Kâbe'yi Tavaf Etmek
Kâbe-i Muazzama'nın ziyareti namaz gibidir. Bu bakımdan ziyaret esnasında kalbinde tâzim, korku, ümit ve muhabbet bulunmalıdır. (Nitekim bunun tafsili Namaz bölümünde geçmişti).
Tavâf etmekle kendini Allah'ın arşının etrafında durmadan dönen meleklere benzetinelidir. Zannetmemelidir ki Kâbe'yi ziyaret etmekteki gaye; bedeninin ziyaretidir. Ziyaret Kâbe'den başlayıp, yine Kâbe ile sonuçlandığı gibi, zikrin de Allah'la başlayıp, O'nunla sonuçlandığını kalbinden çıkarmamalıdır.
Şerefli ziyaret kalbin rububiyet huzurundaki ziyaretidir. Kâbe ise, mülk âleminde bunun zâhirî bir misalidir. Çünkü o huzur me-lekût âlemi olduğu için göz ile görülemez. Nitekim bedende bulunan ve şehâdet âleminde göz ile görülmeyen ve gayb âleminden olan kalp gibi...
Yine bilmiş ol ki, mülk ve şehâdet âlemi, Allah Teâlâ tarafından basiret verilen ve kendisine kapı açılan bir kimse için, gayb ve melekût âleminin merdivenidir. Bu denge ve bağa şu sözle işaret edilmiştir: 'Göklerdeki Beyt'ul-Ma'mur, tam Kâbe-i Muazzama'nın hizasındadır. İnsanlar Kâbe'yi tavaf ettikleri gibi melekler de onu tavaf ederler'.
İnsanların çoğu melekler gibi böyle kâmil bir tavaftan aciz oldukları için, imkân nisbetinde bu tavafı yapanlara kendilerini ben-zetmekle emrolundular.
Bir kavme kendisini benzeten o kavimdendir,87
Böyle denilmekle de kendilerine onlardan sayılacakları va'dedilmiş oldu.
Böyle bir tavafı yapmaya gücü yeten bir kimse için denilmektedir ki: 'Kâbe de onu tavaf eder'.
Nitekim bu hakikati keşf ve kerâmet ehlinden bazıları Allah Teâlâ'nın bazı. velî kulları için müşahede etmişlerdir.
87) Ebu Dâvud (İbn Ömer'den sahih bir senedle)
Tavâf etmekle kendini Allah'ın arşının etrafında durmadan dönen meleklere benzetinelidir. Zannetmemelidir ki Kâbe'yi ziyaret etmekteki gaye; bedeninin ziyaretidir. Ziyaret Kâbe'den başlayıp, yine Kâbe ile sonuçlandığı gibi, zikrin de Allah'la başlayıp, O'nunla sonuçlandığını kalbinden çıkarmamalıdır.
Şerefli ziyaret kalbin rububiyet huzurundaki ziyaretidir. Kâbe ise, mülk âleminde bunun zâhirî bir misalidir. Çünkü o huzur me-lekût âlemi olduğu için göz ile görülemez. Nitekim bedende bulunan ve şehâdet âleminde göz ile görülmeyen ve gayb âleminden olan kalp gibi...
Yine bilmiş ol ki, mülk ve şehâdet âlemi, Allah Teâlâ tarafından basiret verilen ve kendisine kapı açılan bir kimse için, gayb ve melekût âleminin merdivenidir. Bu denge ve bağa şu sözle işaret edilmiştir: 'Göklerdeki Beyt'ul-Ma'mur, tam Kâbe-i Muazzama'nın hizasındadır. İnsanlar Kâbe'yi tavaf ettikleri gibi melekler de onu tavaf ederler'.
İnsanların çoğu melekler gibi böyle kâmil bir tavaftan aciz oldukları için, imkân nisbetinde bu tavafı yapanlara kendilerini ben-zetmekle emrolundular.
Bir kavme kendisini benzeten o kavimdendir,87
Böyle denilmekle de kendilerine onlardan sayılacakları va'dedilmiş oldu.
Böyle bir tavafı yapmaya gücü yeten bir kimse için denilmektedir ki: 'Kâbe de onu tavaf eder'.
Nitekim bu hakikati keşf ve kerâmet ehlinden bazıları Allah Teâlâ'nın bazı. velî kulları için müşahede etmişlerdir.
87) Ebu Dâvud (İbn Ömer'den sahih bir senedle)
Esrarul Hac
- Giriş
- Haccın Fazileti
- Beyt'in (kâbe'nin) ve Mekke'nin fazileti
- Mekke'de Oturmanın Fazileti ve Kerâheti
- Medine-i Münevvere'nin Fazileti
- Velilerin Kabirlerini (Meşhedleri) Ziyaret
- Haccın farz olmasının şartları, rükûn ve farzlarının sıhhati ve mahzurları
- Haccın Rükûnları
- Hac ve Umre'nin Eda Şekilleri
- Hac ve Umrenin Mahzurları
- Hac Seferinin Başlangıcından Memlekete Geri Dönûnceye Kadar Yapılması Gereken ameller
- Ziyaret Tavafı ve Vakfe
- Hacda Okunan Hutbeler
- Seferden Dönüşün Sünnetleri
- Haccın İnce Edepleri ve Bâtınî Amelleri
- Haccın Batınî Amelleri
- Fehm (Haccın Gerçeğini Kavramak)
- Şevk (Hacca İştiyak)
- Alâkaların Kesilmesi
- Azık
- Binek
- İhramda Bağlanan Bezler
- Yola Çıkış
- Mîkat'a Giriş
- İhram ve Telbiye
- Mekke'ye Giriş
- Kâbe'yi Müşahede
- Kâbe'yi Tavaf Etmek
- Hacer'ul-Esved'e Yüz Sürmek
- Kâbe'nin Örtülerine Sarılmak