Zinadan ve Sihâktan Sakınmak
Aralarında nikâh bağı bulunmayan bir erkek ile kadının cinsi mukarenette bulunmasına zinâ adı verilmektedir.
Kadın, fahişeliğini iki şekilde tezgahlamaktadır:
a) Nikâhlısı olmayan bir erkek île;
b) Kendisi gibi bir kadınla.
Bunlardan birinciye "zinâ", ikincisine "Sihâk" adı verilmektedir.
"Ben Müslümanın!" diyen bir genç, zinadan kaçmak ve zinaya yaklaştıran sebeplerden uzaklaşmak mecburiyetindedir.
Zinaya yol açan amillerin başında göz, el, ayak ve dil gelmektedir. Bu sebeple her mü'min, gözünü harama bakmaktan, elini harama uzatmaktan, diliyle şehvani hisleri tahrik edecek sözleri konuşmaktansakınmalıdır. Aksi halde kendini zinadan koruması güçleşmiş olur.
Bahsi geçen uzuvların zinaya vasat hazırladığına delâlet eden bir hadîs-i şerifi mealen açıklamak istiyorum: "Allah, Âdemoğlu üzerine zinadan yana olan nasibini yazmıştır. O, buna elbette erişecektir. İki gözün zinası, (harama) bakmaktır. Dilin zinası, (fuhşa teşvik eden kelâmı) konuşmaktır. Nefs bunu arzular, ırz da bunu doğrular ve (yahut) yalanlamış olur" (Ebû Dâvûd c. 2, s. 246-247).
Gözün zinası:
Gözün zinâ âmili oluşunu tesbit eden bir hadîs-i kudsîde şöyle buyrulmaktadır: "(Harama) bakmak, iblisin oklarından bir oktur. Kim benden korktuğu için harama bakmayı terkederse, ben de onu(n bu davranışını) kalbinde tadını duyacağı kâmil bir imana tebdil ederim" (Keşfül-ğümme c. 2, s. 56).
Ashab-ı kiramdan Câbir (r.a.), ansızın göze çarpacak bir manzara karşısında nasıl hareket etmek gerektiğini Resûl-i Ekrem (s.a.v.)e sormuş. Resûl-i âlîşân Efendimiz, "Gözünü başka tarafa çevir" tavsiyesinde bulunmuştur.
Göz, zinanın en seri vasıtasıdır. Yüce Rabbimiz, gözlerimizi haramdan korumamız için, onların üzerine otomatik perdeler takmıştır. Gelmesi muhtemel zarara karşı o perdeleri kapamak, insanı zinadan ve onun sebep olduğu âhiret azabından korur.
Günahın yazılıp yazılmamasında, insan iradesinin büyük tesiri vardır. Harama bakmamak için gözünü başka istikamete çeviren kimse, kendini günah kirinden korumuş olur. Hz. Ali (r a.) naklediyor. Peygamber (s.a.v.) bana şöyle buyurdu: "Bakışı ba-kış(ın ardın)a takma. Senin için olan ancak birincisidir. Diğeri senin lehine değildir" (Keşf'ül-ğumrne c. 2, s. 56).
Elin zinası:
Zinaya zemin hazırlamada eller, gözden daha ileridedir. Bir erkek nikâh düşen bir kadının elini veya vücudunun başka bir yerini şehvetle tutup sıkacak olursa, bu, elin zinası olur. Çünkü kadına şehvani bir arzu ile dokunduğunda kalbinde menfi bir his peydâ olur. Bunun aksini iddiaya kalkışan, ya yalancıdır veya erkeklik hislerinden mahrumdur. Bu iddiamızı bir misalle müşahhas hâle getirmek istiyorum. Elektrik sobasının fişini prize taktığımız zaman sobada tedrici bir ısınma başlar. Bu olmuyorsa ya ana hatta ceryan yoktur veya soba bozuktur. Ana hatta ceryan varsa ve soba sağlamsa mutlaka ısınma olur.
Bu hususta bizleri uyaran Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:
"Birinizin başına demirden bir iğne batırılması, kendine helâl olmayan bir kadına el sürmesinden hayırlıdır" (Feyz-ül-kadir c. 5, s. 258).
