Dua

Teşrik tekbiri

Teşrik tekbiri, Kurban bayramı günlerinde farz namazlardan sonra getirilen tekbirlerdir Kurban Bayramının ilk gününe "yevm-i nahr", diğer üç güne ise "eyyâmü't-teşrîk (teşrîk günleri)" denir Bayramdan bir gün önceki güne de "arefe günü" denir

Arefe günü sabah namazından itibaren bayramın dördüncü gününün ikindi namazına kadar, yirmiüç farz namazının arkasından birer defa

""Ezan duası ve fazileti""

Kim ezanı işittiği zaman: Ey şu eksiksiz davetin ve kılınacak namazın rabbi Allahım! Muhammed'e vesîleyi ve fazîleti ver. Onu, kendisine vaadettiğin makâm-ı mahmûda ulaştır, diye dua ederse, kıyamet gününde o kimseye şefâatim vâcip olur."
(Buhârî,Ebû Dâvûd,Tirmizî,Nesâî,İbni Mâce)

Okunuşu: "Allahumme Rebbe hazihi'd-da'veti't-tamme. Vesselatil kâimeti ati Muhammedenil vesilete vel fazilete ved-dereceter-refîate. vebashu makamen Mahmudenillezi veadteh. İnneke lâ tühlifü'l-mîâd

Kitap Ehline Düşman Olursanız İslam Dünyaya Nasıl Hakim Olacak?

Ahir zamanda yaşayan müminlerin dünya hayatındaki hedeflerinin başında, Allah'ın Nur suresi 55. ayetinde müjdelediği İslam'ın dünya hakimiyetine vesile olmak gelmektedir. Bu önemli amaç ve ibadeti göz önünde bulundurarak, Kuran ayetleri ve kıssaları ışığında kitap ehli konusuna değinmek istiyorum. İslam dünyaya hakim olacaksa, Hristiyan, Musevi, Budist... herkes İslam ahlakını öğrenecek demektir. Müslümanların dışında kalanları düşman benimser ve bu yönde tutum takınırsak, malesef İslam kendi içimizde dahi layığı ile hakim olamaz inşaAllah.

Müminler Galip Olacaktır

Müminlerin hayattaki tek amacı, Allah’ı razı etmek, O’nun sevgi ve dostluğunu kazanmaktır. Bu amaç uğruna da, her türlü zorluk ve sıkıntıyı göze alacak kadar derin bir imana sahiptirler. Allah, Kendi dinine yardım ettikleri takdirde, müminlerin bu çabalarını karşılıksız bırakmayacağını ve onlara yardım edeceğini vaat etmiştir. Bu müjde, bir âyette Rabbimiz tarafından şu şekilde bildirilmiştir:

Allah'ın Sünneti Değişmiyor

Kuran okuyan insanlar sosyal hayatta, ayetlerde dikkat çekilen pek çok konuyu yaşar ve buna şahit olduklarında da şükrederler. Arkadaş ortamlarında, televizyonda, aile sohbetlerinde, Kuran'da yer alan pek çok kıssayı Allah yaşatır bizlere. Ancak bu durumu farkedip de öğüt alabilenler yalnızca müminler olur. Bir Kuran ayetine, yaşamımız içinde şahit olmak oldukça heyecan vericidir. Konuyu bir kaç örnekle anlatmak daha iyi anlaşılmasını sağlayabilir;

Menfaate Dayalı İlişkiler

İman etmeyen insanlar, yaşamlarında dünyevi menfaatleri olabildiğince elde etmek ve kullanmak üzerine bir amaç belirlemişledir. Yaşamlarının her aşamasında, belirledikleri bu taktik, kendini belli eder. İş ilişkileri, arkadaşlıkları hatta eş seçimleri dahi menfaat üzerine kuruludur. Menfaatlerine en fazla hitap eden kişi, en yakın olmak istedikleri kişidir. Bu tip insanlar, karşılarındaki kişilerin güzel özelliklerini sadece çıkarlarına ulaşabilecekleri birer ticari meta olarak görürler.

Kibir, Sonu Cehennemde Bitecek Olan Bir Hastalıktır

Şeytanın en belirgin özelliklerinden biri kibiridir. Kendisini daha üstün gördüğü için, kibirinden dolayı Adem’e secde etmemiştir.

