BİRİNCİ BÖLÜM
Ebu Derdâ (r.a) dedi ki: 'İki dirhem sahibi, hapis veya hesap bakımından bir dirhem sahibinden daha fazla zorluk çeker'.
Hz. Ömer, Said b. Âmir'e bin dinar gönderdi. Said b. Âmir mahzun olarak eve geldi. Hanımı kendisine İslâm'da bir hâdise mi oldu?' diye sordu. Said 'Ondan daha şiddetlisi oldu!' deyip şöyle devam etti: 'Eskimiş entarini bana getir!' Bunun üzerine hanım eskimiş entarisini parçaladı. Onu keseler haline getirdi. Dinar ve altınları parça parça yaptı ve (harbe gidenlere) dağıttı. Sonra sabaha kadar ağlayıp namaz kıldı. Sonra dedi ki: Hz. Peygamber'in şöyle dediğini duydum:
Ümmetimin fakirleri zenginlerinden beş yüz sene önce cennete gireceklerdir. Hatta zenginlerden bir kişi onların kalabalığı arasında cennete girer. Onun elinden tutulup cennetten çıkarılır.30
Üç sınıf, hesapsız cennete girecektir:
1.Elbisesini yıkamak isteyip başka bir elbisesi olmayankimse.
2. Aynı ateşin üzerine iki çanağı koyamayan kimse.
3. İçecek istediğinde kendisine hangi içeceği istediği sorulmayan kimse.31
Bir fakir Süfyan es-Sevrî'nin meclisine vardı. Süfyan ona 'Yaklaş! Eğer zengin olsaydın seni yaklaştırmazdım!' dedi. Süfyan es-Sevrî'nin zengin arkadaşları, fakir olmayı temenni ederlerdi. Çünkü Süfyan, fakirleri kendine yaklaştırır, zenginlere de pek yüz vermezdi!
el-Müemmil32 dedi ki: 'Süfyan es-Sevrî'nin meclisinde zenginden daha zelil fakirden daha azizini görmedim'.
Hukemadan biri şöyle demiştir:'Fakir olan âdemoğlu, fakirlikten korktuğu kadar ateşten korksaydı ikisinden birden kurtulurdu. Eğer zenginliğe rağbet ettiği gibi cennete rağbet etseydi ikisini birden elde ederdi. Eğer zâhirde Allah'ın mahlûklarından korktuğu kadar bâtında Allah'tan korksaydı dünya ve ahiret saadetine ererdi'
İbn Abbas (r.a) şöyle demiştir: Lokman (a.s) oğluna 'Hiç kimseyi elbisesinin eskiliğinden ötürü tahkir etme! Muhakkak ki seninle onun rabbi birdir' dedi.
Yahya b. Muaz şöyle demiştir: 'Fakirleri sevmek, peygamberlerin ahlâkındandır. Onların meclisinde oturmayı tercih etmek, sa-lihlerin alâmetindendir. Onların sohbetinden kaçmak mü-nafıkların alâmetindendir!'
Haberlerde, daha önce indirilen kitablardan alındığına göre, Allah Teâlâ peygamberlerinden birine vahiy göndererek şöyle buyurmuştur:
Senden nefret edip seni gözümden düşürmemden sakın! Bu takdirde dünyayı oluk halinde üzerine akıtırım.
Hz. Âişe, bir günde yüzbin dirhem dağıtıyordu. Bu parayı Muaviye, İbn Amr ve başka idareciler kendisine gönderirlerdi. Oysa sırtındaki entarisi yamalıydı. Cariyesi 'Keşke bize bu para-dan bir dirhemlik et alıp da oEbu Derdâ (r.a) dedi ki: 'İki dirhem sahibi, hapis veya hesap bakımından bir dirhem sahibinden daha fazla zorluk çeker'.
Hz. Ömer, Said b. Âmir'e bin dinar gönderdi. Said b. Âmir mahzun olarak eve geldi. Hanımı kendisine İslâm'da bir hâdise mi oldu?' diye sordu. Said 'Ondan daha şiddetlisi oldu!' deyip şöyle devam etti: 'Eskimiş entarini bana getir!' Bunun üzerine hanım eskimiş entarisini parçaladı. Onu keseler haline getirdi. Dinar ve altınları parça parça yaptı ve (harbe gidenlere) dağıttı. Sonra sabaha kadar ağlayıp namaz kıldı. Sonra dedi ki: Hz. Peygamber'in şöyle dediğini duydum:
Ümmetimin fakirleri zenginlerinden beş yüz sene önce cennete gireceklerdir. Hatta zenginlerden bir kişi onların kalabalığı arasında cennete girer. Onun elinden tutulup cennetten çıkarılır.30
Üç sınıf, hesapsız cennete girecektir:
1.Elbisesini yıkamak isteyip başka bir elbisesi olmayankimse.
