28.Ölülerin Ahvâlini ve Ahiret'te Fayda Veren Amelleri Gösteren Rüyaların izahı
Onlardan biri Hz. Peygamberi rüyada görmektir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a) şöyle demiştir:
Kim beni rüyada görürse, beni gerçek olarak görmüştür. Çünkü şeytan benim şeklime giremez.167
Hz. Ömer (r.a) şöyle diyor: Hz. Peygamber'i rüyamda gördüm. Fakat bana bakmıyordu. 'Ey Allah'ın Rasûlü! Neden bana bakmıyorsun?' dedim. Bunun üzerine bana bakıp şöyle dedi: 'Sen oruçlu olduğun halde hanımını öpen değil misin?' Hz. Ömer dedi ki: 'Nefsimi kudret elinde tutan Allah'a yemin ederim, artık oruçlu olduğumda hiçbir zaman eşlerimden birini öpmeyeceğim'.168
Hz. Abbas (r.a) şöyle diyor: Ben Ömer'in dostuydum. Onu rüyamda görmek istedim. Onu ancak ölümünden bir sene geçtikten sonra gördüm. Alnındaki terleri silerek diyordu: 'İşte şu an, boşaldığım zamandır. Eğer rabbime raûf ve rahîm olduğu halde mülâki olmasaydım...'
Hasan b. Ali babasından şöyle naklediyor: Hz, Peygamber (s.a) bu gece rüyamda bana göründü ve kendisine 'Ey Allah'ın Rasûlü! Senin ümmetinden çektiğim nedir?' dedim. Hz. Peygamber şöyle
dedi: 'Onlara beddua et!? Ben de şöyle dedim: 'Yârab! Bana onların yerine onlardan daha hayırlısını ver. Onlara da benden daha şerlisini ver!' Hz. Ali sabah namazına çıktığında İbn Mülcem onu
vurup şehid etti.
Şeyhlerden biri şöyle diyor: Hz. Peygamberi (s.a) rüyamda görüp 'Ey Allah'ın Rasûlü! Benim için af talep et!' dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber benden yüz çevirdi. Bu manzara karşısında dedim ki: cSen senden istenilen herhangi birşeye karşılık hiç hayır dememişsin!'169 Bunun üzerine Hz. Peygamber bana yönelip şöyle buyurdu: 'Allah seni affetsin!'
Hz. Abbas'tan şöyle rivayet ediliyor: Ben Ebû Leheb'in kardeşi ve arkadaşı idim. Ebû Leheb öldüğünde ve Allah onun hakkında (Tebbet süresiyle) hükmünü verdiğinde onun için kardeşlikten ötürü üzüldüm. Onun durumu beni meşgul etti. Bu bakımdan Allah Teâlâ'dan bir sene onu rüya âleminde bana göstermesini diledim. Sonra onu gördüm! Ateş saçıp yanıyordu. Halini sordum. Cevap olarak dedi ki: 'Cehennem'e azap içerisinde vardım. Azap benden hafiflemez. Bana istirahat vermez. Ancak bütün gün ve geceler arasında sadece pazartesi gecesi azap hafifler' 'Bunun sebebi nedir?' diye sordum. Ebû Leheb şöyle dedi: O gecede Muhammed doğmuştu. Bana bir cariye geldi. Âmine hatunun Muhammed'i doğurup dünyaya getirdiğini müjdeledi. Ben de sevindim ve cariyemi âzâd ettim. Bundan dolayı Allah Teâlâ, her pazartesi gecesinde benden azabı kaldırıyor'.170
