64 yorum 3. sayfa

KADININ ÇALIŞMASI UYGUN ŞARTLARDA CAİZDİR,AMA VACİP DEĞ

UYGUN OLMAYAN ŞARTLARDA HARAM OLUYOR ZATEN...KADININ ÇALIŞMASI EVLİLİK HAYATINA ZARAR VERDİĞİ İÇİN İYİ DEĞİLDİR....AMA ERKEĞİN ÇALIŞMASI VACİPTİR...DIŞARIDA ÇALIŞAN KADINLARIN BİR KISMI, ALDİĞİ PARADAN DAHA FAZLA HARCIYORLAR ZATEN......İSTİKAMETLİ OLAN TERCİHLERDE BULUNMAK GEREKLİDİR...HEVESİ TERCİHLER İNSANI ŞEYTANIN TUZAĞINA GÖTÜRÜR....ALLAH CUMA HÜRMETİNİZİ HEPİMİZİ ŞEYTANIN ŞERRİNDEN MUHAFAZA ETSİN...ECMAİN....

06.07.2007 - ersen64

Kişisel tercihlere saygı duyulmalıdır.

Bir deli kuyuya taş atmış kırk akıllı çıkaramamış.Din kimsenin tekelinde değil,insanların dini nasıl yaşaycağınada sizler karar vermezsiniz Allah herkese akıl,irade vermiş.Burası laik sosyal hukuk devleti.İsteyen başını açar,isteyen kapar,isteyen çalışır ,isteyen çalışmaz.size ne ki yahu?Allah bile bir kafiri hemen cezalandırmıyorken,yıllarca yaşatıyorken sizlere ne oluyorda başkaları adına yok çalışır yok çalışmaz.Bırakında isteyen çalışsın istemeyn çalışmasın.herkesin kendi aklı kendine yeter,herkeste kendi nefsinden sorumludur ve herkes dinini gayet güzel biliyor.İnsanların başını açıp çalışması,ya da başını örtüp çalışmaması kendi bireysel tercihidir ve saygı duyulmalıdır.din Allah'ı bağlar ,Allah ile kul arasındadır 3. şahısları bağlamaz.Taş atılmayan köpekte durduk yerde havlamaz.herkes kendi ayıbı ile ilgilensin başkaının örtüsü ile ya da çalışıp çalışmaması ile değil.Nasreddin hocaya bir adam demiş'hocam bir adam elinde baklava ile gidiyordu' 'Banane' demiş hoca, öteki 'ama adam sizin evinize doğru gidiyordu diyince' ee o zaman sanane demiş.insanların kişisel tercihlerine saygı duyulmalıdır.
Ne mutlu o kimseye kendini ayıplarından başkasının ayıplarını görmeye.Başkasını düzeltmek istiyorsan önce kendini düzelt.Herkes yaptığı tercihler sonucu kabre tek başına girip tek başına hesap verecek.Biri başını kapamış,çalışmamış banane?Ya da öteki başını açıp çalışmış ee gene bananeki.herkesin aklı vicdanı var nasılsa.bana mı kaldı başkasına çalış ya da çalışmamak demek.Bana ancak başını kapatıp çalışmayana da,başını açıp çalışana saygı duymak düşer.
Ne mutlu o kimseye ki gözleri kendi ayıbından başkasının ayıbını görmeye.Başkasını düzeltmek istiyorsan önce kendi düzelt.Burdaki illa benim düşüncemi herkes kabul etmelidir dayatmasında olanları görünce dinden soğudum.bana kimse cevap yazmasın.Ben genel yazdım kişilere yönelik değil.

06.07.2007 - melihist

Kişisel tercih dinin emirlerinin üstünde olamaz.

İnsanların yaptığı hareketler sadece kendini bağlamıyor toplumu milleti dini imanı herşeyi bağlar.kişisel tercihler inançla dinle ahlakla çelişmemeli,kişisel günahlar açıktan işlendikçe veba gibi taun gibi büyür herkesi yakar.emri bil maaruf neyhi anilmünkerle herkes mükelleftir.insan öyle kafasına göre yaşayamaz.gaünahlarına başkalarını ortak edip onlara kötü örnek olamaz vesselam.

06.07.2007 - tahkik

herkese hayirli aksamlar

herkese hayirli aksamlar diliyorum.

unina ve nisyan ablalarimin, (abla diyorum, cünkü bilginize dayanarak benden büyük oldugunuzu düsünüyorum), birbirinize yönelik yorumlarinizi okurken, ne kadar da ön yargiliyiz dedim. neden cimbiz gibi bir sözü cikarip bu yanlistir deme ihtiyaci duyuyoruz, halbuki dogru olan taraflarindan hic bahs etmemissiniz,....nedir bu kendini daha üstün gösterme cabasi???
ben sahsen unina hanimefendinin yorumlarina katiliyorum...
ayrica ateistlerle veya baska dinden olan birisiyle alay gecilmesini de dogru bulmuyorum.
hic düsünmüyormusunuz neden ateisttir diye, hayat sartlari neydi, hic yol gösteren var miydi, neler yasadi da bütün inancini yitirdi?!

umarim bu gereksiz gerginlikler biter.birbirimizi üzmeden, kirmadan yorum yazalim lütfen.


sevgiler.... saygilar......

