İŞÇİ VE İŞVEREN MÜNASEBETLERİNDE ÖLÇÜ

İşçi ve onu çalıştıran şahıs veya müessese, huzurlu bir sistem ku-rabilmek için, şu hususları açıklığa kavuşturması lazımdır. Yapılacak iş, işçiye verilecek ücret ve çalışmada geçecek zaman... Hakkaniyet esaslarına dayalı bir anlaşmanın doğması ve yayılması için şu hususlara dikkat edilmesi lazımdır:

a) Bir kimseyi hizmet görmesi veya bir malı koruması için muayyen bir müddet ile sınırlı olarak kiralamış ise, işçinin yapacağı hizmetin belirtilmesi gerekir. Şayet bir zaman belirtmezse yapılacak işin açık-lanması yeterli olur.

b) İşçi, zaman israfına sebep olacak tembellikten sakınmalı; işverenin zararına yol açacak her türlü davranıştan uzak durmalı ve sözleşmesine sadakat göstermelidir. Çalıştığı iş Allah Teâlâ'nın ihsan edeceği rızık için bir vasıta olduğundan, yapacağı hile kazancındaki bereketin kaybolmasına sebep olur.

c) İşveren, işçi ile yaptıkları sözleşmenin dışında kalan bir işi yaptırmaya kalkışmamalı; belirtilen zamanı aşan veya işçinin gücü dışına taşan bir vazifeyi kiraladığı ameleye yüklememelidir. Aralarındaki sözleşmeye göre ücretin tediyesi, aylık ödeme şeklinde olacaksa müddet dolunca; günlük ise, çalışma saatinin sonunda ve "işçinin teri kurumadan önce ücreti" (1) verilmelidir.

İşçi, mesai sonunda alacağı ücreti ve onunla evine götüreceği yiyecek ve giyecekleri, çoluk ve çocuğunun o andaki sevinmelerini hayal ettikçe zevk ve şevk ile çalışır. Zaman dolduğu halde ücretini alamazsa onun hayalleri ve işine bağlılığı sarsılır. İşçiyi hayal kırıklığına uğratacak ihmalkârlığın sonucunu şu hadis-i kudsî açıkca ortaya koymaktadır: "Bir adam, kiraladığı bir işçiyi çalıştırır da ücretini vermezse ben onun hasmıyımdır" (2).

d) Sözleşme maddelerinin dışında kalan hususlarda, müslüman ve fakir bulunan işçiye yardım etmeli; bu iki şartın bulunmadığı zengin veya gayri müslim işçiye sosyal yardım diye isimlendirilen br ikramda bulunmalıdır.

Âlemlere ve âdemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber (s.a.v.) Efendimiz işçi haklarına saygı ve dikkat gösterme ölçüsünü şu hadisi şerifleriyle gün ışığına çıkarmış bulunmaktadır; "Onlara yiyeceklerinizden yedirin, giyeceklerinizden giydirin ve güçlerinin yetmeyeceği işleri yüklemeyin.. Şayet onlara (zor işler) yüklerseniz kendilerine yardım ediniz" (3). Zira "Hizmetçinin işinden hafiflettiğin bir şey, kıyamet günü, (amellerinin) tartılarında senin için se-vap olacaktır" (4).


(1) Bakınız: et-Terğîb ve't-Terhib, c. 3, sh. 23.
(2) Buhârî, c. 3, sh. 50.
(3) Müslim, c. 5, sh. 93.
(4) Feyzü'i-Kadir, c. 5, sh. 443.