Abdülvahid b. Zeyd şöyle anlatıyor: "Hac niyetiyle evimden çıktım. Bir kişi bana arkadaşlık yaptı. O kişi, kalkarken, otururken, dururken salâvat-ı şerife getiriyordu. Ondan bunun hikmetini so-runca dedi ki: 'Sana hikmetini haber vereyim. Babamla beraber ilk defa Mekke'ye doğru yola çıktım. Yola devam ederken bir konakta uyuduk. Uyku halindeyken biri bana gelip Kalk! Allah senin babanı öldürüp yüzünü kararttı! dedi. Korku ve dehşet içerisinde uyandım. Babamın yüzüne baktım ki yüzü simsiyah kesilmiş ve ölmüştü. Bundan dolayı dehşete kapıldım. Ben bu üzüntü içerisindeyken uyku bana galebe edip uyudum. Babamın başı ucunda dört siyah adamın durduğunu gördüm. Ellerinde demirden sopalar vardı. O anda iki yeşil elbiseye bürünmüş güzel yüzlü biri çıkageldi ve onlara 'Uzaklasın!' dedi. Onlar uzaklaştıktan sonra babamın yüzünü eliyle sıvazladı. Sonra bana gelip 'Kalk! Allah babanın yüzünü beyazlattı!' dedi. Bunun üzerine 'Anam babam sana feda olsun! Sen kimsin?' diye sordum. 'Ben Muhammed'im!' dedi. Kalkıp babamın yüzünü açtım. Yüzünün bembeyaz olduğunu gördüm. Bu olaydan sonra Hz. Peygambere salât ve selâm getirmeyi bırakmadım".171
Ömer b. Abdülazîz'den şöyle rivayet ediliyor: Hz. Peygamber'! (s.a) rüyamda gördüm. Yanında Hz. Ebubekir ile Hz. Ömer oturu-yorlardı. Selâm verip oturdum. Ben otururken Ali (r.a) ile Muâviye getirildiler. Bir eve girdiler. Üzerlerine kapı kapandı. Ben de bakıyordum. Kısa bir zaman sonra Ali (r.a) çıktı. Şöyle diyordu: 'Kabe'nin Rabbi'ne yemin ederim, hüküm lehimde verildi!' Kısa bir zaman sonra da Muâviye çıktı. Şöyle diyordu: 'Kabe'nin rabbine yemin olsun bağışlandırır.
İbn Abbas (r.a) bir defa rüyasından uyanıp innâ lillâhî ve innâ ileyhi râciûn dedikten sonra 'Allah'a yemin ederim Hz. Hüseyin öldürüldü!' dedi.
Bu rüya, Hz. Hüseyin'in öldürülmesinden önceydi. Arkadaşları bu rüyayı inkâr ettiler. İbn Abbas rüyasını şöyle açıkladı: Hz. Peygamberi (s.a) gördüm. Beraberinde bir şişe kan vardı. Şöyle dedi: 'Ümmetimin benden sonra ne yaptığını görmüyor musun? Oğlum Hüseyin'i öldürdüler. Bu, onun ve arkadaşlarının kanıdır. Allah'ın huzuruna götürüyorum'.172 Bu rüyadan bir gün sonra haber geldi ki İbn Abbas'ı rüya gördüğü günde Hz. Hüseyin öldürülmüştür.
Hz. Ebubekir (r.a) rüyada görüldü ve kendisine 'Sen dilin hakkında 'Beni bütün tehlikelere sokan budur' diyordun. Acaba Allah sana ne gibi bir muamele yaptı?' diye soruldu. Hz. Ebubekir şöyle dedi: 'Ben Lâ ilâhe illâllah dediğim için dilim beni cennete götürdü'.
167) Müslim ve Buhârî
168) Kişi oruçlu iken hanımını öpebilir. Fakat şehvetinden emin olmayan bundan sakınmalıdır.
169) Müslim
170) İbn Ebî Dünya, Rüy'et
171) İbn Ebî Dünya, Rüy'et
172) İbn Ebî Dünya, Rüy'et
Kim beni rüyada görürse, beni gerçek olarak görmüştür. Çünkü şeytan benim şeklime giremez.167
Hz. Ömer (r.a) şöyle diyor: Hz. Peygamber'i rüyamda gördüm. Fakat bana bakmıyordu. 'Ey Allah'ın Rasûlü! Neden bana bakmıyorsun?' dedim. Bunun üzerine bana bakıp şöyle dedi: 'Sen oruçlu olduğun halde hanımını öpen değil misin?' Hz. Ömer dedi ki: 'Nefsimi kudret elinde tutan Allah'a yemin ederim, artık oruçlu olduğumda hiçbir zaman eşlerimden birini öpmeyeceğim'.168
Hz. Abbas (r.a) şöyle diyor: Ben Ömer'in dostuydum. Onu rüyamda görmek istedim. Onu ancak ölümünden bir sene geçtikten sonra gördüm. Alnındaki terleri silerek diyordu: 'İşte şu an, boşaldığım zamandır. Eğer rabbime raûf ve rahîm olduğu halde mülâki olmasaydım...'