05.07.2007 - celin

çok çirkin!!!!

Esselam Aleykum

Burası dini içerikli bir site olmasına rağmen maalesef yorum yazan bir takım kişilerin tutumları İslam ahlakından uzak gibi görünüyor!!!en ufak bir tartışma çıktığında seviyesizce,saldırgan bir şekilde biri diğerine hucüm ediyor...bu kişiler sürekli dinden,sünnetten,ahlaktan bahsetsede davranışları yazdıklarıyla çelişiyor!!!

dolayısıyla bu tür sözlü saldırganlıklar,hakarete varan atışmalar bu kişilerin samimi olmadığı intibasını uyandırıyor insanda...dinimizin ahlak yönünüde hayatımıza geçirmeliyiz. Rasulullah(s.a.v) ı her yönüyle örnek almalıyız...Biz kendisine türlü eziyetler gösteren ebu cehili bile hastalığında ziyarete giden bir nebinin ümmetiyiz...bu tür davranışar bizlere hiç yakışmıyor bence!!!!!

05.07.2007 - rasha

Merhaba, Ben 20 yaşında

Merhaba,

Ben 20 yaşında iş hayatında bir bireyim.Yaşıtlarıma göre çok daha olgun bir insanım.Fakat kız arkadaşım 10 yaş kadar büyük.Kendisi düzgün,ahlaklı,saygılı bir insan.İslam'da evlilik açısından bu konuda herhangi bir sakınca var mıdır?

02.07.2007 - Necdet Şen

Dinen sakıncası yoktur.

Değerli kardeşim,
Peygamber efendimiz s.a.v bir hadisi şerifinde "Kadın dört özelliği için nikah edilir.Malı,soyu,güzelliği ve dini için.Sen " dindar" olanı tercih et buyurmuşlardır.Dikkat edersen yaş mevzu bahis bile değil.Ve üstelik peygamberimiz s.a.v in ilk hanımı hz Hatice r.a kendilerinden 15 yaş büyük bir hanımefendiymiş.Sevginin yaşı olmaz.Size sevdiğiniz hanımla birlikte tüm kalbimle mutluluklar dilerim.Allah'a emanet kalınız.

02.07.2007 - unina

kadınlar we iş dünyası

ne demektir kadının çalışmaması.fıtrat gereği??
ben eğer öğretmenlik yapabiliyorsm ki her kadın bunu yapabilir we annem babam emek wermiş maddi manewi yardım etmişse onların yüzünü kara mı çıkartayım erkek eline bakayım?
ben bu görüşe katılmıyorum
kadınlar okumalı eğitmeli kendilerini geliştirmeli we iş alanlarında çalışmalılardır ki gelecek nesillerde kendi yetiştirdikleri çocuklar da idealist bilgi birikimli olsunlar.
kaldı ki hayat şartları malum
örneğin ben..kariyerimle eğitimimin getirdikleriyle ilgili planlarım hayallerim war. babamın harcadığı o kadr paraya we benimle gurur duyup işte benim kızım mesela şu şirketin müdürü diyeceğine ewde oturup mutsuz bi hayat mı süreyim kocama el açıp bana harçlık werir misin mi diyeyim?
benim annem de çalışan bir hanım.beni gayet güzel büyüttü birgüne birgün babamın önune 3çeşitten az yemek koymamazlık yapmadı.
bugun de yemek yapamadım ekmek peynir yiyelim demedi.çamaşırı bulaşığı ütüyü eksik etmedi.
oysaki aynı apartmanda oturduğumuz ew kadınları günden güne komşudan komşuya gezip çocuklarının yemeklerini ihmal etti
ayrıca kimse kusura bakmasın eğitimimi tamamlamadan anneme babama ewlatlık borcumu ödemeden ben baba ewinden bi erkeğin peşinden gidemem
şu kısır olmamamsı maddesi de çok acı
nerede kaldı aşk sewgi?
o zaman damızlık gibi kadınlarla ewlenin sırf çocuk olsun diye?
we
bakire olmayan bir bayanın yuwa kurmaya anne olmaya hakkı yok mudur?
biraz vicdan lütfen

23.05.2007 - sln

İş ,kariyer uğruna çiğnenen ayetler

1. Ey Peygamber! Hanımlarına ve kızlarına ve müminlerin hanımlarına söyle bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman dış örtülerini üstlerine alsınlar. Bu onların tanınmamaları ve incinmemeleri için en elverişli olan budur. allah bağışlayandır. Esirgeyendir. Emrinin ruhuna zıt, okuyan örtülüler tarafından kurana göre değil, modaya göre, heva ve heveslere göre erkeklerin beğenisine göre bir tesettür ortaya çıkarıldı.
Bırak tanınmamayı dikkat çekmek için her türlü giyim ve kuşama girildi. Tesettür içinde setr edilmek yerine pazarlamacı oldular. İhtiyaç gördükleri ilimleri almak için sadece üniversite kapılarını tutular medreselerde iffet, takva, izzetlerini muhafaza ederek iman ilmi tahsil etmeyi ihtiyaç görmediler. Doktor olmak iman doktoru olmaktan üstün tutuldu. Amellerinde sadece rızayı ilahi yoktu, Onlar sadece doktorluk istemiyorlardı para, kariyer, tevecüh, iltifat, ekonomik özgürlük, prestijde istiyorlardı. ilim sahibi olundukça ihtiyaçlar büyüdü iş ihtiyacı, kariyer ihtiyac,ı araba ihtiyacı, moda kozmetik ihtiyacı ve gibi bu ihtiyaçlar için çok rüşvetler verildi mukaddesattan.tanındılar incindiler şefkat madeni olan kalpleri ayaklar altında zillet çekti.

