Nemime (Dedikodu)
(Herkesi) kınayan, söz götürüp getiren, hayra engel olan, saldırgan, günahkâr, kaba, sonra da kötülükle damgalı (olanların hiçbirine itaat etme).(Kalem/11-13)
Abdullah b. Mübârek dedi ki: "Ayetteki 'zenim' konuşmayı (sırrı) gizleyemeyen veled-i zinadır. Allah Teâlâ, bununla işaret buyurmuştur ki konuşmayı gizlemeyen ve kovuculuk yapanın hareketi, veled-i zina olmasına delâlet eder. Bu keyfiyet, Allah Teâlâ'nın 'Zorbayı, bütün bunlarla beraber soysuz olan yardakçıyı tanıma...' (Kalem/13) cümlesinden çıkarılır. Çünkü ayette geçen 'zenim' kelimesi, 'başkasına nisbet edilen kimse' demektir".(253) Ebu Nuaym
(İnsanları) diliyle çekiştiren, kaş ve gözüyle işaretler yapıp alay eden her fesat kişinin vay haline!
(Hümeze/1) Denildi ki: 'Hümeze', 'nemmam ve kovucu kimse' demektir.
Karısı da odun hamalı olarak (oraya girecek). Boynunda bükülmüş bir ip (zincir vardır).(Tebbet/4-5)
Bu ayetin tefsirinde denildi ki: 'Ebu Leheb'in karısı, çok dedikoducuydu, konuşmaları sırtlar, gezdirirdi'.
Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Allah kâfirlere Nuh'un karısı ile Lût'un karısını da bir misâl yaptı. O iki kadın, kullarımızdan iki sâlih kulun (nikâhları) altında idiler. Böyleyken (iman hususunda) kocalarına hainlik ettiler. Kocaları Allah'tan (gelen) hiçbir şeyi onlardan savamadı.(Tahrîm/10)
Bu ayet-i celîlenin tefsirinde denildi ki: 'Lût'un karısı, gelen misafirleri kavmine haber veriyordu. Nuh'un karısı da Nuh'un mecnun olduğunu yayıyordu!'
Nitekim Hz. Peygamber de şöyle buyurmuştur:
Cennete nemmam (kovucu) bir kimse giremez.254
Cennete kattad (kovucu) bir kimse girmez.255 Kattad 'nemmam' demektir. Ebu Hüreyre (r.a) Hz. Peygamber'in şöyle söylediğini rivayet eder:
Allah nezdinde en sevimliniz, ahlâken en güzel olanlarınızdır. O kimseler ki kanatlarını gererler, severler ve sevilirler. Sizin Allah nezdinde en sevimsiz olanlarınız, söz gezdirenleriniz, kardeşlerin arasını ayıranlarınız, mâsum kimselerin hatalarını araştıranlarınızdır.256
Hz. Peygamber (s.a) şöyle buyurmuştur:
-Sizin en şerlilerinizi size haber vereyim mi?
-Evet!
-Onlar ki kovuculuk yaparlar, dostların arasını bozarlar,tertemiz insanlarda ayıplar arar, yakıştırmalar yaparlar.257
Ebu Zer Hz. Peygamber'in şöyle dediğini rivayet eder: 'Kim haksız yere bir sözü, bir müslümanı onunla lekelemek için yayarsa, Allah onu kıyamet gününde ateşle lekelendirir'.258
Ebu Derdâ Hz. Peygamberin (s.a) şöyle söylediğini rivayet eder: 'Bir kimse başkalarının bilmediği bir sözü onun aleyhinde yayar, onu o söz ile lekelemek isterse, aynı söz ile kıyamet gününde o iftiracıyı ateşte eritmek Allah'a haktır'259
Ebu Hüreyre Hz. Peygamber'in (s.a) şöyle söylediğini rivayet eder: 'Kim bir müslümanın aleyhinde o müslümanın hak et-mediği bir şahidlikte bulunursa, o kimse ateşte yerini hazırlasın'.260
Deniliyor ki: 'Kabir azabının üçte birisi nemmamlık ve kovucu-luktan ileri gelir'.
