Yola Çıkış

Aile efradından ve vatanından Allah'a yönelerek sefere çıktığı zaman bilmelidir ki, dünyanın diğer seferlerine benzemeyen bir yolculuğa çıkmıştır.

Bu bakımdan kalbinde neyi irade ediyor, nereye yöneliyor ve kimin ziyaretini kastediyorsa, bütün bunları kalbinde hazır etmelidir ve bilmelidir ki, pâdişahlar padişahı Allah Teâlâ'nın kapısına diğer ziyaretçilerle beraber yönelmiştir. Öyle ziyaretçiler ki, daha önce buraya dâvet edilmiş ve kendileri de bu dâvete icabet etmişlerdir. Daha önce şevkleri tahrik edilmiş ve kendileri de iştiyakta bulunmuşlardır. Gelmeleri istenilmiş ve gelmişlerdir. Alâkaları kesilmiş, mahlûktan ayrılmış, emri yüce, şânı büyük ve kıymeti yüksek bulunan Allah Teâlâ'nın huzuruna varmak diye kabul etmişlerdir. Hedeflerinin en sonuna kavuşuncaya, mevlâlarının cemâlini seyretmekle mesud oluncaya kadar bu gayretleri devam edecektir. Kalbinde Allah Teâlâ'ya varmayı ve nezd-i ilâhîsinde kabul olunmayı rahmetinden ümid etmelidir. Sefere çıkmak, aile efradından ve servetinden ayrılmak sûretiyle mârifetullah'a vâsıl olacağını kafasından silmelidir. Ancak Allah Teâlâ'nın faziletine güvenmeli, beytini ziyaret edene va'd buyurduğu faziletinin tahakkukunu ummalıdır. Eğer yolda
ölüm yetişirse, Allah Teâlâ'nın lûtfuna mazhar olduğunu şu ayet kesinlikle bildirmektedir:
Kim Allah'a ve Rasülü'ne itâatle hicret ederek evinden çıkar da sonra kendisine ölüm yetişirse onun ecri (mükâfatı) gerçekten Allah'a düşer. Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.
(Nisâ/100)