Dua

İslam Hakimiyeti Silahla, Kan Dökerek Değil, İlim ve Sevgi İle Olacaktır

Dünya üzerinde pek çok müslüman ülkede kardeşlerimize zulüm uygulanmaktadır. Kadınlarımıza ve kızlarımıza tecavüz edilmekte, çocuk ve yaşlılar şehit edilip, erkekler çırıl çıplak soyularak kafalarına çuval geçirilip küçük düşürülmeye çalışılmaktadır. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi yapılan zulmü belgelemek için fotoğraflar çekilmekte ve kendi ülkelerinde yaşayan aynı kafadaki insanlar tarafından bu zulüm takdir görmektedir.

İftira ve Zandan Uzak Durmak

İnsanların üzerinde çok durmadığı ve önemsemediği bir konu olsa da zan, ayetlerde Rabbimizin kaçınmamız gereken bir tavır olarak bizlere defalarca hatırlattığı kesin bir emirdir.

Namaz kılmak, oruç tutmak konusunda gösterdiğimiz titizliği, zandan kaçınmak konusunda da göstermekle mükellefiz. Çünkü Rabbimiz, “Ey iman edenler, zandan çok kaçının; çünkü zannın bir kısmı günahtır… (Hucurat Suresi, 12) buyurarak bu konuda kesin hükmünü bize açıkça bildirmiştir.

ÇOĞU İNSAN İYİ BİR EŞ, İYİ BİR EBEVEYN OLMAK İÇİN ELİNDEN GELENİ YAPAR ; PEKİ YA KUL OLMAK İÇİN?

Müminler, Kuran’da Rabbimizin bildirmiş olduğu emir ve yasaklara karşı son derece hassastırlar. Kuran’a iman eden bütün insanların yapmakla mükellef olduğu farz ibadetler vardır. Bu ibadetlerden biri de namazdır. "... nama...z, mü'minler üzerinde vakitleri belirlenmiş bir farzdır. " (Nisa Suresi, 103) İman sahibi olan her insan, ibadetlerine gösterdiği titizlik ve süreklilikle kendini belli eder. "Onlar, namazlarını da (titizlikle) koruyanlardır.

Müslüman mısınız? Mümin misiniz?

Dünya nüfusunun büyük bir bölümünü oluşturan Müslümanlara baktığımızda, çoğunun Kuran ahlakından uzak bir yaşam sürdüklerine şahit oluruz. Bu durum gösterir ki, nüfus cüzdanında Müslüman yazıyor olması o kişinin dini kimliği için belirleyici bir şey değildir. Belirleyici olan, kişinin Kuran ahlakına uygun bir yaşam sürmesi ve bunda da karalı olmasıdır. Bu noktada Müslüman ve mümin arasındaki fark ortaya çıkar.

Münafıkların Tuzakları Baştan Bozulmuştur

Münafıklar, başlangıçta iman ettikleri için ya da menfaatleri gereği müminlerin içinde yaşarlar. Ancak imandan sonra sapmaları durumunda veya menfaatleri çatıştığında müminlere karşı mücadeleye başlarlar.

Darwin'in Suya Düşen Ümitleri: Ara Fosil Yoktur

Canlıların evrimi konusu Darwin'in Türlerin Kökeni kitabında da belirttiği gibi yıllardır pek çok açmazla karşı karşıyadır. Teoriyi açmaza sokan en önemli konu, evrim sürecinin yaşandığını bize ispat edecek olan ara fosillere rastlanmamasıdır. Darwin, Türlerin Kökeni'nde bu çıkmazı şöyle açıklamıştır:

Eğer teorim doğruysa, türleri birbirine bağlayan sayısız ara-geçiş çeşitleri mutlaka yaşamış olmalıdır... Bunların yaşamış olduklarının kanıtları da sadece fosil kalıntıları arasında bulunabilir. 1

Siz O'na Döndürüleceksiniz

Rabbimizin, kullarına rehber olarak gönderdiği Kuran’ı okuyanlar mutlaka bilirler; Kuran’da dünya hayatından, bir akşam vaktinden daha kısa bir oyalanma mekânı olarak, ahiretten ise asıl varılacak mekân olarak bahsedilir.

Kuran’da ahiret hayatından asıl varılacak yer olarak bahsedilmesi, vicdan sahibi her insanın üzerinde düşünmesi gereken çok önemli bir konudur. Kuran’daki bu anlatım, dünya hayatında bağlandığımız hiçbir şeyin, sanılanın aksine gerçek olmadığını, her şeyin aslının ahirette olduğunu açıkça ifade eder.

Cennet İçin Yeterli miyiz?