Hasan b. Ali babasından şöyle naklediyor: Hz, Peygamber (s.a) bu gece rüyamda bana göründü ve kendisine 'Ey Allah'ın Rasûlü! Senin ümmetinden çektiğim nedir?' dedim. Hz. Peygamber şöyle
dedi: 'Onlara beddua et!? Ben de şöyle dedim: 'Yârab! Bana onların yerine onlardan daha hayırlısını ver. Onlara da benden daha şerlisini ver!' Hz. Ali sabah namazına çıktığında İbn Mülcem onu
vurup şehid etti.
Şeyhlerden biri şöyle diyor: Hz. Peygamberi (s.a) rüyamda görüp 'Ey Allah'ın Rasûlü! Benim için af talep et!' dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber benden yüz çevirdi. Bu manzara karşısında dedim ki: cSen senden istenilen herhangi birşeye karşılık hiç hayır dememişsin!'169 Bunun üzerine Hz. Peygamber bana yönelip şöyle buyurdu: 'Allah seni affetsin!'
Hz. Abbas'tan şöyle rivayet ediliyor: Ben Ebû Leheb'in kardeşi ve arkadaşı idim. Ebû Leheb öldüğünde ve Allah onun hakkında (Tebbet süresiyle) hükmünü verdiğinde onun için kardeşlikten ötürü üzüldüm. Onun durumu beni meşgul etti. Bu bakımdan Allah Teâlâ'dan bir sene onu rüya âleminde bana göstermesini diledim. Sonra onu gördüm! Ateş saçıp yanıyordu. Halini sordum. Cevap olarak dedi ki: 'Cehennem'e azap içerisinde vardım. Azap benden hafiflemez. Bana istirahat vermez. Ancak bütün gün ve geceler arasında sadece pazartesi gecesi azap hafifler' 'Bunun sebebi nedir?' diye sordum. Ebû Leheb şöyle dedi: O gecede Muhammed doğmuştu. Bana bir cariye geldi. Âmine hatunun Muhammed'i doğurup dünyaya getirdiğini müjdeledi. Ben de sevindim ve cariyemi âzâd ettim. Bundan dolayı Allah Teâlâ, her pazartesi gecesinde benden azabı kaldırıyor'.170
Abdülvahid b. Zeyd şöyle anlatıyor: "Hac niyetiyle evimden çıktım. Bir kişi bana arkadaşlık yaptı. O kişi, kalkarken, otururken, dururken salâvat-ı şerife getiriyordu. Ondan bunun hikmetini so-runca dedi ki: 'Sana hikmetini haber vereyim. Babamla beraber ilk defa Mekke'ye doğru yola çıktım. Yola devam ederken bir konakta uyuduk. Uyku halindeyken biri bana gelip Kalk! Allah senin babanı öldürüp yüzünü kararttı! dedi. Korku ve dehşet içerisinde uyandım. Babamın yüzüne baktım ki yüzü simsiyah kesilmiş ve ölmüştü. Bundan dolayı dehşete kapıldım. Ben bu üzüntü içerisindeyken uyku bana galebe edip uyudum. Babamın başı ucunda dört siyah adamın durduğunu gördüm. Ellerinde demirden sopalar vardı. O anda iki yeşil elbiseye bürünmüş güzel yüzlü biri çıkageldi ve onlara 'Uzaklasın!' dedi. Onlar uzaklaştıktan sonra babamın yüzünü eliyle sıvazladı. Sonra bana gelip 'Kalk! Allah babanın yüzünü beyazlattı!' dedi. Bunun üzerine 'Anam babam sana feda olsun! Sen kimsin?' diye sordum. 'Ben Muhammed'im!' dedi. Kalkıp babamın yüzünü açtım. Yüzünün bembeyaz olduğunu gördüm. Bu olaydan sonra Hz. Peygambere salât ve selâm getirmeyi bırakmadım".171
Ömer b. Abdülazîz'den şöyle rivayet ediliyor: Hz. Peygamber'! (s.a) rüyamda gördüm. Yanında Hz. Ebubekir ile Hz. Ömer oturu-yorlardı. Selâm verip oturdum. Ben otururken Ali (r.a) ile Muâviye getirildiler. Bir eve girdiler. Üzerlerine kapı kapandı. Ben de bakıyordum. Kısa bir zaman sonra Ali (r.a) çıktı. Şöyle diyordu: 'Kabe'nin Rabbi'ne yemin ederim, hüküm lehimde verildi!' Kısa bir zaman sonra da Muâviye çıktı. Şöyle diyordu: 'Kabe'nin rabbine yemin olsun bağışlandırır.