5.Vakarla evlerinizde oturun cahiliye kadınları gibi açılıp saçılarak ( teberüc)yürüyüşü yapmayınız. Yani yarım yamalak bir örtüyle sokaklarda orda burada gezmeyiniz. Ayetinin zıddına olarak okullarda sokaklarda tesettüre dikkat etmeyip de bütün güzellik ve süs¬ püsle¬riyle kendini yabancı gözlere vaz’ ve teşhir ettirdiler. Çapkın yü¬rü¬yüşle na¬zar-ı dikkati cel¬bettiler. edeb-i vakar ile yü¬rümek yerine lakayt ve cazibedar bir yürüyüş takındılar. Süs ve eylemleriyle kendilerinden yararlanma hakkı olmayanların dikkatini ve ilgilerini çektiler.
Vakarları ve izzetlerini İslami feminist akımlarının akıntısına, modanın rüzgârına, kozmetiğin cazibesine, ekonomik özgürlüğün gizli köleliğine feda ettiler.
Evlerini hapishane gördüler. Dört duvar arası olarak düşündüler. Evlerin birer cennet köşesi, çocuklar birer cennet çocuğu tasavvur edemediler.
Evlerin birer medrese-i Nuriye yapma şevki taşımadılar. Öteki örtüsüz olanlar gibi ekonominin vitrinlerin sömürünün kapitalizmin köleliğini kabul etme yarışına girdiler.
Ötekiler gibi çocuklarını para kazanma iyi bir hayat yaşama hırsına ve bencilliğine kurban ettiler, bakıcılara kreşlere mahkûm ettiler. Bunu da ilim hizmet kılıfı altında yaptılar.
Kur’anın merha¬meten, kadın¬ların hürme¬tini muha¬faza için, haya per¬desini takmasını emreder. Ta heve¬sat-ı rezile¬nin ayağı altında o şefkat madenleri zil¬let çekmesinler; âlet-i he¬vesat, ehemmi¬yetsiz bir meta’ hük¬müne geçmesinler ihtarını dinlemeyerek kendilerini medeniyetin sefih çarşısında en adi bir meta hükmüne getirmeye başladılar.
Evi hapishane gibi gören kızlar ve genç kadınlar artık sokaklarda göz hapsinde yaşadıklarını, özgürlük adına erkeklerin göz zevklerine gönüllü kölelik yaptıklarını ya düşünmediler., ya da bundan şeytânî şekilde zevk alıyorlardı..
İslâmî ahlâkın sokaklara hâkim olmadığı bugünkü çarşı ve pazarlar, hanımıyla erkeğiyle Müslümanların, özellikle gençlerin ancak çok zarûrî bir işleri varsa, zarûret miktarı çıkıp dönecekleri (benzetme yerinde ise tuvalet gibi) mekânlardır.
Kapitalistleşen ve Allah korkusundan sıyrılan insanların mâbedi ve köle pazarı haline gelen, kapitalizmin can damarı çarşı ve pazarların Allah nazarındaki yerini Peygamberimiz şöyle belirtiyordu:"Allah'ın en çok sevdiği yerler mescidlerdir. Allah'ın en fazla nefret ettiği yerler de çarşı ve pazarlardır." (Müslim, Mesâcid) Kadının huzur ve mutluluğu sokaktan geçmemektedir. Sokakta bulunanlar veya bulunduğu sanılanlar yine bir sokakta kaybedilecek şeylerdi..

10.Hadisi Şerifte. Kadının Rabbine en yakın olduğu yer, evinin ortasıdır.” Derken zıddı yapıldı. Kadın evinde olduğu müddetçe, şeytan, insanlara vesvese vererek tamaha düşüremezken. Evinden çıktığında ise, hem tamah eder, hem ona tamah edilir. Zira şeytanın en önemli tuzak kapısı kadınlardır.” Gerçeği örtbas edildi.
Dışarı çıktığında Şeytan bakışları kadına çevirtir ve vesvese verir. Çünkü evinden çıkmakla kendisine musallat olunmasına sebep olmuştur.” Sözünün söyleyen âlimlere itibar edilmez oldu.
Evler sanki onlara hapishaneymiş gibi gelmeye başladı. Dışarıda sömürülen dövülen taciz ve tecavüzlere maruz kalan ucuz iş gücü olarak kullanılan kadınların varlıklarından rahatsız olmadılar.
Sanki namusu ırzı şerefi mukaddes sayılan bir toplumda yaşıyormuş gibi dışarıyı kurtuluş gördüler. o ulvi sıcak güvenli nurani evlerde sanki kafesteymişler gibi çırpınmaya başladılar. yanıbaşındaki komşular ve akrabaların sanki imanlarını kurtardılar yâda takviye etmişler gibi işin ve okulların yolunu tutular.