2. Aynı ateşin üzerine iki çanağı koyamayan kimse.
3. İçecek istediğinde kendisine hangi içeceği istediği sorulmayan kimse.31
Bir fakir Süfyan es-Sevrî'nin meclisine vardı. Süfyan ona 'Yaklaş! Eğer zengin olsaydın seni yaklaştırmazdım!' dedi.
Süfyanı es-Sevrî'nin zengin arkadaşları, fakir olmayı temenni ederlerdi. Çünkü Süfyan, fakirleri kendine yaklaştırır, zenginlere de pek yüz vermezdi!
el-Müemmil32 dedi ki: 'Süfyan es-Sevrî'nin meclisinde zenginden daha zelil fakirden daha azizini görmedim'.
Hukemadan biri şöyle demiştirnunla iftar etmiş olsaydık' deyince, oruçlu bulunan Hz. Aişe de şöyle dedi: 'Eğer daha önce hatırlatsaydın yapardım'.
Hz. Peygamber, Âişe'ye nasihat ederek şöyle buyurmuştur:
Eğer bana iltihak etmeyi istiyorsan fakirlerin hayatından ayrılma! Zenginlerle beraber oturmaktan kaçın. Sırtındaki entariyi yamalamadıkça çıkarma!33
Bir kişi İbrahim b. Edhem'e onbin dirhem getirdi. İbrahim kabul etmedi, kişi ısrar etti. İbrahim ona 'Sen ister misin ki onbin dirhemle ismimi fakirlerin defterinden sildirteyim. Hiçbir zaman o parayı kabul etmem' dedi,
30) İmam Ahmed
31) Ebu Şeyh, Sevab, (Ebu Said'den)
32) Adı el-Müemmil b. İsmail el-Basrî, künyesi Ebu Abdurrahman'dır.
Hz. Ömer, Said b. Âmir'e bin dinar gönderdi. Said b. Âmir mahzun olarak eve geldi. Hanımı kendisine İslâm'da bir hâdise mi oldu?' diye sordu. Said 'Ondan daha şiddetlisi oldu!' deyip şöyle devam etti: 'Eskimiş entarini bana getir!' Bunun üzerine hanım eskimiş entarisini parçaladı. Onu keseler haline getirdi. Dinar ve altınları parça parça yaptı ve (harbe gidenlere) dağıttı. Sonra sabaha kadar ağlayıp namaz kıldı. Sonra dedi ki: Hz. Peygamber'in şöyle dediğini duydum:
Ümmetimin fakirleri zenginlerinden beş yüz sene önce cennete gireceklerdir. Hatta zenginlerden bir kişi onların kalabalığı arasında cennete girer. Onun elinden tutulup cennetten çıkarılır.30
Üç sınıf, hesapsız cennete girecektir:
1.Elbisesini yıkamak isteyip başka bir elbisesi olmayankimse.
2. Aynı ateşin üzerine iki çanağı koyamayan kimse.
3. İçecek istediğinde kendisine hangi içeceği istediği sorulmayan kimse.31
Bir fakir Süfyan es-Sevrî'nin meclisine vardı. Süfyan ona 'Yaklaş! Eğer zengin olsaydın seni yaklaştırmazdım!' dedi. Süfyan es-Sevrî'nin zengin arkadaşları, fakir olmayı temenni ederlerdi. Çünkü Süfyan, fakirleri kendine yaklaştırır, zenginlere de pek yüz vermezdi!
el-Müemmil32 dedi ki: 'Süfyan es-Sevrî'nin meclisinde zenginden daha zelil fakirden daha azizini görmedim'.
Hukemadan biri şöyle demiştir:'Fakir olan âdemoğlu, fakirlikten korktuğu kadar ateşten korksaydı ikisinden birden kurtulurdu. Eğer zenginliğe rağbet ettiği gibi cennete rağbet etseydi ikisini birden elde ederdi. Eğer zâhirde Allah'ın mahlûklarından korktuğu kadar bâtında Allah'tan korksaydı dünya ve ahiret saadetine ererdi'
İbn Abbas (r.a) şöyle demiştir: Lokman (a.s) oğluna 'Hiç kimseyi elbisesinin eskiliğinden ötürü tahkir etme! Muhakkak ki seninle onun rabbi birdir' dedi.
Yahya b. Muaz şöyle demiştir: 'Fakirleri sevmek, peygamberlerin ahlâkındandır. Onların meclisinde oturmayı tercih etmek, sa-lihlerin alâmetindendir. Onların sohbetinden kaçmak mü-nafıkların alâmetindendir!'
