KADININ KOCASIYLA OYNAŞMASI
Kadının beyine şarkı türkü söylemesi ve oynamasının hükmü nedir?
Rasûlullah Efendimiz (s.a.s.) "Müslüman adamın her türlü eglencesi, oyunu bâtıldır. Yayı ile atış yapması, atını eğitmesi, hanımıyla oynaşması müstesna. Bunlar haktırlar buyurmuşlardır. (Tirmizî, fedâilü'I-cihâd 11; Ibn Mâce, cihâd 19; Dârimî cihâd 14; Müsned IV/144,148) Kendileri de hanımlarıyla şakalaşmış ve koşu yarışı bile yapmıştır. Meselâ Aişe validemizle yarışmasında bir keresinde Aişe validemiz onu geçmiş, bir süre sonra tekrar yarışmalarında ise Aişe validemizin biraz şişmanlaması sebebiyle Rasûlullah Efendimiz ona geçmiş ve "eh, bir sen, bir ben" diye lâtife yapmışlardır. (294 Ebû Dâvûd, cihâd 68; ibn Mâce, nikâh 50; Müsned VI/39,129,182, 261, 280) Yukarıya aldığımız hadîs-i şerifin daha değişik rivayetleri de vardır. (Bk. el-Hindî, Kenz XV/211-215) Hepsinde ortak olan nokta, karı-kocanın arasındaki oynaşmanın helâl olduğu konusudur. Hattâ Sevkânî oyunun teşvik edildiği bu üç yerde oynamanın Allah'a itaat ve yaklaşma olduğunu söyler. (Sevkân3i, Neylü'l-evtâr VNI/97) Bunlara bakarsak, tek başlarına bulundukları bir yerde, karı ile kocanın arasındaki oynaşma, ya da birinin diğeri için oynaması mutlak olarak (yani her çesidiyle) helâl olması gerekir. Demek istediğiniz oryantal ve raks ise, bu şartlarda onun haram olacağına dair de bir şey yoktur. Ancak bunun müzik eşliğinde olması tartışma götürür. Çünkü müzik âletlerinden def ve davul dışındakiler, genellikle haram görülmüşlerdir. Ama kadının evinde (kocanınyanında) def gibi bir çalgı eşliğinde oynamasının mekruh olmayacağını Ebû Yusuf söylemiştir. (Bk. Aynî (Mısır) V/369) Özetlersek:
Başbaşa olduklârında, karı-kocanın haram unsur ihtiva etmeyen her türlü oynaşmaları, birinin diğerine müziksiz olarak söyleyip oynaması, def gibi bir müzik eşliğinde çalıp söyleyip oynaması câizdir. (Allah'u a'lem) ve buna eşler ihtiyaç duyuyorlarsa bu itaat anlamı da taşır. Diğer çalgılar eşliğinde (başbaşa iken) oynamaları tereddüt ve şüpheyle karşılanır. Oyunun hiç bir türünün nikâhla alâkası yoktur.