Yaşamınızı şöyle bir gözden geçirin. Hayatınızdaki pek çok şeyin zıtlıklarla yaratılmış olduğunu göreceksiniz. Beyazın karşısında siyah, iyinin karşısında kötü, sıcağın karşısında soğuk… Bütün zıtlıkların elbette bir amacı vardır. Bu vesile ile zıt iki konuyu kıyas imkânı bulur ve tercihlerimizi, bu kıyaslar vesilesi ile şekillendiririz.

Hayatımızdaki zıt kavramlardan en önemli ikisi, Allah’ın izni ile nefsimizi kontrol eden şeytan ve yine Allah’ın izni ile aklımızın kontrol ettiği vicdanımızdır.

Samimi Bir Kalple Allah’a Yönelmek

İslam dininin temelinde, Allah’ın varlığını, birliğini ve O’ndan başka ilah olmadığını kavramak yatar. İslam’ın, insanın hayatına hâkim olabilmesi için, kişinin bu gerçeklere tam iman ederek, Allah’ın sözü olan Kuran’a eksiksiz uyması şarttır. İnsan, İslam fıtratı üzerine yaratılmıştır. İnsanın istekleri ve İslam’ın insana sundukları birbirini tam olarak tamamlar. Allah bu gerçeği Kuran'da şöyle haber vermektedir:

Dua ve İstiaze Müminin En Büyük Silahıdır

Ruhu beşer ve kalbi insan sırrı imtihan gereği; görünür, görünmeyen, bilinir, bilinmeyen birçok düşmanın hücumuna maruz kalmaktadır. Hadsiz düşmanın hedefinde olan insanın bu düşmanların şerrinden emin olması için bir noktayı istinada ihtiyacı vardır. Öyle bir noktayı istinat bulması gerekir ki onu bilinen, bilinmeyen, görünen, görünmeyen, gizli, aşikar düşmanlarının şerrinden ve tehlikesinden kurtarsın. Bu öyle bir zat olmalı ki kâinatın bütün ipleri elinde olsun. Öyle bir iktidarı olmalı ki, her şey onun izniyle olsun ve bitsin.

Stresin Sebebi: Allah’ı Unutarak Yaşamak

Kuran ahlakının yaşanmadığı toplumlarda insanlar stresli bir hayat yaşarlar. Stres, vücuttaki dengeyi bozan ciddi bir durumdur. Pek çok insanın Allah’a teslimiyeti tam manası ile yaşayamamalarından dolayı bedenlerinde oluşan bu olumsuz durum, bir süre sonra psikolojik kökenli hastalıklara yakalanmalarına neden olur. Panik atak, kalp ve mide rahatsızlıkları, halsizlik, uykusuzluk, migren, gibi hastalıklar nedeni ile bedensel olarak da hızla çökmeye başlarlar. Tüm bu hastalıkların oluşma sebebinin yalnızca stres olduğunu elbette ki söyleyemeyiz.

Yediğimiz ve İçtiğimiz Her Şeyi Allah Yaratır

Yediğimiz yiyecekleri ve içeceklerimizi oluşturan herşeyi Allah'ın yarattığı düşünülürken, o ürünlerin birleştirilip yemeğe dönüştürülmesi nedense kişilere atfedilir.

Oysa yemeği yaratan da Allah'tır.

Allah herşeyi bir sebep sonuç ilişkisi ile yaratmıştır. Yiyeceklerin oluşmasında kişileri vesile kılmıştır. Ancak dileseydi, Maide suresindeki gibi sebepsizce de rızıklandırabilirdi.

DUANIN İNSANA KAZANDIRACAĞI KIYMET VE EHEMMİYET

Cenabı Hak Kuran ve peygamber aracılığıyla kullarını duaya teşvik edip, hayatlarının her anını dua ile çepeçevre çevirmelerini istemesinde büyük saadet ve nimetler gizli olduğu gibi Allah katında kulların ehemmiyet ve güven kazanması duaya bağlandığını bize şu ayeti kerime gösteriyor..“De ki duanız olmasaydı rabbiniz size değer ve ehemmiyet verir miydi.Furkan 77

Dua ile kul,Aciz ve fakrını Allaha istinat ve istimdat ettiği zaman nihayetsiz bir kudret ve rahmete erişir.Her şey ona hizmetkar ve muti olur.

Kedinin Başını Ezen Hasta Beyinler Ancak Kuran'la Şifa Bulur

Geçtiğimiz günlerde İzmir'de bir üniversite öğrencisi kedinin üzerine basarak, tekme atarak öldürmüş ve çok az bir para cezası ile serbest bırakılmıştı. Bu vahşet hayvan severler tarafından haklı olarak kınandı ve pek çok hayvan sever Taksim meydanında buluşup tepkisini dile getirdi..