Haberlerde, daha önce indirilen kitablardan alındığına göre, Allah Teâlâ peygamberlerinden birine vahiy göndererek şöyle buyurmuştur:
Senden nefret edip seni gözümden düşürmemden sakın! Bu takdirde dünyayı oluk halinde üzerine akıtırım.
Hz. Âişe, bir günde yüzbin dirhem dağıtıyordu. Bu parayı Muaviye, İbn Amr ve başka idareciler kendisine gönderirlerdi. Oysa sırtındaki entarisi yamalıydı. Cariyesi 'Keşke bize bu para-dan bir dirhemlik et alıp da oEbu Derdâ (r.a) dedi ki: 'İki dirhem sahibi, hapis veya hesap bakımından bir dirhem sahibinden daha fazla zorluk çeker'.
Hz. Ömer, Said b. Âmir'e bin dinar gönderdi. Said b. Âmir mahzun olarak eve geldi. Hanımı kendisine İslâm'da bir hâdise mi oldu?' diye sordu. Said 'Ondan daha şiddetlisi oldu!' deyip şöyle devam etti: 'Eskimiş entarini bana getir!' Bunun üzerine hanım eskimiş entarisini parçaladı. Onu keseler haline getirdi. Dinar ve altınları parça parça yaptı ve (harbe gidenlere) dağıttı. Sonra sabaha kadar ağlayıp namaz kıldı. Sonra dedi ki: Hz. Peygamber'in şöyle dediğini duydum:
Ümmetimin fakirleri zenginlerinden beş yüz sene önce cennete gireceklerdir. Hatta zenginlerden bir kişi onların kalabalığı arasında cennete girer. Onun elinden tutulup cennetten çıkarılır.30
Üç sınıf, hesapsız cennete girecektir:
1.Elbisesini yıkamak isteyip başka bir elbisesi olmayankimse.
2. Aynı ateşin üzerine iki çanağı koyamayan kimse.
3. İçecek istediğinde kendisine hangi içeceği istediği sorulmayan kimse.31
Bir fakir Süfyan es-Sevrî'nin meclisine vardı. Süfyan ona 'Yaklaş! Eğer zengin olsaydın seni yaklaştırmazdım!' dedi.
Süfyanı es-Sevrî'nin zengin arkadaşları, fakir olmayı temenni ederlerdi. Çünkü Süfyan, fakirleri kendine yaklaştırır, zenginlere de pek yüz vermezdi!
el-Müemmil32 dedi ki: 'Süfyan es-Sevrî'nin meclisinde zenginden daha zelil fakirden daha azizini görmedim'.
Hukemadan biri şöyle demiştirnunla iftar etmiş olsaydık' deyince, oruçlu bulunan Hz. Aişe de şöyle dedi: 'Eğer daha önce hatırlatsaydın yapardım'.
Hz. Peygamber, Âişe'ye nasihat ederek şöyle buyurmuştur:
Eğer bana iltihak etmeyi istiyorsan fakirlerin hayatından ayrılma! Zenginlerle beraber oturmaktan kaçın. Sırtındaki entariyi yamalamadıkça çıkarma!33
Bir kişi İbrahim b. Edhem'e onbin dirhem getirdi. İbrahim kabul etmedi, kişi ısrar etti. İbrahim ona 'Sen ister misin ki onbin dirhemle ismimi fakirlerin defterinden sildirteyim. Hiçbir zaman o parayı kabul etmem' dedi,
30) İmam Ahmed
31) Ebu Şeyh, Sevab, (Ebu Said'den)
32) Adı el-Müemmil b. İsmail el-Basrî, künyesi Ebu Abdurrahman'dır.
Fakr ve Zühd
- Giriş
- BİRİNCİ BÖLÜM
- Fakirliğin Hakîkati, Fakir'in Çeşitli Halleri ve İsimleri
- Mutlak Fakr'ın Fazileti
- Ashab'ın ve Âlimlerin Sözleri
- Taksime Razı Olan, Rızkına Kanaat Eden ve Doğru Olan Fakirlerin Fazileti
- Fakirliğin Zenginliğe Üstünlüğü
- Fakirin Fakirlikteki Âdâbı
- İstemeksizin Kendisine Verileni Kabul Etmekte Fakir'in Riayet Edeceği Âdâb
- Zaruret Olmaksızın Dilenmenin Haram Olması ve Dilenmeye Mecbur Olan Fakirin Âdâbı
- Dilenciliği Haram Kılan Zenginlik
- Dilencilerin Halleri
- Zühd'ün Hakîkati
- Zühd'ün Fazileti
- 24 Zühd'ün Alâmetleri
- Zühd Hakkında Rağbet Edilecek ve Kaçınılacak Hususlar
- Hayatın Zarûrî İhtiyaçları Hakkında Zühd'ün
- Muhabbet, Sevk ve Üns