İbn Ömer Hz. Peygamberin şöyle söylediğini rivayet eder::
Allah Teâlâ (cc) cenneti yarattığı zaman ona 'konuş' diye emir verdi. Cennet de 'Bana giren bir insan saadete ermiştir' dedi. Bunun üzerine Allah Teâlâ, şöyle buyurdu: 'izzet ve celâlime yemin ediyorum, sende insanların sekiz grubu durmayacaktır:
1.İçkiye devam edenler.
2.Zinada ısrar edenler.
3.Kovucu (kattat) olanlar.
4.Deyyus olanlar.
5.İnsanlara zulmeden görevli memurlar.
6.Kadın gibi giyinen, kadın gibi hareket eden muhannes
kimseler.
7.Sıla-yı rahmi kesenler.
8.'Benim boynumda Allah'ın ahdi olsun, eğer ben şöyle yapmazsam' dediği halde dediğini yerine getirmeyenler.261
Ka'b-ul-Ahbar'dan şöyle rivayet ediliyor: İsrâiloğulları'na kıtlık isabet etti. Hz. Musa (a.s) birkaç defa yağmur duasına çıktığı halde yağmur yağmadı. Bunun üzerine Allah, Musa'ya vahy göndererek 'Ben ne sana, ne de seninle beraber yağmur duasına çıkanlara müsbet bir cevap vermeyeceğim. Çünkü sizin içinizde bir nemmam (kovucu) vardır ve o kovucu, kovuculuğuna devam ediyor' dedi. Hz. Musa (a.s) 'Yarab! O kovucu kimdir? Bana onu haber ver ki onu aramızdan çıkarayım!' dedi. Allah 'Ey Musa! Sizi kovuculuktan menettiğim halde kendim mi kovucu olayım?' dedi. Bunun üzerine İsrailoğulları'nm hepsi birden tevbe ettiler ve yağmura kavuştular.
Bir kişi yediyüz fersah öteden yedi kelime öğrenmek için bir hakîme geldi. Hakime vardığı zaman şöyle dedi: 'Ben Allah'ın sana vermiş olduğu ilim için sana gelmiş bulunuyorum. Bana gök ve göklerden daha ağır olanı, yer ve yerden daha geniş olanı, taş ve taştan daha katı olanı, ateş ve ateşten daha hararetli olanı, zemherir ve zemherirden daha soğuk olanı, deniz ve denizden daha zengin olanı, yetim ve yetimden daha zelil olanı haber ver!' Hakîm ona şöyle dedi:
1.Suçsuz bir kimseye iftira atmak göklerden daha ağırdır.
2.Hak ve hakîkat yerden daha geniştir.
3.Kanâatkâr bir kimsenin kalbi denizden daha zengindir.
4.Harislik ve hased ateşten daha hararetlidir.
5.Yakın akrabaya olan ihtiyaç -eğer yerine getirilmez isezemherirden daha soğuktur.
6.Kâfirin kalbi taştan daha katıdır.
7.Kovucu bir kimse kovuculuğu ortaya çıktığı zaman, yetimden daha zelîl ve sefil olur.
254)Müslim, Buhârî
255)Müslim, Buhârî
256)Taberânî
257)İmam Ahmed
258)İbn Ebî Dünya
259)İbn Ebî Dünya
260)İmam Ahmed, İbn Ebî Dünya
261) Ahmed, Nesâî
Abdullah b. Mübârek dedi ki: "Ayetteki 'zenim' konuşmayı (sırrı) gizleyemeyen veled-i zinadır. Allah Teâlâ, bununla işaret buyurmuştur ki konuşmayı gizlemeyen ve kovuculuk yapanın hareketi, veled-i zina olmasına delâlet eder. Bu keyfiyet, Allah Teâlâ'nın 'Zorbayı, bütün bunlarla beraber soysuz olan yardakçıyı tanıma...' (Kalem/13) cümlesinden çıkarılır. Çünkü ayette geçen 'zenim' kelimesi, 'başkasına nisbet edilen kimse' demektir".(253) Ebu Nuaym
(İnsanları) diliyle çekiştiren, kaş ve gözüyle işaretler yapıp alay eden her fesat kişinin vay haline!
