Hz. Mevlana
D u a...
Sen dua edersin...
Ama kabul olmuyor sanarsın!
Hani, ekmek almak için bir fırına gidersin
Beklerken fırıncı ile bir sohbet başlar
Ve fırıncının hoşuna gidersin;
Hoş sohbetsin ya…
Fırıncı başkalarına istediğİ EKMEĞİ verip acele ile gönderir.
Bu arada sen istediğini alamadığın için sıkılmaya başlarsın
Ama bilmezsin ki..
Fırıncı seni seviyor ve sana daha yeni pişmiş en güzel ekmeği verecek.
Ama sen sabırsızlık edip de ekmeğinden olma.
De ki;
Verirse yüceliğindendir.
Vermezse imtihanımdır...
(Yüce Pîr Hz. Mevlânâ Celaleddin-i Rumî)
Lâ tahzen!... (Üzülme!)
Üzülme!..
İnsanlar senin kalbini kırmışsa üzülme!
Rahman: (c.c), “Ben kırık kalplerdeyim” buyurmadı mı?"
O halde ne diye üzülürsün ey can! Gündüz gibi ışıyıp durmak istiyorsan; önce gece gibi kapkaranlık nefsini yak !..
“Derdim var” diyorsun;
Dert insanı Hak’ka götüren Burak’tır. Sen bunu bilmiyorsun.
Sanma ki dert sadece sende var.
Şunu bil ki;