnetmek için and içmiş ve bunun için kıyamete kadar Allahtan süre istemiştir.

Demişti ki: "Şu bana karşı yücelttiğine bir bak; andolsun, eğer bana kıyamet gününe kadar süre tanırsan, onun soyunu -pek az dışında- kuşkusuz kendime bağlı kılacağım. (İsra Suresi -62)

Bedenini Semizletip Ruhuna Zulüm Orucu Tutturanlar.

İnsanın dış elbisesi iki hikmete bakar birincisi onu soğuktan sıcaktan rüzgardan ve bütün dış etkenlerden koruyarak,bedenini sıcak tutup ısı derecesini muhafaza ederek hastalanmasını engeller.ikincisi ise bedenindeki çirkinlikleri örterek bir nevi setr eder.settar isminin iktizasıyla cemil isminin güzelliklerini zinnet suretinde gösterir..Nasıl ki dış elbise insanı dış etkenlerden koruyup setr eder.öylede beden elbisesi de ruhu dış etkenlerden koruyan bir elbisedir.Bedenin elbiseye ve gıdaya ihtiyacı olduğu gibi ruhunda beden elbisesine ve gıdaya ihtiyacı v

Müslümanların Günah ve Haramlara düşmesinde haram lokmanın etkisi.

Müminlerin harama ve günahlara düşmelerinde boğazından geçen gıdaların helal ,haram veya şüpheli olup olmadığına dikkat etmemesinin büyük etkisi ve tesiri vardır. Özellikle helal ve haramları birbirine karışıp, helal ve haramların aynı tezgahlarda satıldığı bu zamanda, haramlığı açık olan yada şüpheli olan şeylere Müslümanların dikkat etmeyerek, islamın ona çizdiği helal haram ve şüpheli sınırlarını çiğneyerek dikkatsizlik ve hassasiyetsizliği yüzünden vücudun fizyolojik ve biyolojik hassas dengesini bozmaktadır.

Müslümanların Harama ve gühaha çabuk düşmelerinde İmanı zaifiyetin etkisi.

Müminlerin haramlara çok çabuk düşmelerinin ve günahlara mübtela olmalarının en mühim sebeplerinden biriside İmani Zaaifiyetttir. İnsanın nefsine uyarak günahlara gitmesinin, kendini günahlardan kurtaramamasının, ibadet etmeyişinin veya ibadet etsede ibadetlerine riya, ucub gibi hislerin karışmasının hepsinin- temelinde hep iman zafiyeti vardır. Nefsani arzulardan kurtularak,günahtan ve haramlardan içtinap edip, ibadetlerde ihlasa ermek ancak imanın kuvvetlenmesiyle olur. imanı zaifiyet müslümanın imanını taklitten tahkikiye çıkarmamasıdır.

ZEHİRLİ OKLAR,,,

zehirli oklar sadece günmüzün teknolojisimi?
kendi zehirli oklarımız yokmu bunu düsündükmü hic
DİLİMİZ...allah ın bize kur an okumamız icin güzel seyler söylememiz icin verdigi bu organı hicmi zehirli bir ok olarak kullanmıyorum hicmi o dilimizden ürettigimiz kelimelerle insanları zehirli bir ok gibi vurmuyoruz hicmi allahın yasakladıgı haram dedigi seyleri konusmuyoruz

KADER SOHBETİ

Sedirin üzerinde bir o tarafa, bir bu tarafa dönüyor, elini bazen başının altına koyuyor, bazen aşağı sarkıtıyordu. İç âlemi karmakarışıktı. Hâlâ o tartışmanın tesiri altındaydı.

“Tekin’leri niçin susturamadım?” diye kızdı kendi kendine. “Sorularını ağızlarına öyle bir tıkamalıydım ki! Gerçi beni dinlemeye de pek niyetli değildiler ya!.. İkisi iki yandan durmadan konuştular. Kantin kalabalık, her kafadan bir ses çıkıyor! Konuşamadık ki, âdeta bağrıştık! Olsun, yine de bir şeyler söyleyebilirdim!”

İNSAN BU

cok cok enteresandırinsan. diyor ahmet sahin yazarimiz ve devamını getiriyor tahlil adlı kitabında
kıs gelmeden hazırlıgını yapıyot.odun alıyor,kömür alıyor,kışlık yiyecegini buluyor.
halbuki bu hazırlıgı yaptıgı günlerde buram buram terliyor,sıcak günlerin sıkıcı havasından kurtulamayacak gibide bunalıyor.
fakat insan bunun gecici oldugunu,pek yakında sıcak havalr,yerini soguk günlere terkedecigini hatırlıyor bunun icin de o müstakbel günler icin simdiden hazırlık yapıp,tedbir alıyor.