Dilin zinası:
Kelâm, kalpte doğmuş bulunan manânın lafız kalıpları ile ifâde edilmesidir. Şehvani ve nefsani hisleri tahrik edecek tarzdaki konuşmalar, dilin zinasıdır. Resûl-i Ekrem (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Dilin zinası (tahrik edici sözleri) konuşmaktır" (Feyz'ül-kadir c. 4, s. 66).
Erkeğin şehvani duygularını tahrik etmemek için kadının ezan okuması meşrû kılınmamıştır. Hac vazifelerini ifâ ederken okuyacağı telbiyede (Lebbeyk ilâh okumada) ve Kur'ân okumakta sesini yükseltmesine izin verilmemiştir (İbni Âbidin c. 1, s. 377).
Ayağın zinası:
Bu ifâdeden namusların pazarlandığı, yumurta ve peynir satarcasına iffetlerin satışa arzedildiği yerlerde gezip dolaşmak akla gelmektedir. Bundan başka kadının erkeğin hislerini tahrik edecek tarzda kırıtarak yürümesi de ayakların zinasıdır. Cenab-ı Hak, mü'min kadınları böyle bir davranıştan sakınmaları için şu ikazı yapmaktadır: "Gizleyecekleri zinetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar" (Sûre-i Nur 31).
Kulağın zinası:
Şehvani arzuları tahrik edecek bir konuşmayı, bu tarzda yazılmış şiiri ve bunun bestelenmiş şeklini (şarkı veya türküyü) dinlemek kulağın zinasıdır. Kulak bu gibi şeylerden korunmayacak olursa ırzın zinasına zemin hazırlanılmış olur.
Buhârî ve Müslim'in Ebû Hüreyre (r.a.)den ittifakla rivayet ettikleri bir hadis mealiyle bu mevzuyu açıklamak istiyorum:
"Âdemoğullarının üzerine zinadan nasibi yazıldı. Şüphesiz ki o, buna (varıp) yetişecektir. İki göze gelince, bunların zinası (harama) bakmaktır. İki kulağın zinası, (fuhşa dâir konuşmayı dinlemektir. Dilin zinası (fuhuş) sözü(nü) konuşmaktır. Elin zinası (yabancı kadının bir yerini) şehvetle tutmaktır. Ayaklara gelince, onların zinası, şehvânî (ve şeytânî) yolda atılan adımlardır, Kalp zinayı sevip arzular, ırz bunu ya doğrular veya yalanlar" (Müslim c. 8, s. 52).
Zinanın Zararları:
Zina fiilinin pekçok zararları vardır. Onları tahribat derecesine göre şöyle sıralayabiliriz:
a) İtikat ve imana olan zararları
Hayâ, imanın ayrılmaz bir lâzımıdır. Hayâ perdesini yırtmayan Allah'a ve insanlara karşı utanmayıterk etmeyen kimsenin bu fiili irtikap etmesi mümkün değildir. Bu hükmü bir hadîs-i şerifle belgelendirmek istiyorum. Şânı yüce Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: "Zinâ eden, zinâ ettiği vakit (kâmil bir) mü'-min olarak zinâ edemez. Hırsız, çaldığı zaman (olgun bir) mü'min olarak hırsızlık yapamaz. Şarap içen kimse, onu içtiği sırada mü'min(i kâmil) olarak içemez" (Müslim c. 1, s. 54; Buhârî c. 6, s. 241).
Hadîs-i şerîfin ifade ettiği mâna, bu suçu işleyenin mü'min olamıyacağı istikametindedir. İsiâm âlimleri, imanı nefyeden ifâdeyi, imanın aslını değil, kemâlini nefyedeceğini dile getirerek "kâmil mü'min o-lamaz" şeklinde te'vil etmişlerdir. Şayet zinanın ha-ramlığını inkâr ederek zinâ edecek olursa o zaman küfür vadisine yuvarlanmış olur.
Bu yöndeki zararı tesbit eden diğer bir hadîsi şerifte şöyle buyurulmaktadır:
"Kim zina ederse ondan iman (nuru) çıkar (ve kararsız bir hal alır). Eğer tevbe (ile dönüş) yaparsa Allah tevbesini kabul eder" (et-Terğib ve't-Terhib c. 3, s. 274).
