SİNN-İ İYÂS(KADIN İÇİN HAYIZDAN KESİLME DEVRESİ)
Kadın için çocuk doğurmaktan ve hayızdan kesilme devresi, İyâs kelimesi, ümidi kesilmek, ümidsiz olmak manâsına "E-ye-se" kökündendir.
İyâs yaşına gelmiş kadına âyise* denir. İyâs yaşına gelmiş bir kadından gelen kan istihaza (hastalık) kanı sayılır. Böyle bir kadın, ibadetlerini özür sahibi kimseler gibi yapar.
İyâs yaşı konusunda İslâm hukukçuları arasında görüş farklılıkları vardır. Buna göre:
Hanefilerden bir kısmı elli yaşı sinni iyâs kabul ederler. Bu, Hz. Aişe (r.anhâ) nın mezhebidir. Bazı Hanefi alimleri bu yaşı elli beşile sınırlamışlardır. Buhara, Harzem ve Merv uleması bununla fetva vermişlerdir.
Bazıları da, "altmış yaştır" demiştir. Bu söz, İmam Muhammed'den rivâyet edilmiştir. Alimlerin çoğuna göre altmış yaş muteber sayılır (M. Mevkûfatî, Mevkûfat Tercemesi, sadeleştiren, A. Davudoğlu, I/79-80; Molla Hüsrev, Gurer ve Dürer, terc. Arif Erkan, 1/82).
Malikilere göre, kadın elli yaşına gelince, bunun gördüğü kan için ihtisas sahibi kimselere başvurup onların görüşüne göre hareket edilir. Bu durum yetmiş yaşına kadar devam eder. Yetmiş yaşını aştıktan sonra görülen kan kesinlikle istihaza kanıdır.
Şafiîler hayız görme müddetini sonsuz kabul ederler. Yâni hayız görme için tayin edilmiş bir müddet yoktur. Hayat devam ettikçe devam edebilir. Ama genellikle hayız görme yaşı altmış ikidir. Bir kadın altmış iki yaşından sonra da kan görürse, hayız görmüş kadın hükmüne girer.
Şafiîler bu görüşleriyle diğer İslâm hukukçularından ayrılırlar.
Hanbelilerde iyâs müddeti elli sene takdir edilmiştir. Bundan sonra gelen kan, kuvvetli de olsa hayız değil, istihazadır (Ö.N. Bilmem, Büyük İslâm İlmihali, s. 68; el-Cezerî, Dört Mezhebe göre İslâm Fıkhı, terc. M. Keskin, I, 161-166).
İyâs yaşına ulaşan bir kadının âyise olduğuna hükmedebilmek için onun aralıksız altı ay kadar hayız görmemesi lâzımdır. Bu hüküm iyâs yaşını elli beş kabul edenlere göredir.
Hiç hayız görmeden otuz yaşına giren bir kızın âyise kabul edilebileceği rivâyet edilmiştir.
Sahih bir akidle nikahlı olup cinsel yakınlık veya halvetten sonra kocasından talak ile veya fesh ile ayrılan ve ayrılmadan önce iyâs yaşına girmiş bulunan hür kadınların iddet süreleri, ayrılış tarihinden itibaren üç aydır. Aynı durumdaki cariyenin iddet süresi ise bir buçuk aydır (Ö.N. Bilmen, Hukuk-u İslâmiyye ve Istılâhat-ı Fıkhiyye Kamusu, II, 396).
--------------------------------------------------------------------------------
İyâs yaşına gelmiş kadına âyise* denir. İyâs yaşına gelmiş bir kadından gelen kan istihaza (hastalık) kanı sayılır. Böyle bir kadın, ibadetlerini özür sahibi kimseler gibi yapar.
İyâs yaşı konusunda İslâm hukukçuları arasında görüş farklılıkları vardır. Buna göre:
Hanefilerden bir kısmı elli yaşı sinni iyâs kabul ederler. Bu, Hz. Aişe (r.anhâ) nın mezhebidir. Bazı Hanefi alimleri bu yaşı elli beşile sınırlamışlardır. Buhara, Harzem ve Merv uleması bununla fetva vermişlerdir.
Bazıları da, "altmış yaştır" demiştir. Bu söz, İmam Muhammed'den rivâyet edilmiştir. Alimlerin çoğuna göre altmış yaş muteber sayılır (M. Mevkûfatî, Mevkûfat Tercemesi, sadeleştiren, A. Davudoğlu, I/79-80; Molla Hüsrev, Gurer ve Dürer, terc. Arif Erkan, 1/82).
