Kişisel Siteler

Mehmet Oruç

1953 yılında, “Akşemseddin hazretlerinin diyarı” olarak anılan Bolu’nun Göynük ilçesinde doğdu. Ortaokulu Adapazarı’nda, liseyi Ankara’da okudu. Bu arada, Hafız İsmail Efendi, Hafız İbrahim Efendi gibi hocalardan eski usulde tahsil gördü. “Hakikat Kitabevi” yayınları, dini inancının ve yaşayışının sağlamlaşmasında etkili oldu.

Liseyi bitirdikten sonra, eğitimi, öğretmenliği çok sevdiği için, Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesini bitirdi. Askerliğini Manisa-Kırkağaç’ta yaptı. Manisa, Konya, İstanbul’da görev yaptıktan sonra 1987 yılında 12 yıllık resmi görevinden istifa ederek, ilk okuldan beri meraklı olduğu gazetecilik mesleğine geçti. Daha önceleri de zaman zaman çeşitli gazete ve dergilerde makaleleri yayınlanmaktaydı.

DR. VELİ SIRIM

Halen Nesil Araştırma Merkezinde Araştırmacı olarak çalışan Dr. Veli Sırım, akademik kitap ve yazı çalışmalarının yanısıra, kaleme aldığı yazılar çeşitli dergi ve gazetelerde yayınlanmaktadır.

Biyografi

12.08.1968'de Manisa-Kula'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladı.

1991'de M.Ü. İlahiyat Fakültesinden mezun oldu. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam Bilimleri İslam Hukuku Anabilim Dalına bağlı olarak "İslam Devletler Hukukunda Milletlerarası Anlaşmazlıkların Sulh Yolu ile Çözümü" başlıklı tezle yüksek lisans eğitimini tamamladı (1993).

Ömer Baldık

1973 Kayseri doğumlu olan Ömer Baldık, 1997 yılında Boğaziçi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü’nden mezun oldu. 97 yılından beri devlete ait çeşitli ilköğretim okullarında rehber öğretmen olarak görev yapmaktadır.

Yazı hayatına ise üniversite yıllarında çevirmen olarak başladı. İsveç’in bilge düşünürü Tage Lindbom’un “Başaklar ve Ayrık Otları” ile “Demokrasi Miti” kitaplarını Türkçe’ye kazandırdı. Ardından Antony Giddens “İleri Toplumların Sınıf Yapısı,” Kemal Karpat “Osmanlı ve Dünya” (çeviri heyeti ile birlikte) John Esposito “İslam Tehdidi Efsanesi” (Talip Küçükcan ve Erol Köse ile birlikte), Abdülhakim Murad “Postmodern Dünyada Kıbleyi Bulmak” (Muhammed Şeviker ile birlikte) eserlerini tercüme etti.

ömer sevinçgül

insan..!
yedisinde okuma yazma öğrendi...
on beşinde "yazar olmak istiyorum!" dedi.
sorduğu ilk soru neydi hatırlamıyor. seviyor yaşamayı...
ve demli çayı...
çekmecelerinden birinde, kim bilir nerde, bir mühendislik diploması duruyor. bir yayınevinin konsept danışmanı...
elinde insanın son kitabı, daha insan olmak için okuyor...
nurun gölgesinde denemeler, incelemeler, öyküler yazıyor...
sözü öncelikle kendine...

var oluşunu sorgulayan, ruhuna huzur, ölümüne çare arayan

Engin Noyanın web sitesi

Bir zamanları millet ramazan orucu tutarken rakılı alemler yapan, ilerleyen yıllarda şarkıcılık yapmış kişi. 2000'li yıllarda islam ile tanışmış ve kuranı kerim üzerine eserler yazmaya çalışmıştır. Neden kuranı anlamak okumak üzerine ilgilendiği ise tartışılabilir.!

Mehmet Şevket Eygi nakl ediyor; Engin Noyanın STV'de çalıştığı süre içinde program ücreti olan 3000 USD'yi peşin aldığını, bir keresinde kanalın kasasında o kadar para olmadığını, bunun üzerine engin noyan program başlamasına dakikalar kala parayı almadan yayına çıkmayacağını söylediğini, yöneticilerin de bu durumda sağdan soldan bu parayı temin ettiklerini ve beyefendinin programa çıktığını yazıyor. Tabi programda maske takılıyor, erdemden, insanlıktan, hoşgörüden bahsediliyor, mangalda kül bırakılmıyor. Ekrandaki Hocaefendi bağlısı insanlar da saf saf Engin Noyandaki bu dönüşümü muhtemelen Hocaefendinin bir kerameti olarak yorumlayıp, sevinip vay be 'Engin Noyan ne büyük şahıs, Hocaefendi ne yüce' diyorlar. Kendilerine, hocalarına güvenleri artıyor.