Âlemlere ve âdemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz (s.a.v.), biz ümmetlerini uyarmakta ve şöyle buyurmaktadır
"İman bîr gömlek (gibi)dir. Allah onu dilediği kimseye giydirir. Bir kul zinâ ettiği zaman (Allah) ondan iman libasını soyar. Eğer tevbe ederse ona geri verilir" (et-Terğib ve't-Terhib c. 3, s. 373).
Değerli Gençler!
Kuvvetli bir iman kişiyi Allah Teâlâ'dan hakkıyle korkmaya sevkeder. Bu korku onun gözünde perde, elinde kelepçe ve ayağında bukağı olur. Zinâ eden kimse, bunların hepsini kırıp atmış ve imanını sarsmış olur. Mabûd-ı hakikiyi unutup, perestiş edercesine kadına bağlanan ve ona "Tanrıçam", "Mabudem" ve "İlahem" dîye hitap eden süfli kimsenin, kadını putlaştırdığının açık delili olmaktadır. Kur'an-ı Kerimin "Hevâ (ve hevesini Tanrısı edinmiş kimseyi gördün mü?"(1) dîye bahsettiği seviyesiz kimse, bu sapıklardan başka kim olabilir!
Zinanın iktisâdi zararları:
Bu ciheti izaha bir hadîs-i şerîf mealiyle başlamak istiyorum. "Zinâ, (nesillere) fakr(-u zaruret)i miras bırakır" (et-Terğib ve't-Terhib c. 3, s. 271).
Servetini şehveti uğrunda saçıp savuran, sonunda eli ve cebi boş bir hâle gelir. Kendisine ümit bağ-layan evlâdına, miras olarak altından kalkılması imkânsız bir yığın borç ile "ocaklar söndüren ve namusları kirleten adam" diye kötü nâm bırakır.
Zinanın ictimâî ve ahlâki zararları:
Zinâ eden kimse, bu çirkin fiilin alışkanlığı içinde, komşu kadın ve kızlarına da göz dikebilir. Korumakla mükellef olduğu komşu namusunu kirletmekten çekinmez. Bu cihette başkalarına da kötü örnek olur. Sonunda
ictimâî ahlâk zayıflar ve halkın birbirine itimadı kalmaz.
Ahlâk-ı hamidenin en müşahhas örneği bulunan Resûl-i âlişan Efendimiz, bir hadis-i şerifinde bizleri uyarmakta ve şöyle buyurmaktadır:
"Komşu kadını ile zina eden (yok mu?) Kıyamet günü Allah ona (rahmet nazariyle) bakmayacak, onu (afvederek) temize çıkarmayacak ve: (cehenneme) girenlerle birlikte gir ateşe, buyuracaktır" (et-Tergib ve't-Terhib c. 3, s. 279).
Zinanın yaygın hâle geldiği yerde ahlâk çöker. İmanın ayrılmaz bir lâzımı olan ahlâkın yıkılmasıyle milletler izmihlale uğrar..İsmi tarihten, yurtları coğrafyadan silinmiş ne kadar millet varsa hepsi ahlâksızlığı yüzünden çöküp gitmiştir. Ahlâkın yıkılmasında müessir olan âmillerin başında zinâ ve onu takiben içki gelmektedir.
Ahlâk çökünce zinanın çemberi daralmaya başlar. Bu rezaleti önce fâhişe kadınlarla irtikap eden ahlâksız, daha sonra namuslu kadın ve kızlara göz dikmeye ve el uzatmaya başlar.
Önceleri uzak mahallelerde dolaşan zinâ failleri, daha sonra bu çirkin işi, komşularının arasında yapma yolunu tutar. Halbuki komşu kadını, bir şahsın anası kadar muhterem ve tecavüzden masundur. Komşu kadını ile zina, kendi anasıyla zina etmeye eş durumda olan bir rezalettir (Bakınız: Tenbih'ül-ğâfilin s. 50).
Bir erkeğin komşu kadını ile zina etmesi, başka kadınlardan on tanesiyle zina etmekten daha fenadır. (Bakınız: et-Tergib ve't-Terhib c. 3, s. 279).