İbn Abbas (r.a) bir defa rüyasından uyanıp innâ lillâhî ve innâ ileyhi râciûn dedikten sonra 'Allah'a yemin ederim Hz. Hüseyin öldürüldü!' dedi.
Bu rüya, Hz. Hüseyin'in öldürülmesinden önceydi. Arkadaşları bu rüyayı inkâr ettiler. İbn Abbas rüyasını şöyle açıkladı: Hz. Peygamberi (s.a) gördüm. Beraberinde bir şişe kan vardı. Şöyle dedi: 'Ümmetimin benden sonra ne yaptığını görmüyor musun? Oğlum Hüseyin'i öldürdüler. Bu, onun ve arkadaşlarının kanıdır. Allah'ın huzuruna götürüyorum'.172 Bu rüyadan bir gün sonra haber geldi ki İbn Abbas'ı rüya gördüğü günde Hz. Hüseyin öldürülmüştür.
Hz. Ebubekir (r.a) rüyada görüldü ve kendisine 'Sen dilin hakkında 'Beni bütün tehlikelere sokan budur' diyordun. Acaba Allah sana ne gibi bir muamele yaptı?' diye soruldu. Hz. Ebubekir şöyle dedi: 'Ben Lâ ilâhe illâllah dediğim için dilim beni cennete götürdü'.
167) Müslim ve Buhârî
168) Kişi oruçlu iken hanımını öpebilir. Fakat şehvetinden emin olmayan bundan sakınmalıdır.
169) Müslim
170) İbn Ebî Dünya, Rüy'et
171) İbn Ebî Dünya, Rüy'et
172) İbn Ebî Dünya, Rüy'et
Ölüm ve Sonrasi
- 1.Giriş
- 10.Ölüm Esnasında Kişiye Müstehab Olan Durumlar
- 11.Lisan-ı Halin Belirttiği Hikâyelerle Ölüm Meleğinin Mülakatı Anında Çekilen Hasret
- 12.Hz. Peygamberin (s.a) ve Hulefa-i Raşidîn'in Vefatları
- 13.Hz. Ebubekir'in (r.a) Vefatı
- 14.Hz. Ömer'in (r.a) Vefatı
- 15.Hz. Osman'ın (r.a) Vefatı
- 16.Hz. Ali'nin (r.a) Vefatı
- 17.Halifelerin, Emirlerin ve Salihlerin Ölüm Döşeğindeki Sözleri
- 18.Sahabe, Tabiîn ve Onlardan Sonra Gelen Ehl-i Tasavvuf dan Bazı Kimselerin Sözleri
- 19.Cenazeler, Mezarlar ve Mezarları Ziyaret Hususunda Ariflerin Sözleri
- 2.Ölümü Hatırlamanın Fazileti ve Bu Husustaki Teşvikler
- 20.Mezarın Hali ve Selefin Mezar Başlarındaki Sözleri
- 21.Çocukları Vefat Ettiğinde Selefin Sözleri
- 22.Kabir Ziyareti, Ölüye Dua ve Bununla İlgili Hükümler
- 23.'Ölümün Hakîkati, Kabrinden Kalkıncaya Kadar Ölünün Kabirdeki Ahvâli
- 24.Kabrin Ölüye Hitap Etmesi
- 26.Münker ve Nekir'in Sorgusu, Suretleri, Kabrin Sıkması ve Kabir Azabı ile İlgili Diğer Hususlar
- 27.Rüyada Mükâşefe Yolu ile Ölülerin Bilinen Ahvâli
- 28.Ölülerin Ahvâlini ve Ahiret'te Fayda Veren Amelleri Gösteren Rüyaların izahı
- 29.Şeyhlerin Rüyaları
- 3.Her Durumda Ölümü Anmanın Fazileti
- 30.Sûrfun Üfürülmesinden İtibaren Cennet veya Cehennem'de Yerini Alıncaya Kadar Ölünün Halleri, Önündeki Dehşetin ve
- 31.Sûr'a Üfürülmenin Keyfiyeti
- 32.Mahşer Yeri ve Mahşer Halkının Durumu
- 33.Terlemenin Keyfiyeti
- 34.Kıyamet Günü'nün Uzunluğu
- 35.Kıyamet Günü, Dehşeti ve İsimleri
- 36.Sorgu Suâl
- 37.Mizan