(Hümeze/1) Denildi ki: 'Hümeze', 'nemmam ve kovucu kimse' demektir.
Karısı da odun hamalı olarak (oraya girecek). Boynunda bükülmüş bir ip (zincir vardır).(Tebbet/4-5)
Bu ayetin tefsirinde denildi ki: 'Ebu Leheb'in karısı, çok dedikoducuydu, konuşmaları sırtlar, gezdirirdi'.
Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Allah kâfirlere Nuh'un karısı ile Lût'un karısını da bir misâl yaptı. O iki kadın, kullarımızdan iki sâlih kulun (nikâhları) altında idiler. Böyleyken (iman hususunda) kocalarına hainlik ettiler. Kocaları Allah'tan (gelen) hiçbir şeyi onlardan savamadı.(Tahrîm/10)
Bu ayet-i celîlenin tefsirinde denildi ki: 'Lût'un karısı, gelen misafirleri kavmine haber veriyordu. Nuh'un karısı da Nuh'un mecnun olduğunu yayıyordu!'
Nitekim Hz. Peygamber de şöyle buyurmuştur:
Cennete nemmam (kovucu) bir kimse giremez.254
Cennete kattad (kovucu) bir kimse girmez.255 Kattad 'nemmam' demektir. Ebu Hüreyre (r.a) Hz. Peygamber'in şöyle söylediğini rivayet eder:
Allah nezdinde en sevimliniz, ahlâken en güzel olanlarınızdır. O kimseler ki kanatlarını gererler, severler ve sevilirler. Sizin Allah nezdinde en sevimsiz olanlarınız, söz gezdirenleriniz, kardeşlerin arasını ayıranlarınız, mâsum kimselerin hatalarını araştıranlarınızdır.256
Hz. Peygamber (s.a) şöyle buyurmuştur:
-Sizin en şerlilerinizi size haber vereyim mi?
-Evet!
-Onlar ki kovuculuk yaparlar, dostların arasını bozarlar,tertemiz insanlarda ayıplar arar, yakıştırmalar yaparlar.257
Ebu Zer Hz. Peygamber'in şöyle dediğini rivayet eder: 'Kim haksız yere bir sözü, bir müslümanı onunla lekelemek için yayarsa, Allah onu kıyamet gününde ateşle lekelendirir'.258
Ebu Derdâ Hz. Peygamberin (s.a) şöyle söylediğini rivayet eder: 'Bir kimse başkalarının bilmediği bir sözü onun aleyhinde yayar, onu o söz ile lekelemek isterse, aynı söz ile kıyamet gününde o iftiracıyı ateşte eritmek Allah'a haktır'259
Ebu Hüreyre Hz. Peygamber'in (s.a) şöyle söylediğini rivayet eder: 'Kim bir müslümanın aleyhinde o müslümanın hak et-mediği bir şahidlikte bulunursa, o kimse ateşte yerini hazırlasın'.260
Deniliyor ki: 'Kabir azabının üçte birisi nemmamlık ve kovucu-luktan ileri gelir'.
İbn Ömer Hz. Peygamberin şöyle söylediğini rivayet eder::
Allah Teâlâ (cc) cenneti yarattığı zaman ona 'konuş' diye emir verdi. Cennet de 'Bana giren bir insan saadete ermiştir' dedi. Bunun üzerine Allah Teâlâ, şöyle buyurdu: 'izzet ve celâlime yemin ediyorum, sende insanların sekiz grubu durmayacaktır:
1.İçkiye devam edenler.
2.Zinada ısrar edenler.
3.Kovucu (kattat) olanlar.
4.Deyyus olanlar.
5.İnsanlara zulmeden görevli memurlar.
6.Kadın gibi giyinen, kadın gibi hareket eden muhannes
kimseler.
7.Sıla-yı rahmi kesenler.