12. Sizin evlerinizdeki mihnetiniz Mücahidlerin Allah yolundaki ameline ulaştırır.” "Kadınların cihadı evde oturmaktır" hadisini okullara taşıdılar. Komşularını akrabalarını ıslah etmeden okul kapılarında kendilerini cihada mecbur bildiler.
Allahın silahlarına itimad etmeyerek kendi önderlerinin silahlarıyla cihada çıktılar. Neticede mağlubiyet zillet gözyaşı buldular. Şefkat kahramanları sıfatını kendine kazandıran çocuğunun ilk muallimi, kocasının evde muavini olmayı, fitne ve fücura bulaşmamanın en nezih yeri olan evlerinde oturarak cihet etmeyi gereksiz gördüler.
Peygambere itimat etmediler.bu kolay yoldan mucahit sevabı kazanmayı az gördüler dışarıda okul kapılarında işyerlerinde mücahit olmayı bırak günah kapısı oldular.fitne kazanı oldular.
yanlış siperlere sığındılar.bütün sevap kapılarını kapattılar.hem başörtüleri gitti hem de namazlarını kılamaz oldular. terazinin bir kefesine güneşi, ayı, dünyadaki bütün diplomaları, sertifikaları, adalyonlar,alkışları paraları ve makam vardı,diğer kefede Örtü vardı,ama onlar için maalesef örtü ağır basmadı.tercih ötekisinden yana yapıldı.

06.07.2007 - tahkik

kADINLAR VE İŞ DÜNYASI YAZISINA

insanoğlu kendisini enfüsi aynasının karşısına koyup kendi bedenin mahiyetini hakikatini sırlarını anlamaya çalışsa ve bunu yaparken de hayvanlara baksa ve kendini onlarla mukayese muhakeme etse bu tahlil ve tetkiklerinin neticesinde onlardan kendisini ayıran en önemli şeyin akıl nimetiyle donatılmış olduğunu ,kendisine binlerce makine misüllü cihazatlar takıldığını ,acip acip letaiflerle ,hissiyatlarla ve azalar ile donatıldığını müşahade edecek.o azalar olan göz, kulak, burun ve kulak vb gibi birer mizancık ölçü aleti, muhakeme ve mukayese vazifesi gören sanatları müşahade edecek ve hayvanlar ile arasındaki farklılıkları anlayacak ,hayvanlardan farklı olarak lezzet görme, hissetme, tat, koku vb gibi hissiyatlar olarak daha yüksek olduğunu fehm edecek.her nimetin lezzetin rengini kokusunu sesini farklı farklı anlayacak hayvanlar gibi her şeyi siyah beyaz görmemesi her şeyden aynı lezzeti alması her sesi farklı algılayamaması gibi üstünlüklerinin olduğunu görecek ve bilecek ki Allah isteseydi insanı da hayvan gibi yaratabilirdi.onlara verdiği rızıklar gibi insanların yiyeceklerini de basit şeylerden yaratabilirdi.yada elmanın,şeftalinin vb gibi meyve ve sebzeleri 850 çeşit olarak değil de her şeyi tek çeşit yada sınırlı sayıda yaratabilirdi.insana verilen hayatın devamı için verdiği rızıkları kısıtlayıp bir iki çeşit ile onu doyurabilirdi.onun bu kadar nimetleri bol vermesi rahmetinden olduğu gibi insanın sadece yemek için yaşaması içinde değildir.insana yaşaması için rızık verilmiştir.imtihanın gereği olarak vermiştir ki bakayım bu güzel yiyeceklere kullarım müptela olup beni ve bana kul olmayı unutacaklar mı.rızık kazanmak için dinden ve ahiretlerinden taviz verecekler mi.rızık kazanmak için ibadetlerin terk edecekler mi?
İşte rızık korkusu yüzünde ekmek parası endişesi ve korkusuyla dininden taviz verenler sizin mukaddesatınızdan rüşvet verip adına da ekmek parası dediğiniz kazançlarınızın kaçta kaçı sizin yaşamanız için zaruret olan kısmıdır.insana her gün karnını doyurmak için gerekli olan 3 tane ekmektir..yaşaması için bir parça yemek ona yeterken zaruret telakki ettiği şeylerin yüzde doksanı hevasına ve nefsine ve dünyaya sarf ettiği şeylerdir.bunların büyük çoğunluğunu meydana getiren ve tükettiği şeylerin çoğunluğunun neticesi ya hevadır yada heladır.bütün bunlardan da anlaşılıyor ki insanın arkasına sığınıp bahane bulduğu kendini aldattığı rızk endişesi ekmek parası bahanesi kılıfına uydurarak dinini üç kuruşluk dünyanın lezzetlerine değişmekten başka bir şey değildir.
Dinini üç kuruşa satıp başını açıp okuyan o kızlar bilmiyorlar ki Allah isteseydi insana rızkını hiç çalışmadan da verirdi.Musa kavmine gökten bıldırcın ve kudret helvası indirerek onları çalışmaktan men edip sadece ibadetle meşgul olmaları şerefini vermişti.isteseydi bütün insanlara aynısını yapar sadece sizler ibadetle meşgul olun derdi imtihan gereği yapmamış ki kim rızık korkusuyla rahat bir yaşam arzusuyla dininden rüşvet verecek.fani ve zail zinetlerin ardında koşacak.canını malını Allaha cennet karşılığı satmaya yanaşmayacak. Kim de .dünyanın hakiki ücret ve mükafat yeri olmadığını idrak edip sabır ile şükür edecek.bütün bu nimetlerin cennetteki asıllarına iştiyat duymak için sadece tatmaya izin verildiğini doymağa müsaade olmadığını anlayıp nimetleri helal yoldan şükür için isteyecek.M.KAKÇA

