1.3. Medyanın Kadın Kıyafetinin Modernleşmesine Etkisi
Medya yoğun olarak değişik alt kültürleri azaltmak ve kitle toplumunun büyümesine yardım etmekle suçlanmaktadır. Kitle iletişim araçları yüzünde insanlar daha fazla aynı şekilde konuşmakta, daha fazla benzer şekilde düşünmekte, daha fazla benzer şekilde hareket etmekte ve tepki göstermektedir. Bir görüşe göre, binlerce saatlik medya izleme, milyonlarca insan üzerinde benzer davranış biçimlerini kabullenmek durumunu oluşturmaktadır. Bu standartlaştırma eğilimi, medyanın kültürel büyümeyi engellediği suçlamasına kadar gitmektedir.11
Televizyonda yapım olayı, giderek daha ender hale gelen kaliteli eserlerle, talebin şaşırtıcı bir şekilde arttığı ucuz, sıradan eserler arasında bocalama geçirmektedir. Diziler ve arkası yarınlar, çoğunlukla katı üretim normlarının baskısı altındadır. İlgi-eder ilişkisinin, kalite-eder ilişkisinin yerini alması; belgeseller gibi bazı türlerin yok olmasına neden olmaktadır.12 Bu süreçte kalitenin yerini Keane'in deyimiyle "ticaret kurtları" alacaktır. Keane, şöyle devam eder: "Çok kanallı seçim demek, çok kanallı saçmalık demek olduğuna göre-ucuz yarışma programları, dışardan alınmış eski programların tekrarları, reklamlardan farkı olmayan içi boş eğlence programları-'daha fazla seçenek' demek, daha iyi eğlence değil, daha kötü medya demeye gelecektir. Ucuz yapımlardan geçilmeyen, tekrarlarla dolu, sonu gelmez dizilerden ve eldeki malzemenin temcit pilavı gibi ısıtılmasından oluşan bir yayıncılık".13
Kültürel hayatı etkileyen medyanın estetik zevkleri ve kıyafet biçimini etkilememesi düşünülemez. Wolton'a göre Moda ya da estetik düşünce açısından televizyon hem kimlik belirleme, hem değişim, hem de meşruluk kazandırma faktörüdür. Televizyon yaşam biçimleri, modayla ilgili değişimlerdeki artışın kendisi aracılığıyla kitlelere iletildiği bir toplum için bir anlamda 'estetik düzenleyici' gibidir.14 Medya, kadın-erkek, iyi-kötü gibi kavramları yeniden tarif ederek, üretip topluma sunar; 'modern' insanlar olarak ne giymemiz gerektiğini, nasıl davranmamız lazım geldiğini büyük ölçüde bu yayınlardan öğreniriz.15
Türkiye'de kadın kıyafetleriyle ilgili değişim, son 20 seneye kadar sadece büyük şehirlerin merkezleriyle sınırlıyken, günümüzde dünyadaki son moda kıyafetlerin, en ücra kasaba ve köylere kadar yaygınlaşmasında televizyonun önemli etkisinden söz edilebilir.
Bu aslında, dünyadaki ve Türkiye'deki toplumsal değişimin televizyonun gelişimiyle paralel olarak hızlanmasını açıklamaktadır. Gazete ve dergiler toplumsal değerleri, davranış biçimlerini, kıyafet tercihlerini sınırlı bir çevreyle etkilerken, televizyonun yaygınlaşması, kanal sayısının artması, uydu ve dijital yayıncılığın gelişmesiyle küresel çapta bütün dünyayı, bütün toplumları, bütün insanları aynı anda benzer şekilde etkilemeye başlamıştır.
Ticarî medyanın en hayati kaynağı reklam gelirleridir. Reklam gelirleri de tiraj ve izlenme oranlarına göre dağılmaktadır. Özellikle, televizyonlar daha yüksek izlenme oranlarına ulaşabilmek için toplumun ortalamasını hedefleyen yayınlar yapma durumundadırlar. Bu popüler kültürün gelişmesine yol açar ve tekbiçimci bir kültür meydana getirir. Medya kültür sunumu işlevinin yerine, evrensel kültür adı altında belli bir kültür ve hayat tarzının dünyada yaygınlaşmasının aracı haline gelmektedir.