Buhârî ve Müslim'in ittifakla rivâyet ettikleri bir hadis-i şerifle bu hususa bir açıklık getirmek istiyorum. Abdullah bin Mes'ud (r.a) diyor ki: Ben, Resûlullah (s.a.v)den:
-"Allah katında hangi günah daha büyüktür?" diye sordum. Resûlullah:
-"Seni yarattığı halde O'na eş tutmandır" buyurdu. Ben:
-"Bu, cidden büyük. Sonra hangisidir?" dedim. Resûlullah
-"(Büyüyüp de) seninle beraber (kazancını) yiyecek korkusuyla çocuğunu öldürmendir" dedi. Ben:
-"Daha sonra hangisidir?" dedim. Peygamber (s.a.v.):
-"Komşu karısı ile zinâ etmekliğindir" cevabını verdi (et-Tergib ve't-Terhib c. 3, s. 278).
Zinanın sağlığa zararları:
Frengi, Eids (AIDS) ve benzeri zührevi hastalıklar, hep fuhuş yoluyla yayılma imkanı bulmaktadır. Cenabı Hakk'ın ihsan ettiği sağlık nimetini böylesine çirkin fiiller uğruna kaybetmek, büyük bir günâh olduğu kadar, küfran-ı nimet olur.
Zinanın ahiretteki zararları:
Muhbir-i sâdıkımız Hz. Muhammed (s.a.v.), zinanın ahiretteki azabının başlangıç noktasına ışık tutan bir hadîs-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır.
"Zina edenler (yok mu?) Muhakkak ki onların yüzleri alev almış (halde haşr) olacaktır" (et-Tergib ve't-Terhib c. 3, s. 271)
Dünyada fahişe kadın kollarının dolandığı zani-nin boynuna, âhiret hayatında zehirli bir yılan dolanıp ona işkence edecektir (Bakınız: et-Terğib, c. 3, s. 279).
İffetli Gençler!
Âhiret hayatında başına böylesine feci bir durumun gelmesini istemeyen kimse, koynunda fahişeye yer vermemelidir.
SİHÂK (sevicilik):
Kadının başka bir kadınla tatmin olma rezaletine "sihâk" adı verilmektedir. Nesilleri soysuzlaştıran bu çirkin davranış, İslâm hukuku müvacehesinde tetkike tâbi tutulduğu zaman, günah ve haramlık yönünden zina derecesinde büyük bir suçtur ve ahiret hayatında sorumluluğu vardır. Şu kadar bir fark var ki, bayağının ötesi bu çirkin işi yapanlara dünyada "zina haddi" uygulanamaz. Ancak tâzir cezası tatbik olunur. Bu ceza da hâkimin takdirine göre verilmektedir.
Resûlullah (s.a.v.) bu çirkin işi bir hadîs-i nebevilerinde şöyle beyan etmektedir: "Kadınların sürtüşmesi, onların arasında cereyan eden bir (nevi) zinadır" (Feyz c. 4, s. 103).
Bayağının ötesi bu çirkin işi, öğretmiş olmaktan çekinerek sadece günâhla alâkalı yönünü ve ahlâk dışı bir davranış olduğu söylemekle yetiniyorum. Kadın ve kızlar, kendilerini soysuzlaştıracak bir rezalete bulaşmaları için, şu hususlara dikkat etmelidirler:
a) Çıplak veya yarı çıplak denecek derecede dekolte elbise ile aynı yatağın içinde ve aynı örtünün altında bir kadınla birlikte yatmamalıdır.
b) Ahlâkına güvenmediği kadınlardan, erkekten çekinircesine sakınmalıdır. Çünkü bu tip soysuz ve ahlâksız kadınlar, bu çirkin işi dallandıra ballandıra anlatanarak, muhatabının zayıf noktalarını yakalayıp faydalanmaya çalışırlar.
c) Nefsani heveslerini kırmak için oruç tutmalı ve Allah korkusunu kalbinden çıkarmamalıdır.
ONBEŞİNCİ ÖĞÜT BITTI
Zinadan ve Sihâktan Sakınmak yorumları
askerkalp
12.01.2008o anda olme ihtimalini dusun nası ölürsen oyle dirilirsin unutma Allah gooruyor seni bi kere o an yanında belki bissuru melek var kiramen katibin dısında.1 hafta bakma yapma Allah rızası için içinde bi guzellikler hissedeceksin ve devamı gelecek insaAllah.sen bi karıs gidersen rabbin sna bi adım gelir kosaa kosa gelir...ins kurtulursun asrın illetinden.aeo
yolcu
29.10.2006dememkki sen allahtan korkmuyorsun yani tam manasıyla korkmuyorsun yani ona haşa meydan okuyorsun .. bütün günahlardan korunmak için allah c.c. tam manasıyla korkmak gerekir.