06.07.2007 - tahkik

sln rumuzlu kardeşime cevap.

Allah'ın Rahmeti üzerinize olsun hepinizin,
Sln rumuzlu hanımefendi size bir hem cinsiniz olrak aynen katılıyorum ve destekliyorum.Ve de yazdıklarınızın altına aynen imzamı atıyorum.Arabistandaki bayanlar bile çalışıyorlarken ki bizzat gidip gördüm,neden bizler namusumuzla çalışmayacakmışız?Dünyanın binbir türlü hali var.Başkasına muhtaç olmak kadar kötü ve kendi paranı kazanmak kadar güzel bir şey yok.Peygamber efendimiz s.a.v ilk hanımı Hz. Hatice r.a çalışan,ticaret hayatının içinde olan bir hanımefendiymiş.Kadınlar çalışmadıkça,kızlar okumadıkça toplumda eziliyorlar.Burası Türkiye Cumhuriyeti.Yobaz olmanın luzumu yok.Elbetteki kızlar okutulmadılıdır.Zira ilim öğrenmek kadın erkek herkese farzdır dinen.Sağlıcakla kalınız.

03.07.2007 - unina

...çalışma

Bir insan olarak,bu konudaki cevabınıza ve görüşlerinize katıldığımı belirtir,teşekkür ederim
Kendinden gayrısının iyiliğini düşünen,dileyen kişilerden
Hakk razı olsun

15.05.2008 - yanlış harf

YOBAZ'DAN SİZE CEVAP

Ben en çok da şu "Arabistandaki bayanlar bile" sözüne takıldım.Neden acaba onları ölçü almış.Enteresan.Sanki Arabistan islamın yaşandığı tek yer.Sanki bizim ölçümüz orası.Müslümanın ölçüsü Kuran ve hadistir.

*Birincisi bu nasıl bir zihniyettir ki aynı davayı,aynı yatağı,herşeyini paylaştığı kişiyi başkası diye nitelendirebilir.Başkasına muhtaç olmak ne demektir?Kadın nasıl kocasını başkası olarak görebilir?Erkek (koca)evin geçimini sağlamak zorundadır.Allah bu zor görevi erkeğe yüklemiştir.Kadın ezilmez de asıl bu zor görevin altında ezilir.Çünkü hassastır,hayz gibi sancılı bir dönemi vardır,çabuk yorulur.Ve evli kadının en ulvi görevi çocuğunu iyi bir müslüman olarak yetiştirmektir.Kadının müsait bir ortamda çalışmasına karşı değilim fakat kadının asıl yeri evidir.Kadın iş hayatına girdikçe asıl ezilmekte ve erkekleşmektedir.Zorunlu ise kadın (müsait bir ortamda)kendi isteği üzerine çalışabilir.

*İkincisi Hz.Hatice (r.a)nin ticaretle uğraşması İslamda hükümler gelmeden önceki bir dönemdedir.Buradan islama göre bir sonuç çıkartamayız çünkü o dönem sadece tevhid akidesinin yerleştirilmeye çalışıldığı bir dönemdir.

*Üçüncüsü bir araştırmaya göre eşlerini dövenlerin çoğu üniversite mezunları imiş.Demek ki kadın çalışsa da,okusa da ezilebiliyor.Kadının ezilmesinin sebebini okumaması ve çalışmamasında aramamalıyız.

*Dördüncüsü ilim öğrenmek farz-ı ayndır.Ama bir farzı yapmak için harama girilmez. "Sizi neden men ettiysem
ondan kaçınınız, neyi de emrettiysem, gücünüzün yettiği oranda onu yerine getiriniz... "
(Buharî, İ'tisam
Bu hadiste emredileni gücümüz yettiği oranda yapmamız gerektiğini,haramdan ise mutlaka kaçınılması gerektiğini söylüyor.Mesela namaz kılman gerekiyor ama şarap içersen namaz kılmana izin verilecek.O zaman içkiyi de içmeyeceksin,namazı da kılmayacaksın.Kızlarımız ilim öğrenmek adına(bir farzı yapmak adına) örtülerini açamazlar(yani harama giremezler).Kaldı ki bunlar fen ilimleridir ve bunları öğrenen başka kişiler olduğu için farz-ı kifayeye girer.