Medya, kültürel ve geleneksel değerleri değiştirmede çok önemli bir fonksiyon ifa etmektedir. Yaşamın her alanını etkisi altında tutan medya, dini ve geleneksel değer yargılarını aşındırma hususunda öteki bütün amillerden daha fazla etkide bulunmaktadır. Medya bunu "normalleştirme, sıradanlaştırma ve olağanlaştırmayla" insanlardaki hassasiyetleri zayıflatarak ve en önemlisi meşrulaştırarak ve yeni duruma alıştırarak yapar.
Medyanın kadın kıyafetinin modernleştirilmesinde de aynı süreç işlemiştir. Basın ve sinema tarihine bakıldığında hep adım adım, aşama aşama gelinerek tesettür aleyhine, açıklık lehine bir hayat tarzının hakim kılınmış olduğu görülmektedir.
Mesela, bir sinema filminde ilk çıplak kadın görüntüsü ya da öpüşme sahnesi yayınlandığında muhafazakâr çevrelerden büyük tepki görmüş, ama görüntü yayınlandığı anda meşrulaştırma ve normalleştirme süreci de başlamış ve bir mevzi kazanılmıştır. Aynı yöntem kadın plaj kıyafetleri konusunda da gerçekleşmiş, bu alanda da aşama aşama neredeyse kıyafete gerek duyulmayacak bir biçim olağan ve normal hale gelmiştir. Bütün bunların meşrulaştırılmasında medya kilit rol oynamıştır.
Televizyonda yapım olayı, giderek daha ender hale gelen kaliteli eserlerle, talebin şaşırtıcı bir şekilde arttığı ucuz, sıradan eserler arasında bocalama geçirmektedir. Diziler ve arkası yarınlar, çoğunlukla katı üretim normlarının baskısı altındadır. İlgi-eder ilişkisinin, kalite-eder ilişkisinin yerini alması; belgeseller gibi bazı türlerin yok olmasına neden olmaktadır.12 Bu süreçte kalitenin yerini Keane'in deyimiyle "ticaret kurtları" alacaktır. Keane, şöyle devam eder: "Çok kanallı seçim demek, çok kanallı saçmalık demek olduğuna göre-ucuz yarışma programları, dışardan alınmış eski programların tekrarları, reklamlardan farkı olmayan içi boş eğlence programları-'daha fazla seçenek' demek, daha iyi eğlence değil, daha kötü medya demeye gelecektir. Ucuz yapımlardan geçilmeyen, tekrarlarla dolu, sonu gelmez dizilerden ve eldeki malzemenin temcit pilavı gibi ısıtılmasından oluşan bir yayıncılık".13
Kültürel hayatı etkileyen medyanın estetik zevkleri ve kıyafet biçimini etkilememesi düşünülemez. Wolton'a göre Moda ya da estetik düşünce açısından televizyon hem kimlik belirleme, hem değişim, hem de meşruluk kazandırma faktörüdür. Televizyon yaşam biçimleri, modayla ilgili değişimlerdeki artışın kendisi aracılığıyla kitlelere iletildiği bir toplum için bir anlamda 'estetik düzenleyici' gibidir.14 Medya, kadın-erkek, iyi-kötü gibi kavramları yeniden tarif ederek, üretip topluma sunar; 'modern' insanlar olarak ne giymemiz gerektiğini, nasıl davranmamız lazım geldiğini büyük ölçüde bu yayınlardan öğreniriz.15
Türkiye'de kadın kıyafetleriyle ilgili değişim, son 20 seneye kadar sadece büyük şehirlerin merkezleriyle sınırlıyken, günümüzde dünyadaki son moda kıyafetlerin, en ücra kasaba ve köylere kadar yaygınlaşmasında televizyonun önemli etkisinden söz edilebilir.