Rasûlullah Efendimiz (s.a.s.) "Müslüman adamın her türlü eglencesi, oyunu bâtıldır. Yayı ile atış yapması, atını eğitmesi, hanımıyla oynaşması müstesna. Bunlar haktırlar buyurmuşlardır. (Tirmizî, fedâilü'I-cihâd 11; Ibn Mâce, cihâd 19; Dârimî cihâd 14; Müsned IV/144,148) Kendileri de hanımlarıyla şakalaşmış ve koşu yarışı bile yapmıştır. Meselâ Aişe validemizle yarışmasında bir keresinde Aişe validemiz onu geçmiş, bir süre sonra tekrar yarışmalarında ise Aişe validemizin biraz şişmanlaması sebebiyle Rasûlullah Efendimiz ona geçmiş ve "eh, bir sen, bir ben" diye lâtife yapmışlardır. (294 Ebû Dâvûd, cihâd 68; ibn Mâce, nikâh 50; Müsned VI/39,129,182, 261, 280) Yukarıya aldığımız hadîs-i şerifin daha değişik rivayetleri de vardır. (Bk. el-Hindî, Kenz XV/211-215) Hepsinde ortak olan nokta, karı-kocanın arasındaki oynaşmanın helâl olduğu konusudur. Hattâ Sevkânî oyunun teşvik edildiği bu üç yerde oynamanın Allah'a itaat ve yaklaşma olduğunu söyler. (Sevkân3i, Neylü'l-evtâr VNI/97) Bunlara bakarsak, tek başlarına bulundukları bir yerde, karı ile kocanın arasındaki oynaşma, ya da birinin diğeri için oynaması mutlak olarak (yani her çesidiyle) helâl olması gerekir. Demek istediğiniz oryantal ve raks ise, bu şartlarda onun haram olacağına dair de bir şey yoktur. Ancak bunun müzik eşliğinde olması tartışma götürür. Çünkü müzik âletlerinden def ve davul dışındakiler, genellikle haram görülmüşlerdir. Ama kadının evinde (kocanınyanında) def gibi bir çalgı eşliğinde oynamasının mekruh olmayacağını Ebû Yusuf söylemiştir. (Bk. Aynî (Mısır) V/369) Özetlersek:
Başbaşa olduklârında, karı-kocanın haram unsur ihtiva etmeyen her türlü oynaşmaları, birinin diğerine müziksiz olarak söyleyip oynaması, def gibi bir müzik eşliğinde çalıp söyleyip oynaması câizdir. (Allah'u a'lem) ve buna eşler ihtiyaç duyuyorlarsa bu itaat anlamı da taşır. Diğer çalgılar eşliğinde (başbaşa iken) oynamaları tereddüt ve şüpheyle karşılanır. Oyunun hiç bir türünün nikâhla alâkası yoktur.
iSLAMDA EVLiLiK ve AİLE HAYATI
- ÂDET GÖRME (HAYIZ)
- ADET HALİNDE OLAN BİR KADIN ARAFAT VAKFESİNİ YAPABİLİR Mİ?
- ÂDETLE İLGİLİ NADİR KONULAR
- ÂDETLİ İLE SEVİŞME
- ÂDETLİ KARISI İLE CİNSEL İLİŞKİDE BULUNANIN NE YAPMASI GEREKIR?
- ÂDETTE DÜZENSİZLİK
- ÂDETLİ İLE İLGİLİ HÜKÜMLER
- AKRABA İLE EVLENMENİN DİNEN HERHANGİ BİR SAKINCASI VAR MIDIR?
- AMCA-DAYI HANIMLARI VE KAYINVALİDENİN MAHREMLİĞİ
- ANNENİN ÇOCUĞUNU EMZİRME ZORUNLULUĞU
- AVRET KONUSUNDA MUHTELIF KONULAR
- AVRET VE ÖRTÜNME EMRİ
- AVRETE BAKAN GÖZ
- Babanın Erkek Çocuğa Bakma Yükümlülüğünün Şartları
- Başlık Parası
- Başlık Parası Almak,Yada Bunun Yerine Eşya Vermenin Hükmü Nedir
- Başörtüsünün Keyfiyeti
- Bazı kimseler fazla çocuk yapmamak için tedbir alıp,birtakım çarelere başvuruyorlar..Bunun önlemini almak caiz midir?
- Bir çiftin nikahı kıyılmış,yalnız zifaf vaki olmadan evvel harhangi bir sebeble bir talak ile boşanmaları halinde..
- Bir grup genç kız,turistik bir gaye ile,mesela kıbrıs'a gidebilirler mi?İçlerinden birinin yanında hareminin bulunmas�
- Aşk üzere ölen şehit olur mu?
- Bir kadın yalnız olarak yolculuk yapmasi
- Bir kimse baldızıyla veya kardeşinin hanımı ile yolculuk yapar veya yalnız kalabilir mi?
- Bir kimse hanımını boşarsa küçük çocukları kime bırakılacaktır?
- Bir kimse nişanlandığı kızla oturup kalkabilirmi?Nişan,nikah yerine geçermi?
- Bir kimse şehvet ile kayın validesinin elini tutarsa eşi ona ebediyen haram olur diye söyleniyor..
- Boşadığı eşine dönmek
- Boşama (TALAK)
- Boşanma yetkisini hanıma vermek:
- Boşanmada pişmanlık