Elin Japonu Bu Mereti Porno İçin Mi Keşfetti?

Baştan söyleyelim, teknoloji geliştikçe mertlik bozuldu. Önceden ne güzeldi… Kameradan anladığımız kameraman arkadaşların omuzlarında taşıdıkları 22 kiloluk ağırlıktan ibaretti. Bir de Almancıların ellerinde gördüğümüz minik minik aletler. Hayret içinde bakardık bu minik aletlere. Koskoca 22 kiloluk makineyi gavur nasıl da ele avuca sığdırmış diye düşünürdük.



Gel zaman git zaman önceden ele avuca sığan cihaz telefonlara da sığmaya başladı. Hal böyle olunca eline kameralı telefonu geçiren ‘gereğini’ yerine getirir oldu.



Lafın Türkçesi, mertlik bozuldu.



* * *



Kameraların fiyatları ucuzlayınca hemen her eve girer oldu bu meret. Ele avuca sığanı mı dersin yoksa telefondaki kamera mı fark etmiyor. Her ikisi de aynı işlevi görüyor.



Bilgisayar işi yapan bir muhterem anlatıyor;



- Abi tamir için bir bilgisayar geldi, adam karısıyla sevişme görüntülerini kaydetmiş bilgisayarına.

- Peki bu bilgisayarı müşteri mi getirdi?

- Yok abi, hırsız getirdi!

- Yahu nasıl oluyor kardeşim!

- Çalıntıdan düşünce daha ucuza alıyoruz bilgisayarı, işimize geliyor!

- Peki o porno görüntülerini ne yaptın?

- Duruyor abi, koleksiyon…



Neresinden tutarsan tut suç, utanç!



Hem hırsızlık var, hem sapıklık… Her türlüsü mevcut.



* * *



Antalya’da 40 yaşında bir bayan, yeni evli komşusu hanımı evine davet ediyor. Saç boyama bahanesiyle banyoda cep telefonu ile 24 yaşındaki yeni evli komşusunun çıplak görüntülerini kaydediyor. ‘Eğer benimle sevişmezsen bu görüntüleri internette yayınlarım’ tehdidinde bulunuyor. 24 yaşındaki komşu kadın, 40 yaşındaki kadınla sevişiyor mecburen. Sonra işin rengi değişiyor, 40’lık hanım ‘Bir de kocamla seviş’ diyor. 24’lük onu da yapıyor mecburen. Tüm bunlar olup bittikten sonra 24 yaşındaki komşu, olan biteni kocasına anlatıyor. Savcılığa başvuruyorlar…



* * *



Bir de Ali Kırca üstadımıza yönelik porno tuzağı vardı. Kadın sevişiyor Ali Kırca ile, bu esnada ele avuca sığmayan makine kayıtta. Sonra bunu internete veriyor. Skandal patlıyor!



Hal böyle olunca, insan düşünmeden edemiyor… Yahu Japonlar bu ele avuca sığmayan zıkkımı gerçekten de ‘muzır’ işlerde kullanılsın diye mi icat ettiler?



Yoksa bu meret başka işlere de yarıyor mu?

Murat Coban

habera.com