Bu aslında, dünyadaki ve Türkiye'deki toplumsal değişimin televizyonun gelişimiyle paralel olarak hızlanmasını açıklamaktadır. Gazete ve dergiler toplumsal değerleri, davranış biçimlerini, kıyafet tercihlerini sınırlı bir çevreyle etkilerken, televizyonun yaygınlaşması, kanal sayısının artması, uydu ve dijital yayıncılığın gelişmesiyle küresel çapta bütün dünyayı, bütün toplumları, bütün insanları aynı anda benzer şekilde etkilemeye başlamıştır.
Ticarî medyanın en hayati kaynağı reklam gelirleridir. Reklam gelirleri de tiraj ve izlenme oranlarına göre dağılmaktadır. Özellikle, televizyonlar daha yüksek izlenme oranlarına ulaşabilmek için toplumun ortalamasını hedefleyen yayınlar yapma durumundadırlar. Bu popüler kültürün gelişmesine yol açar ve tekbiçimci bir kültür meydana getirir. Medya kültür sunumu işlevinin yerine, evrensel kültür adı altında belli bir kültür ve hayat tarzının dünyada yaygınlaşmasının aracı haline gelmektedir.
Medya, kültürel ve geleneksel değerleri değiştirmede çok önemli bir fonksiyon ifa etmektedir. Yaşamın her alanını etkisi altında tutan medya, dini ve geleneksel değer yargılarını aşındırma hususunda öteki bütün amillerden daha fazla etkide bulunmaktadır. Medya bunu "normalleştirme, sıradanlaştırma ve olağanlaştırmayla" insanlardaki hassasiyetleri zayıflatarak ve en önemlisi meşrulaştırarak ve yeni duruma alıştırarak yapar.
Medyanın kadın kıyafetinin modernleştirilmesinde de aynı süreç işlemiştir. Basın ve sinema tarihine bakıldığında hep adım adım, aşama aşama gelinerek tesettür aleyhine, açıklık lehine bir hayat tarzının hakim kılınmış olduğu görülmektedir.
Mesela, bir sinema filminde ilk çıplak kadın görüntüsü ya da öpüşme sahnesi yayınlandığında muhafazakâr çevrelerden büyük tepki görmüş, ama görüntü yayınlandığı anda meşrulaştırma ve normalleştirme süreci de başlamış ve bir mevzi kazanılmıştır. Aynı yöntem kadın plaj kıyafetleri konusunda da gerçekleşmiş, bu alanda da aşama aşama neredeyse kıyafete gerek duyulmayacak bir biçim olağan ve normal hale gelmiştir. Bütün bunların meşrulaştırılmasında medya kilit rol oynamıştır.
Türkiye'de Kadın Kıyafetinde Modernleşme Süreci ve Medyanın Etkisi
- Giriş
- 1. Medyanın Modernleşme Sürecine Etkisi
- 1.1. Medyanın Etkileme Gücü
- 1.2. Kültürel Hayatın Metalaşması ve Tüketim Kültürünün Yaygınlaştırılması
- 1.3. Medyanın Kadın Kıyafetinin Modernleşmesine Etkisi
- 1.3.1. Moda
- 1.3.2. Reklam Sektörü ve Kadın
- 2. Türkiye'de Kadın Kıyafetindeki Modernleşmenin Bir Aracı Olarak Medya
- 2.2. Türk Kadın Kıyafetinin Modernleşmesinde Medyanın Etkisi
- 2.2.1. Osmanlı-Meşrutiyet Dönemi
- 2.2.2. Cumhuriyetin İlk Yılları ve Tek Partili Dönem
- 2.2.3. Çok Partili Döneme Geçiş
- 2.2.4. 1960 ve 70'li yıllar
- 2.3. 1980 Sonrası Dönemde Medyanın Kadın Ekseninde Toplumsal Değerleri Değiştirmedeki Etkisi
- 2.3.1. Müstehcenlik ve Gazeteler
- 2.3.2. Geleneksel Değerlerin Sorgulanması ve Dergiler
- 2.3.3 Televizyon Yayınlarının Kadın Ekseninde Toplumsal Değerlerin Değişimine Etkisi
- 2.4. Modernleşme Bağlamında muhafazakâr Medya ve Kadın
- Sonuç
- Kaynaklar
- Dipnotlar