Nasihat

Ne Kadar İlginç ve tuhaf !!!

* İnsan eğer ki 10 milyonu sadaka verecek olsa bu miktarı çok bulur.
Ama 10 milyon ile mağazadan birşey almaya gitse alacak birşey bulamaz...

* İnsan 10 dk ibadet edecek olsa, dini bir sohbete katılacak olsa, bu zamanı çok bulur.
Ama bir film veya maç olsa bir buçuk saatlik zaman onun için hemen geçiverir...

* Bir futbol maçının uzaması insanın hoşuna gider
Ama Cuma namazında hutbenin birkaç dk uzaması hiç de hoşuna gitmez...

* İnsan duyduğu dedikoduya hemen inanır ve kabullenir

İki İnsan Modeli !!!

İnsanın değerlisi,İnsanları bozmamak ve iyi yaklaşmaktır .
BUNUN ÜZERİNE BİR HİKAYE ;
Bir gün padişah iki tane köle satın aldı. Kölelerden biri çok temiz yüzlü inci dişli biriydi, nefesi gül gibi kokuyordu. Diğeri oldukça çirkindi, dişleri çürümüş ağzı kokuyordu.

Merhametin Böylesi ….ama biz ya !!!

Sevgili Peygamberimizin komşusu olan bir ihtiyar kadın vardı. Kızını Resûl aleyhisselâma gönderdi:''Namaz kılmak için örtünecek bir elbisem yok.

Bana, namazda örtünecek bir elbise gönder'' diye yalvardı.Resûlullahın o anda başka elbisesi yoktu.Mübârek arkasındaki entariyi çıkarıp, o kadına gönderdi.

Namaz vakti gelince, elbisesiz mescide gidemedi.Eshâb-ı kirâm, bu hali işitince, Resûlullah o kadar cömertlik yapıyor ki, gömleksiz kalıp, mescide cemâate gelemiyor, biz de her şeyimizi fakirlere dağıtalım, dediler.

Bir işin delisi olmadıkça

Bir şeye gönül veren, onu kendine dert edinenler hep başarılı olmuşlardır. “Maksat sahibi olan, deli gibidir” sözü meşhurdur. Bunun için; “Bir işin delisi olmadıkça, o işin velisi olunmaz” denmiştir.

Başarmak, başarılı olmak güzeldir. Gül de güzeldir ama dikenleri var. Dikenine katlanmayan güle kavuşamaz. Çalışmak, çile çekmek, sıkıntılara, eziyetlere katlanmak da, başarı yolunun dikenleridir. Başarmak, muvaffak olmak isteyen, bu dikenlere katlanmak mecburiyetindedir.

Gençlik Problemleri Ve Dinimizin Ortaya Koyduğu çözüm yöntemleri !!!

Bilimsel araştırmaların sonuçlarına göre toplumda en çok görülen, günümüz gençliğinin temel problemleri ve dinimiz İslâm’ın ortaya koyduğu çözüm yollarından bazıları şunlardır:

1- Alkol ve Uyuşturucu Kullanmak

İslâm Dininin gözettiği hedefler; dini, aklı, nefsi, nesli ve malı korumaktır. Dinimizin çok değer verdiği ve korumaya çalıştığı akla zarar veren alışkanlıkların başında alkol ve uyuşturucu gelmektedir. Alkollü içkiler hem ferdî hem de içtimaî bir problemdir. Bunları kullanan fertlerin yanında ve çevresinde bulunanlar olumsuz etkilenir.

Kur’ân-ı Kerim’de; “Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşalar, fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir. Bunlardan uzak durursanız kurtuluşa erersiniz. Şeytan, içki ve kumar yoluyla ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık bunlardan vazgeçtiniz değil mi?” (Maide/5, 90-91) buyururken, Peygamberimiz de (s.a.s.), alkolle ilgili olarak, sarhoşluk veren her maddenin, ayrıca çoğu sarhoşluk veren maddenin azının da haram ve içkinin her kötülüğün anahtarı olduğunu beyan buyurmuştur. (İbn Mace, “Edeb”, 2:1119)

Canabı Allah (cc) ,neylerse Güzel Eyler !!!

Kelebek Ve Çiçek misali ;
Bir zamanlar birisi Allah’tan bir çiçek,
Ve bir kelebek diledi..
Fakat Allah bunların yerine ona bir kaktüs..
Ve bir tırtıl verdi..
Adam üzgündü,neden dileği yanlış anlaşılmıştı
Bir anlam veremiyordu..
Sonra söyle düşündü..
Allah’ın ilgilenmesi gereken o kadar çok
İnsan var ki..
Ve sorgulanmamaya karar verdi..

Bu hikmeti daha önce Biliyor Muydunuz ?

DÜNYA tabiatında pek çok bitki ve meyvenin insana nasıl hizmet ettiğini biliyoruz. Buna çok çarpıçı bir örnek vermek istersek elimize bir ceviz almalı ve onu dikkatle incelemeliyiz.

