Maneviyat

HELÂL VE HARAM YEMENİN MANEVİYATA ETKİSİ

Mevlâna Celaleddin Rumî Hazretleri Mesnevi-i Şerif’te beyan buyurmuştur ki: İnsanın ruhunu emziren iki ana vardır: Melek ve şeytan... Elbette meleğin de şeytanın da sütü olmaz. Bundan maksat, onların vasfına uygun olan sıfatlardır ve mecazidir.

Melek kimin ruhunu emzirirse, o helâl kazanca ulaşır. Şehvet ve gazap gibi hayvanî kuvvetleri takviye eden gıdayı emziren de şeytandır. Gazap geldiğinde, mümin insanın aklının üçte ikisi gider.

Gıdası haram olanın ameli çirkin olur. Kimin ruhunu da melek emzirir ve kalbine yoldaş olursa, o kimse ibadet ve taata ulaşır, halim-selim olur adeta melekleşir.

Allah’ın himayesinde olmak istiyor musunuz?

Efendimiz bir hadislerinde şöyle buyuruyor: “Allah yedi kimseyi, kendi rahmet gölgesinden başka sığınak olmayan kıyamet gününde, kendi rahmet gölgesi altında himaye buyuracaktır. (İlki) âdil imam, (ikincisi) ömrünü ibadet neş’esi içinde geçiren genç, (üçüncüsü) mescitlere dilbeste olan kimse, (dördüncüsü) Allah için birbirini sevip, Allah için bir araya gelen ve Allah için birbirinden ayrılan iki insandan her biri, (beşincisi) makam ve cemal sahibi bir kadının talebi anında (nefsine başkaldırıp) “Ben Allah’tan korkarım.” diyen adam, (altıncısı) solundakine infak ettiği şeyden, sağındaki bir şey hissetmeyecek şekilde sadakasını gizli eda eden, (yedincisi) yapayalnızken Allah’ı anıp da gözleri yaşlarla dolan.” (Buhari, Ezan, 36; Müslim, Zekat, 91)