Yayincidan

Sadece müslüman olmayan ülkelerde değil, müslüman ülkelerde de fikri ve ahlâki bir düşüşün, hatta sükûtun yaşandiği, neredeyse bir kangren hâlini aldiği şu günümüzde, yeryüzü sâkinlerinin güzel bir ahlâkin mümessilleri ve tabii ki sağlikli bir düşünce yapisinin sahipleri olabilmeleri icin, rablerini hatirlamaya ve hesap günü'nün dehşetiyle uyarilmaya, dolayisiyla İslâm'in irşadina olan ihtiyaclari ortadadir.

Allah'i unutanlari, Allah'in unutacaği Kur'ani bir düstûrdur. Bu bakimdan unutanlarin unutulacaği bir dünyada, unutulanlarin irizâri/uyarilmalari vazifesi, pek tabiidir ki İslâm davasinin rnümessillerince deruh.de edilecektir. Nitekim güzel ahlâki tamamlamakla görevli bir peygamberin ümmeti icerisinde, bu vazifeyi deruhde etmiş, sadece müslümanlara değil, gayri müslimlere dahi güzel ahlâkin fikren ve amelen bir numûne-i imtisali olmuş nice İslâm âliminin yetiştiği ve bu âlimlerin gerek sözleriyle, gerekse eserleriyle insanliği İslâm'in pak ve temiz yoluna irşad ederek insanliğin vicdaninda müstesna bir mevkii işgal ettikleri de tarihen sabit bir hakikattir.

Yunan felsefesinin tesiriyle yeni doktrinlerin gelişerek, zevk ve sefahata müheyya kitleler nezdinde itibar kazandiklari, ulema ve hukemadan kendilerine rehberler bulduklari, yozlaşmiş ve kuru bir fikih anlayişinin mal-mülk edinme vasitasi haline getirilerek dinin istikâmetinin gereği olan ahiret bilincinin dumura uğradiği, batmilerin siyasi destek ve maksatlar yoluyla dehşet sactiklari ve nihayet İslâmi ilimlerin kuru ezber ve tekrarlarla medrese temrinleri ötesinde bir mânâ ifade etmediği bir dönemde; evet İslâm'in maksadini/maksatlarini yeni bir ruh ve ihlasli bir solukla dile getirecek, günümüzdeki" batililaşma/modernleşme sadmesine benzer helenistik bir sadmeye göğüs gerecek ve âdeta ölmüş olan İslâmi ilimleri, yeniden ihya edecek bir mütefekkire, bir müceddidi İhtiyâc bulunduğu bir zamanda İslâm ümmeti icerisinden İmam Gazâli adinda bir zat zuhûr etmişti ve fakir bir ailenin cocuğu olarak büyümüş ve kücük yaşta yetim olarak tah­silini sürdürmüş bu deha, İslâm âleminin vicdanina tercüman olarak ümmetin makus talihini -hic değilse bir süre- tersine cevirmişti.

İşte şu anda elinizde tuttuğunuz ihya-i Ulûm'id-Din (İslâmi İlimlerin Canlandirilmasi) adli kiymetli eserin müellifi olan bu mümtaz âlim -hayatinin, görüşlerinin ve eserlerinin anlatildiği bölümde de görüleceği üzere- devasa bir külliyâtin sahibidir ve İhya-i Ulûrn'id'Din adli eserinin bu külliyât icerisinde müstesna bir mevkii ihraz ettiği de bir vakiadir.

Adeta tek başina tüm islâmi ilimlerin bir ansiklopedisi mahiyetindeki bu esere olan ihtiyacin öneminin idrakinde olan yayinevimiz, ceyrek yüzyili aşkin bir süre önce bu eserin tercüme edilip, yayinlanmasina öncülük etmiş, 5 ve 10 ciltlik düzenlemelerle okuyucuya ulaşmasini sağlamişti.

' İhya'nm Zebidi tarafindan yapilan ünlü İthaf us-Saade adli şerhinden istifadeyle gercekleştirilen tercümenin dilinin günümüz Türkcesine nazaran eski kalmasi, Arapca metinlerin dizdirilmeyip hattata yazdirilma-sindan dolayi metnin tertib ve tanziminde ortaya cikan mizanpaj güclüklerinin yol actiği sorunlar ve buna benzer bazi nedenlerden dolayi eserin redakte ve tashih edilip, daha anlaşilir, daha güzel ve daha titiz bir düzenlemeyle yeniden neşredilmesi bir ihtiyac ve hatta bir zorunluluk halini almişti.

Bu sebeplerden ötürü yayinevimiz okuyucularinin teveccühüne lâyik olabilmek icin eserin daha temiz ve anlaşilir bir Türkceyle, daha güzel ve daha titiz bir düzenlemeyle yeniden basimini kararlaştirarak, Dücane Cündioğlu'nun editörlüğünde eserin redaksiyonu ve yeniden düzenlenmesi icin hummali bir calişma başlatti ve modern basim teknikleriyle hi bir masraftan kacinilmadan yapilan ve uzun bir süre alan calişmalardan sonra elinizdeki eser yeni haliyle ortaya cikmiş oldu.

Eserin neşrinde gercekten büyük hizmetleri gecmiş olan sayin Dücane Cündioğlu'na, Ertuğrul ve Hakan Özalp'e, Arapca metinlerin dizgi ve tashihini yapan Ebû Hamza'ya, eserin dizgi ve mizanpajinda sabir ve tahammül göstererek büyük bir titizlikle calişan Bahar Dizgi mensuplarina bu vesileyle şükranlarimizi sunmayi bir borc telâkki eder ve son olarak, siz okuyucularimizin teveccühleri doğrultusunda calişmalarimizi şevkle ve sorum­luluğumuzun bilincinde olarak sürdüreceğimizi bildiririz. Gayret bizden, tevfik Allah'tandir!

1 yorum

İHYA-İ ULÛMİD-DİN

Allahım Başarılarınızı daim eylesin inşallah Amin

05.09.2011 - nhtgezer