*Beşincisi sizin gibilere karşı yobaz olmak öyle mutluluk verici ki anlatılamaz!


SELAMETLE!


======================================================
Neredesin..!

Ey İsmail'in boğazındaki merhamet..!

Üzerimizdeki bu acıyı kaldır..!

Ya ebabilleri gönder, ya bizi de oraya aldır..!

HAKK'A HAKÇA YÜRÜYENLERE SELAM OLSUN..

03.07.2007 - nisyan

PEYGAMBER DÖNEMİNDE ÇALIŞAN KADINLARA ÖRNEK!

kadının çalışmasına karşı olanlar alın size delil !
yeni
melihist tarafından Cum, 2007-07-06 05:06 tarihinde gönderildi.
Mehmet Dikmen beyfendinin İslamda kadın hakları isimli kitabında sayfa 218-219 da aynen şu ifadeler yer almaktadır,'Resullulah Efendimizin hanımlarından Zeyneb binti cahş deri işleme ve deri dikme işlerinde mahirdi.(ustaydı).Ve bu sanatın tamanını Allah yolunda harcardı.Allah resulu onun bu çalışmasına engel olmamıştır.(İbn-i Sad 8,103-108).
Bunlardan başka Hazreti peygamber devrinde kadınları ilgilendiren mesleklerle iştigal eden kadınlarada rastlamaktayız.Bu meydanda kızları sünnet eden sünnetçi,gelinleri gerdeğe hazırlayan kadın berberi,DOĞUMLARA YARDIMCI OLAN EBE,bayram düğünlerde def çalıp şarkı söyleyen kadın mugayyinler söylenebilir.kaynak mehmet dikmen hocanın islamda kadın hakları isimli kitabı sayfa 219 paragraf 5.ibrahim canan terbiye 351.bu kaynakları buldukça yazmaya devam edecem. yine aynı kitabın 218 safihesinde kadınların çalışması hususunda şu ifadeler yer almaktadır ,
Kadınların aile geçimlerine katkı sağlamak veya hayır hasenetta bulunmak düşüncesiyle eve kazanç getirici çalışmalarda bulunabiliceğini gösteren şu rivayet manidardır.
Abdullah bin mesud'un hanımı Raita hatun el sanatlarında mahir bir kadındı.Kazandığını ailesine harcardı.Raita hatun anlatıyor ,
'Eşim ibn-i mesuda dedim ki sen ve çocuğun beni allah yolunda sadaka vermekten alıkoyuyorsunuz .Hem size harcamaya,hem de herhangi bir tasaddukta bulunmaya gücüm yetmiyor.Ben sadaka vermek istiyorum ne yapayım?
Abdullah ,'bu harcamada seninde bir ecrin var mı yok mu bilemiliyorum?Dedi.
Ben de gidip ey Allah'ın resulu ,ben sanatkar bir kadınım.Bir şeyler yapıp satıyorum .Kazandığımı kocam ve çocuğum için harcıyorum.bunları harcamak beni sadaka vermekten alıkoyuyor .Hayır yapmaya imkanım kalmıyor.Acaba ailem için harcadıklarımdan dolayı bana bir ecir ve mükafat var mı diye sordum?ki bunu soran bayan bir sahabe dikkatinizi çekerim!
bunun üzerine Resulullah ,'EVET ONLAR İÇİN HARCAMAYA DEVAM ET.ZİRA ONLAR İÇİN NE HARCARSAN SANA ECİR VE SEVAP VARDIR.dedi.Heysemi ,ibn-ül esir.
Hz Ömer 'de ,Hz Peygamberin vermiş olduğu görevde ŞİFA HATUNU bulundurmaya devam etmiştir.DEMEK BU HANIM SAHABE TİCARİ İHTLAFLAR ÜZERİNDE OTORİTE SAHİBİYDİ.kaynak bakınız.İslam peygamberi,II.İbni hanbel VI.372,İbn-i hacer ,el isabe kadınlar bölümü no 618.
burda çok güzel örnek vermişler Allah onlardan razı olsun.KAdınlarında çalışabileceğine dair.işte kadınların çalışmasına dinen karşı olanlara kaynağı ile sahebe kadınları ile peygamber hanımı ile güzel bir örnek.
Ne mutlu o kimseyeki gözleri kendi ayıbından,kusurundan başka kimseyi görmeye ,başkasını düzeltmek istiyorsan önce kendini düzelt.Hz. ömer.

06.07.2007 - melihist

NİSYAN RUMUZLU HANIMA CEVAP.