Gönül Derman
19.07.2006Böyle şeyleri izlerken Allah'ı ve iki omuzunuzda olan melekleri aklınıza getirin..
Ve biraz da kendinizle mücadele edin..izlme imkanınız varken kapatıp Allah'ın rızasını ve kazandığınız sevapları aklınıza getirin..
şeytana ve nefsinize yenilmediğiniz için bunun sevincini yaşayın..vee BEN KAZANDIM NEFSİME VE ŞEYTANA YENİLMİCEK KADAR GÜÇLÜYÜM diyin..Ziyaretci
13.07.2006Değerli site yöneticileri,ben bir müslümanım,namazımıda kılıyorum.Ama cahiliye döneminden beri üzerimden atamadığım bir hastalığım var bana lütfen yardımcı olunuz.televizyonda,internette ve diğer basınlarda açık seçik olan erotik ve porno filmler izliyorum.günah olduğunu biliyorum ama kurtulamıyorum ne yapmam gerekir,Allah rızası için yardımcı olun,selamlar
mucahid
20.12.2006Selamlar Kardeşim;
Deneyecegin yollar;
1-izleme,bakma isteği aklına geldigi zaman hemen başka ugras bulmaya calıs.Mesela aç müzik dinle,dans et.veya kapat pc yi ailenle muhabbet et.Gece saatleri ise anında görüntüyü,pc yi kapat ve yat.yoksakendine engel olamaz bakim öyle yatim falan diyebilirsin.
2-Görüntü önünde oldugu zaman şunu söyle içinden'bunun bana ne faydası var ya?2dk izlicem sonra görüntü gidecek,bi ton günaha girecem,pişam olucam.'
3-Görüntü önüne gelince şunu söyle içinden'Adi şeytan çık git aklımdan,2dk lık zevk için günaha sokma beni,başlatma şimdi pornoya bilmemneye.
4-Bu görüntülerden sonra aklına kendini tatmin geliyorsa yine girecegin günahları,yaptıktan sonra yaşayacagın pişmanlıgı düşün.
5-sitede bulunan zinanın,masturbasyonun zarar ve günahlarını oku.İnan bırakacaksın eminim kardeşim.
Bu siteyi okumaya devam et,okudukça sabredip yapmamanın sana ne kadar büyük sevaplar kazandıracagını düşün.Hem ahiretini hem dünyanı kurtaracak bu çözümler kardeşim
selametle
Gençlere Öğütlerim
- ÖNSÖZ
- Gençligin Kiymeti ve Gençlerin Degeri
- Şirk ve İnkârdan Sakınmak
- Münafıklıktan sakınmak
- Riyadan Sakınmak
- Bit'atlardan Sakınmak
- Şeytana Uymaktan Sakınmak
- Nefs-i Emmareye Tabi Olmaktan sakınmak
- Dalâletten Sakınmak
- İbadetleri Terketmekten Sakınmak
- Tadil-i erkânı Terketmekten Sakınmak
- Kur'ân Okumayı ihmalden Sakınmak
- Duayı Terketmekten Sakınmak
- Selamlaşmayı ihmalden sakınmak
- Günahlardan Sakınmak
- Sihir Yapmak ve Yaptırmaktan Sakınmak
- Zinadan ve Sihâktan Sakınmak
- Livâta (cinsî sapıklık)tan Sakınmak
- Sarhoşluk Verici Şeylerden Sakınmak
- Kumardan Sakınmak
- Rîbadan (faizden) Sakınmak
- İhtikardan Sakınmak
- Haram Yemekten Sakınmak
- Emânete Hıyanet Etmekten Sakınmak
- Sözleşmeye Vefasızlıktan Sakınmak
- Fitne ve Fesattan Sakınmak
- Halkı Kötü Yola Teşvik Etmekten Sakınmak
- Lanet Etmekten Sakınmak
- Kötü Sözlerden ve Sövmekten Kaçınmak