Malikilere göre, kadın elli yaşına gelince, bunun gördüğü kan için ihtisas sahibi kimselere başvurup onların görüşüne göre hareket edilir. Bu durum yetmiş yaşına kadar devam eder. Yetmiş yaşını aştıktan sonra görülen kan kesinlikle istihaza kanıdır.
Şafiîler hayız görme müddetini sonsuz kabul ederler. Yâni hayız görme için tayin edilmiş bir müddet yoktur. Hayat devam ettikçe devam edebilir. Ama genellikle hayız görme yaşı altmış ikidir. Bir kadın altmış iki yaşından sonra da kan görürse, hayız görmüş kadın hükmüne girer.
Şafiîler bu görüşleriyle diğer İslâm hukukçularından ayrılırlar.
Hanbelilerde iyâs müddeti elli sene takdir edilmiştir. Bundan sonra gelen kan, kuvvetli de olsa hayız değil, istihazadır (Ö.N. Bilmem, Büyük İslâm İlmihali, s. 68; el-Cezerî, Dört Mezhebe göre İslâm Fıkhı, terc. M. Keskin, I, 161-166).
İyâs yaşına ulaşan bir kadının âyise olduğuna hükmedebilmek için onun aralıksız altı ay kadar hayız görmemesi lâzımdır. Bu hüküm iyâs yaşını elli beş kabul edenlere göredir.
Hiç hayız görmeden otuz yaşına giren bir kızın âyise kabul edilebileceği rivâyet edilmiştir.
Sahih bir akidle nikahlı olup cinsel yakınlık veya halvetten sonra kocasından talak ile veya fesh ile ayrılan ve ayrılmadan önce iyâs yaşına girmiş bulunan hür kadınların iddet süreleri, ayrılış tarihinden itibaren üç aydır. Aynı durumdaki cariyenin iddet süresi ise bir buçuk aydır (Ö.N. Bilmen, Hukuk-u İslâmiyye ve Istılâhat-ı Fıkhiyye Kamusu, II, 396).
--------------------------------------------------------------------------------
iSLAMDA EVLiLiK ve AİLE HAYATI
- ÂDET GÖRME (HAYIZ)
- ADET HALİNDE OLAN BİR KADIN ARAFAT VAKFESİNİ YAPABİLİR Mİ?
- ÂDETLE İLGİLİ NADİR KONULAR
- ÂDETLİ İLE SEVİŞME
- ÂDETLİ KARISI İLE CİNSEL İLİŞKİDE BULUNANIN NE YAPMASI GEREKIR?
- ÂDETTE DÜZENSİZLİK
- ÂDETLİ İLE İLGİLİ HÜKÜMLER
- AKRABA İLE EVLENMENİN DİNEN HERHANGİ BİR SAKINCASI VAR MIDIR?
- AMCA-DAYI HANIMLARI VE KAYINVALİDENİN MAHREMLİĞİ
- ANNENİN ÇOCUĞUNU EMZİRME ZORUNLULUĞU
- AVRET KONUSUNDA MUHTELIF KONULAR
- AVRET VE ÖRTÜNME EMRİ
- AVRETE BAKAN GÖZ
- Babanın Erkek Çocuğa Bakma Yükümlülüğünün Şartları
- Başlık Parası
- Başlık Parası Almak,Yada Bunun Yerine Eşya Vermenin Hükmü Nedir
- Başörtüsünün Keyfiyeti
- Bazı kimseler fazla çocuk yapmamak için tedbir alıp,birtakım çarelere başvuruyorlar..Bunun önlemini almak caiz midir?
- Bir çiftin nikahı kıyılmış,yalnız zifaf vaki olmadan evvel harhangi bir sebeble bir talak ile boşanmaları halinde..
- Bir grup genç kız,turistik bir gaye ile,mesela kıbrıs'a gidebilirler mi?İçlerinden birinin yanında hareminin bulunmas�
- Aşk üzere ölen şehit olur mu?
- Bir kadın yalnız olarak yolculuk yapmasi
- Bir kimse baldızıyla veya kardeşinin hanımı ile yolculuk yapar veya yalnız kalabilir mi?
- Bir kimse hanımını boşarsa küçük çocukları kime bırakılacaktır?
- Bir kimse nişanlandığı kızla oturup kalkabilirmi?Nişan,nikah yerine geçermi?
- Bir kimse şehvet ile kayın validesinin elini tutarsa eşi ona ebediyen haram olur diye söyleniyor..
- Boşadığı eşine dönmek
- Boşama (TALAK)
- Boşanma yetkisini hanıma vermek:
- Boşanmada pişmanlık