BİRİNCİSİ BEN SİZE YOBAZ DEMEDİM!İKİNCİSİ ELBETTEKİ KURAN VE HADİSLER ÖRNEK ALINMALIDIR.ÜÇÜNCÜSÜ UNUTULMAMALIDIR Kİ "KURAN -I KERİM ARAPÇA OLARAK İNDİRİLMİŞTİR.VE PEYGAMBER EFENDİMİZ SALLAHÜ ALEYHİ VESSELEMDE ARAPTIR.DÖRDÜNCÜSÜ ARABİSTANDAN ÖRNEK VERMEMİN NEDENİ "ARABİSTANIN KURAN KANUNLARINA GÖRE ŞERİATE GÖRE YÖNETİLMESİNDEN VE KURAN KANUNLARININ UYGULANMASINDANDIR.!!!BEŞİNCİSİ AYNI YATAĞI,AYNI HAYATI PAYLAŞTIĞI İNSAN DEMİŞSİNİZ !! HAYATTA HİÇ BİR ŞEYİN GARANTİSİ YOKTUR EŞİNİZLE SONSUZA DEK EVLİ KALACAĞINIZA GARANTİNİZ Mİ VAR?TÜRKİYEMİZDE BİR SÜRÜ DUL BAYAN VAR.İNSAN BİR SEBEPTEN DOLAYI EŞİNDEN BOŞANABİLİR YA DA EŞİ VEFAT EDEBİLİR!VE DE EŞİNİN SİGORTASI YOKSA ANNE BABASI HAYATTA DEĞİLSE BU İNSANA KİM BAKACAK SÖYLER MİSİNİZ?HADİ BULUN YOLUNU GÖSTERİN.BU KADIN NE YAPSIN NİSYAN HANIM!!İNSANIN HAYATTA ANNE BABASI ÖLMÜŞSE EŞİDE BOŞANMIŞSA KİM BAKACAK GEÇİMİNİ KİM YAPACAK!!! SİZ Mİ?SİZİN GARANTİNZVAR GALİBA EŞİNİZLE HAYAT BOYU BOŞANMADAN YAŞAYACAĞINIZA DAİR!! HEM GAZETE DE ÖYLE HABERLER ÖYLE İBRETLİK OLAYLAR GÖRÜYORUZ Kİ İNSANIN EŞİ BİR MÜDDET SONRA BAŞKASI OLUYOR!
İLİM ÖĞRENMEK İÇİN HARAMA GİRİLİR DEMEDİM.Kİ İFTİRA ETMİŞSİNİZ!EVET İLİM ÖĞRENİLİR.HARAMA GİRİLMEDEN ÇALŞIŞILIRDA.İNSANIN HARAMA GİRECEĞİ VARSA NİYETİ BOZUKSA EV KIZIDA OLSA EV KADINI DA OLSA OTURDUĞU YERDENDE HARAMA GİRİYOR.BEN ÜNİVERSİTEDEN HATIRLARIM .ÖYLE KAPALI KIZLAR VARDI Kİ BAKINCA NE GÜZEL TESETTÜRLÜ DERSİNİZ AMA MERDİNVEN ALTLARINDA YAPTIKLARI AYIPLAR ALLAH'LA ONLARIN ARASINDA KALSIN.Kİ ONLAR İNŞEALLAH AZINLIKTIR!
BEN DAYAK KONUSUNU MEVZU BAHİS DAHİ ETMEDİM!! EZİLMEK İÇİN İLLAKİ DAYAK YEMEK ŞART DEĞİL.İNSAN BİR BAKIŞ BİR SÖZLE DE EZİLEBİLİR.BİR ORTAMA GİRDİĞİNİZDE EĞİTİMLİ DEĞİLSENİZ İNSANLARIN SİZE KÜÇÜMSÜYEREK BAKMALARI DIŞLAMALARI DA BİR EZİKLİK OLUŞTURUR.AYRICA KADINLAR OKUMASIN! O ZAMAN SİZ HASTALANDIĞINIZDA EĞER MADDİ DURUMUNUZ İYİ İSE KADINLAR OKUMADIĞI İÇİN EĞER KADIN HASTALIKLARINA SAHİPSENİZ BUYURUN ERKEK DOKTORA GİDİN.KURANI KERİMDE BİLE "HİÇ BİLENLE BİLMEYEN BİR OLUR MU "DENİLMEKTEDİR.TOPLUMDAKİ ERKEK VE KADINLARI DA YETİŞTİREN ANNELERDİR.DOLAYISIYLA BİR ANNE BİR KADIN NE KADAR EĞİTİMLİ OLURSA O KADAR ÇOCUGUNA GÜZEL ÖRNEK VE GÜZEL EĞİTİM VEREBİLİR.!KURAN KURSUNDA BAYAN HOCALAR OLMASA KIZ ÇOCUKLARINIZA KİM EĞİTİM VERECEK!BAŞ AÇMAKLA DİNDEN ÇIKILMAZ! GÜNAHKAR OLUNUR!VE DİN İNSANIN KİŞİSEL TERCİHİDİR.YÜCE ALLAH İNSANIN KENDİSİNE BIRAKIYOR.AYRICA BAŞI KAPALI OLUPTA ONUN BUNUN GIYBETİ YAPAN,SIRF YAKIŞTIĞI İÇİN BAŞ ÖRTÜSÜ TAKAN ,PARKLARDA ERKEK ARKDAŞLARI İLE CİNSEL İLİŞKİYE GİREN İNSANLARDA ÇOK!Kİ ALLAH ONLARI RAHMETİ İLE ISLAH EDİP TEVBE NASİP ETSİN.AMİN.
bİR ARAŞTIRALIM BAKALIM HZ HATİCE R.A SONRA PEYGAMBER S.A.V HAYATTA İKEN ÇALIŞAN HİÇ Mİ BİR KADIN YOKTU ASRI SAADET DÖNEMİNDE!