8.'Benim boynumda Allah'ın ahdi olsun, eğer ben şöyle yapmazsam' dediği halde dediğini yerine getirmeyenler.261
Ka'b-ul-Ahbar'dan şöyle rivayet ediliyor: İsrâiloğulları'na kıtlık isabet etti. Hz. Musa (a.s) birkaç defa yağmur duasına çıktığı halde yağmur yağmadı. Bunun üzerine Allah, Musa'ya vahy göndererek 'Ben ne sana, ne de seninle beraber yağmur duasına çıkanlara müsbet bir cevap vermeyeceğim. Çünkü sizin içinizde bir nemmam (kovucu) vardır ve o kovucu, kovuculuğuna devam ediyor' dedi. Hz. Musa (a.s) 'Yarab! O kovucu kimdir? Bana onu haber ver ki onu aramızdan çıkarayım!' dedi. Allah 'Ey Musa! Sizi kovuculuktan menettiğim halde kendim mi kovucu olayım?' dedi. Bunun üzerine İsrailoğulları'nm hepsi birden tevbe ettiler ve yağmura kavuştular.
Bir kişi yediyüz fersah öteden yedi kelime öğrenmek için bir hakîme geldi. Hakime vardığı zaman şöyle dedi: 'Ben Allah'ın sana vermiş olduğu ilim için sana gelmiş bulunuyorum. Bana gök ve göklerden daha ağır olanı, yer ve yerden daha geniş olanı, taş ve taştan daha katı olanı, ateş ve ateşten daha hararetli olanı, zemherir ve zemherirden daha soğuk olanı, deniz ve denizden daha zengin olanı, yetim ve yetimden daha zelil olanı haber ver!' Hakîm ona şöyle dedi:
1.Suçsuz bir kimseye iftira atmak göklerden daha ağırdır.
2.Hak ve hakîkat yerden daha geniştir.
3.Kanâatkâr bir kimsenin kalbi denizden daha zengindir.
4.Harislik ve hased ateşten daha hararetlidir.
5.Yakın akrabaya olan ihtiyaç -eğer yerine getirilmez isezemherirden daha soğuktur.
6.Kâfirin kalbi taştan daha katıdır.
7.Kovucu bir kimse kovuculuğu ortaya çıktığı zaman, yetimden daha zelîl ve sefil olur.
254)Müslim, Buhârî
255)Müslim, Buhârî
256)Taberânî
257)İmam Ahmed
258)İbn Ebî Dünya
259)İbn Ebî Dünya
260)İmam Ahmed, İbn Ebî Dünya
261) Ahmed, Nesâî
Afatil lisan
- Giriş
- Dilin Büyük Tehlikesi ve Susmanın Fazileti
- Boş Konuşmalar Yapmak
- Fuzulî Konuşmak/Sözü Uzatmak
- Bâtıla Dalmak
- Mira (Başkasının Sözüne İtiraz) ve Cidal Etmek
- Husûmet
- Konuşmada Tekellüfe Kaçmak
- Fahiş Konuşmak, Çirkin Sözler Sarfetmek
- Lânetleme
- Teganni Etmek ve Şiir Okumak
- Şaka Yapmak
- Alay ve İstihza
- Sırrı İfşa Etmek
- Yalan Va'dde Bulunmak
- Yalan Söylemek ve Yalan Yere Yemin Etmek
- Yalana İzin Verilen Yerler
- Târiz Yoluyla Yalandan Sakınmak
- Gıybet
- Gıybet'in Anlamı ve Tarifi
- Dili Gıybetten Korumanın Çareleri
- Gıybet Sadece Dille Yapılmaz
- Gıybete Teşvik Eden Sebepler
- Kalben Yapılan Gıybet'in Haram Olması
- Gıybeti Ruhsatlı Kılan Özürler
- Gıybet'in Kefareti
- Nemime (Dedikodu)
- Nemime'nin Tarifi ve Reddedilmesi Gereken Kısmı
- İki Hasımın Arasına Girip, İki Yüzlülükle Herkesin Arzusuna Göre Konuşmak
- Övmek