Henüz ağacından yeni kopartılmış taze bir cevizin en dışında, yeşil ve ince bir kabuk bulunur. Bu yeşil kabuğun hemen altında çok sert bir başka kabuk vardır. Kabuğu kırdığınızda ise meyvenin asıl kısmını çepeçevre kuşatan ince bir zar ile karşılaşırsınız. Onun altında ise tartışmasız bir şekilde insan beynine benzeyen meyvesi vardır.

TERZİNİN TÖVBESİ !!!

Bir terzi Allah dostlarından birine sorar:
-Peygamberimizin, "Allahü teâlâ, günahkâr kulunun tövbesini, canı gargaraya gelmeden kabul eder" hadis-i şerifi hakkında ne buyurursunuz?
Cevap vermeden o kimseye sorar mubarek zat.
- Mesleğin nedir?
-Terziyim, elbise dikerim.
-Terzilikte en kolay şey nedir?
-Makası tutup, kumaş kesmektir.
-Kaç senedir, bu işi yaparsın?
-Otuz senedir.
-Canın gargaraya geldiği zaman kumaş kesebilir misin?
-Hayır, kesemem!

Selâmlaşmak !!!

Dinimizde muaşeret kurallarına büyük önem verilmiştir; bunların en önemlisinin selâmlaşma olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Selâm, bir müslümanın diğer müslüman hakkında hayır dilekte bulunması, sevgi ve dostluğunu dile getirmesidir. Selâmlaşma toplumda kaynaşma ve dayanışmayı arttırır. İnsanî ilişkileri güçlendirir. Nitekim sevgili Peygamberimiz, “Size, aranızda sevgiyi artıracak bir şey söyleyeyim mi?” diye sorduktan sonra, “Aranızda selâmı yayınız” buyurmuştur .

Yalnız Allah bilsin !!!

Büyüklerden bir zat, ahaliden para toplamak istedi, düşmana karşı tedbir almak, bazı mevkileri tamir ve tahkim için... Hak bu parayı vermedi. o büyük zat, bundan mahzun oldu ve ağladı. Geceleyin, yatsı namazından sonra birdenbire bir adam peydahlandı ve o büyük zatın önüne bir kese içinde iki bin akçe bıraktı ve dedi.
- Bu parayı dilediğiniz işe sarfediniz!...
Bu meçhul insan, ebu Amr... O büyük zat parayı kabul ve ona iyi dualar etti.

BİR İNSANI TANIMA YOLLARI NELERDİR?

'Bir adam Hz. Ömer (r.a.)'in yanında bir hususta şâhitlikte bulunmuştu. Ömer ibnü'l-Hattâb hazretleri ona,

' Ben seni tanımıyorum, seni tanıyan birini getir, dedi.

Orada bulunanlardan birisi,

' Ben onu tanıyorum, deyince Hz. ömer,

' Nasıl bilirsin? diye sordu. O da,

' Emin ve âdil bir adam olarak tanıyorum, cevabını verdi.

Hz. Ömer (r.a.) tekrar sordu:

' Gecesini gündüzünü bildiğin, yakın bir komşun mudur?

' Hayır, diye cevap verdi adam.

Hz. Ömer (r.a.) sormaya devam etti:

En Büyük Günah !!!

Allah-u Teâla En Nisa Suresi'nin 48. Âyet’inde şöyle buyuruyor:
اِنَّ اللّهَ لا يَغْفِرُ اَنْ يُشْرَكَ بِه وَيَغْفِرُ مَا دُونَ ذلِكَ لِمَنْ يَشَا
Anlamı:”Allah kendisine şirk koşanı (yani küfür üzere öleni) affetmez, ondan başka günahları işleyenlerden dilediğini affeder.”
Küfür İman’ın tersidir.Bu öyle bir günahtır ki, o hâl üzere öleni Allah hiç affetmez.

Küfür üçe ayrılır:
1)İtikâdi (inanç ile olan) küfür
2)Fiili (hareket ile olan) küfür

HAZRETİ ALİ’NİN KAFİRİ AFFETMESİ İLE ÖRNEK DAVRANIŞI !!!

Bir harpte Hz. Ali (r.a.) bir kafirle çarpışıyor ve kafir usta bir savaşçı olduğu için bir türlü mağlup edemiyordu. Tam karşı karşıya geldikleri bir sırada Hz. Ali:
“Ya Allah” diyerek kafirin üzerine hücum edip yere yatırdı. Çıkıp göğsü üzerine oturduktan sonra hançerini çıkarıp öldüreceği anda kafir Hz. Ali’nin yüzüne tükürdü. Hz. Ali hemen kafirin üzerinden kalkarak onun da ayağa kalkmasına müsaade etti. Kafir şaşırmışı:

“OKUMUYORUZ”

“Bütün medenî ülkelerde aynı şikâyet: Okumuyoruz. Kitaplar çoğaldıkça okuma sevgisi azalıyor. Ama, yine de birçokları için okuma bir mani (iptilâ, düşkünlük). Böyleleri incelemek, düşünmek, dinlenmek, eğlenmek için okumaz; okumak için okur. Ne san‘at heyecânı ararlar, ne zekâlarını geliştirme emelindedirler. Çok okurlar, ellerine geçeni okurlar. Sabırsızdırlar, sırtlarından bir yük atmak isterler sanki.