KAÇ TANE KADIN HAYAT KADINI!O HAYAT KADINLARI İLE GİDİP KONUŞUN ÇOCUGUN SOSYAL GÜVENCESİ YOKTUR!ÇOĞU EĞİTİM ALMIŞ GÜZEL BİR MESLEĞE SAHİP OLSAYDI HAYAT KADINI OLMAZDI!YADA KADIN PROGRAMLARINA ÇIKIP EŞİ TARAFINDAN ÇOCUKLARI İLE BİRLİKTE SOKAĞA ATILMIŞ OLANLAR.ONLAR NE YAPSINLAR?AYRICA GÜNÜMÜZDE DİNDAR ERKEKLERİN ÇOĞU BİLE EŞİM ÇALIŞSIN DİYOR EŞ SEÇERKEN ÇALIŞAN DİNDAR KADINLARI TERCİH EDİYORLAR.
SİZ OKUMAYIN SİZİN YERİNİZE SOL GÖRÜŞLÜ KADINLAR OKUSUNLAR ONLAR TOPLUMDA SÖZ SAHİBİ OLSUNLAR VE SONRA DA YÜKSEK MERCİLERE GELİP SİZE BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI KOYSUNLAR!SİZ OKUMAYIN,SİZ ÇALIŞMAYIN OKULLAARDA SOL GÖRÜŞLÜ HATTA ATEİST KADINLAR ÇOCUKLARINIZA EĞİTİM VERSİN!SİZ OKUMAYIN SOSYAL GÜVENCENİZ OLMASIN SİZDEN EĞİTİMLİ ATEİST İNSANLAR SİZE KÜÇÜMSEYEREK BAKSIN!SİZ OKUMAYIN SİZİN YERİNİZE ERKEKLER SİZİN HAKLARINIZI ARASIN!NASILSA SİZLER GİBİ DÜŞÜNENLERİN GARANTİ BELGESİ VAR EŞİNİZLE BİR ÖMÜR BOYU EVLİ KALACAĞINIZA EŞİNİZİN SİZDEN ÖNCE VEFAT ETMEYECEĞİNE DAİR GARANTİNİZ VAR!!
SİZİN KADAR DİNİ BİLGİLERİ BENDE BİLİRİM ELHAMDÜLÜLLAH İLAHİYAT EĞİTİMİ ALMIŞ OLMAM VE DİYANETTE BİR DÖNEM ÇALIŞMAM VESİLESİ İLE..Hz Muhammed Sallahü aleyhi vessellem vefat ettikten sonra erkek sahabeler mübarek hanımı hz Aişe Radyüllahü anha gidip bilmediklerini danışmışlardır.Ayrıca " sizlerin de çok iyi bildiği üzere Kuran-ı kerimde "Mücadele" suresi vardır ve manası tartışan kadın demektir.Bir bayanın Sallahü aleyhi vessellemle tartışması üzerine bu adı almıştır.İkincisi veda hutbesinde Peygamberimiz sallahü vessellem erkek sahabelere" sizlerin kadınlarınız üzerinde hakları olduğu gibi KADINLARINIZINDA SİZLERİN ÜZERİNDE HAKLARI VARDIR" BUYURMUŞLARDIR.
Kuranı Kerimde " Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu"buyurmaktadır Cenabı hak.Ve Allah'tan ancak hakkıyla bilenler korkar.
Müslüman kadınların okumasına çalışmasına karşı olanlara hitap ediyorum" SİZLER MADEM KADININ ÇALIŞMASINA KARŞISINIZ O ZAMAN BİR KADIN HASTALIĞINA YAKALANDIĞINIZ ZAMAN NEDEN ÇALIŞAN BAYAN DOKTORLARI TERCİH EDİYORSUNUZ!ÇALIŞAN KADINLARA KARŞIYSANIZ O ZAMAN KADIN DOKTOR TERCİH ETMEYİN ERKEK DOKTORA GİTSENİZE!!
MADEM ÇALIŞAN KADINA KARŞISINIZ O ZAMAN KIZ ÇOCUKLARINIZI KURAN KURSUNDA BAYAN HOCALARA GÖNDERMEYİN.ÇÜNKÜ O BAYAN HOCALARDDA ÇALIŞAN BİR BAYAN SONUÇTA!


AYRICA BEN SİZE ASLA ALLAH ŞAHİTTİR NİSYAN RUMUZLU ŞAHIS SİZ YOBAZSINIZ DEMEDİM!DEMEM DE.ALLAH NİYETLERİMİZİ VE KAPLERİMİZİ BİLİYOR HAMD OLSUN.YARASI OLAN GOCUNUR!KİM BENİM HAKKIMDA NE DÜŞÜNÜRSE ALLAH BİN MİSLİNİ VERSİN VE BENİM KİMDE ANA BABAM DIŞINDA KUL HAKKIM VARSA HARAM OLSUN!SAYGILAR.

05.07.2007 - unina