(Allah) Dedi: "Sana emrettiğimde, seni secde etmekten alıkoyan neydi?" (İblis) Dedi ki: "Ben ondan hayırlıyım; beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın." (Araf Suresi -12)

Şeytanın kuklası olarak yaşayan insanlar da, iman edenleri düşük akıllı gördükleri için, onlarla aynı konumda olmak istemez ve inandığını söylese de Allah’a secde edemezler.

Müminlerin Hayatı Tekdüze Olmaz; Seninki Neden Olsun?

Mümin, zorluk ve belaya talip olan ve bundan haz alan kişidir. Bela ve zorluk müminlerin üzerine bir yağmur gibi yağar. Kuran kıssalarını incelersek, yaşamış olan tüm müminlerin son derece sıra dışı olaylarla, durağanlıktan uzak bir yaşam sürdüklerine şahit oluruz.

munafiklar bu namazi kilamiyor (kilmaniz umuduyla)

Recep ayında kılınması icap eden 3 adet namaz varki menkul rivayetlerde bu namazı münafıkların kılamadığı ifade ediliyor. Sizi Fazilet takviminin arka sayfasındaki yazılarla başbaşa bırakıp bu namaz konusunda müteyakkiz olmaya davet ediyorum.


Receb’in; 1’i ile 10’u arasında, 11’i ile 20’si arasında ve 21’i ile 30’u arasında olmak üzere sadece birer defa kılınacak 10’ar rek’at Hâcet namazı vardır.

DUA SİLAHI İLE KENDİNİZİ KORUMAYA ALIN

Görünür veya görünmeyen bilinir yada bilinmeyen sezilir veya sezilmeyen hadsiz düşmanın hücumlarına maruz kalan ruhu beşer ve kalbi insan için en büyük korunak ve sığınak dua ile olur.. Hadsiz düşmanlara karşı müminin en büyük silahı duasıdır.

Makbul Dua Nasıl Olur ?

Duanın makbul ve kabul olmasında birçok şeraitler vardır. Dua edenin tevbe ve istiğfarla temizlenmesi, hal ve kal dilinin etkisi, zaman ve zeminin uygunluğu, bulunduğu ağır şeraitler, mazlum olması, pişmanlık ve nedameti, zaman ve mekânın durumu vb gibi şartlar duanın kabul ve makbul olmasına tesir eden etkenlerdir.

Şeytanın Özelliği: Tevil

Şeytanın, iman edemeyen insanlara bulaştırdığı en önemli özelliklerinden biri tevildir. Tevil, gerçeği saptırmak için yapılan samimiyetsiz açıklamalardır. Şeytan da Adem’e, kibirinden dolayı secde edememiş, fakat tevil getirerek ateşten yaratılan kendisinin, topraktan yaratılan Adem’den daha hayırlı olduğunu iddia etmiştir. Tevil aklın ürünü değildir. Şeytan da akılsızca yaptığı bu tevilde toprağın, ateşin üzerine atıldığında ateşi söndüreceğini düşünememiştir.

Elçilerin Ortak Özellikleri

Tarih boyunca yaşamış olan tüm toplumlarda, cahiliye kültürünü benimseyen insanlar daima çoğunlukta olmuştur. Bu insanlar kendi kendilerine Allah’ı fark edebilecek ve doğruları kavrayabilecek kapasitede değillerdir. Ancak sonsuz merhamet sahibi olan Rabbimiz onlara, kendilerini uyaran, Allah’ı ve sonsuz yurt ahiretin varlığını hatırlatıp, dünya hayatının gerçek anlamını bildiren elçiler göndermiştir. Kur’an'da bu elçilere "Resul" adı verilir ki, Resulün kelime anlamı "gönderilen"dir.

Üstünlük Irk Ya da Soya Göre Değil, Takvaya Göredir

Pek çok insan yaşamı boyunca, amaç edindiği şeylerin kölesi olarak ömrünü tüketir. Tüm hayatını siyasi veya felsefi ideolojilerin peşinde koşarak geçirir. Oysa ne sağcı ne solcu olmasının, ne Kürt ne de Türk olmasının Allah katında hiç bir önemi yoktur.