Kur'an'ı Açıktan Okumak
Hiç kuşkusuz kişi, Kur'ân okurken en azından kendisi duyacak kadar sesli okumalıdır. Çünkü okumak, harfleri biri diğerinden ayırdedilecek bir sesin kesişmesinden ibarettir. Bu nedenle ses lâzımdır. Sesin en azı da kendisinin duyacağı kadardır. Eğer kişi kendi duyacak kadar bile sesli okumazsa, o vakit namazı sahih değildir. Başkasına duyuracak derecede sesli okumaya gelince, bir yönden güzel, diğer bir yönden de mekruhtur. Kur'an'ı başkasına duyurmayacak derecede gizli okumanın güzel olduğuna şu hadîs-i şerif delâlet eder:
Gizli okuyuşun alenî okuyuştan üstünlüğü, gizli sadakanın açıkça verilen sadakadan üstünlüğü gibidir.24
Hadîsin diğer bir rivayeti şöyledir:
Kur'an'ı açıkça okuyan, sadakayı açıkça veren gibidir. Kur'an'ı gizlice okuyan ise, sadakasını gizlice veren gibidir.
Gizlice yapılan amelin açıkça yapılan amelden yetmiş derece üstünlüğü vardır'.25
Bu hadîs gibi, Rasûlullah'ın şu hadîsi de gizli okumanın müstehab olduğunu isbatlayıcı delillerdendir:
Rızkın en hayırlısı, insana yetenidir. Zikrin de en hayırlısı gizlice yapılanıdır.26
Akşam ile yatsı arasında sizden bâzıları diğerlerine duyuracak derecede Kur'ân'ı sesli okumasın.27
Said b. Müseyyeb, bir gece Rasûlullah'ın mescidinde namazda açıktan Kur'ân okuyan Ömer b. Abdülâziz'i ki sesi çok da güzeldi dinledi. Said b. Müseyyeb hizmetkârına dedi ki: 'Şu namaz kılan adama git, sesini biraz kısmasını söyle'. Hizmetçinin 'Mescid bizim değil ki? Onun da orada hakkı var' demesi üzerine, Said sesini yükselterek şöyle bağırdı: 'Ey namaz kılan! Eğer namazınla Allah'ın rızasını murâd ediyorsan sesini biraz alçalt, yok eğer namazınla insanların dikkatini çekmek) istiyorsan; bilmiş ol ki, insanların Allah katında sana ne zerre kadar yararları, ne de zararları vardır'. Bunun üzerine Ömer b. Abdülaziz sustu. Kıldığı rek'atı çarçabuk bitirdi. Selâm verir vermez nalınlarını alıp oradan çıkıp gitti. Halbuki kendisi o dönemde Medine'nin valisi idi.
Kur'an'ı açıktan okumanın müstehab olduğuna şu hadîsi şerif delâlet etmektedir: Hz. Peygamber (s.a), geceleyin namazlarında sesli olarak Kur'ân okuyan sahâbîlerin bir cemaatini dinleyip onların bu hareketlerini tasvip etmiştir. Çünkü kendisi daha önce şöyle buyurmuştur:
Herhangi biriniz geceleyin kalkıp namaz kıldığı zaman, sesli okusun. Çünkü melekler ve evin içinde bulunan cinnîler okumasını dinlerler ve onun namazıyla namaz kılarlar.28
Hz. Peygamber (s.a), Kur'ân okumak hususunda çeşitli hâllerde bulunan üç sahabînin yanından geçti: Hz. Ebubekir Sıddîk'ın
yanından geçti, baktı ki gizli okuyor. Kendisinden gizli okuyuşunun hikmetini sorunca Hz. Ebubekir şu cevabı verdi: 'O zât ki, ona münâcâatta bulunuyorum, (gizli de okusam) işitir,
Hz. Ömer'in yanından geçti. Baktı ki o da sesli okumaktadır. Hz. Ömer'den sesli okumasının hikmetini sorunca şu cevabı aldı: 'Sesli okumakla uykulu bedenimi uyandırıyorum ve şeytanı da uzaklaştırıyorum'.
Bilâl-i Habeşî'nin yanından geçti. Baktı ki Bilâl şu sûreden bir ayet, öbür sûreden başka bir ayet okumak suretiyle devam ediyor. Hz. Peygamber (s.a), Bilâl'den bu çeşit okumanın hikmetinin ne olduğunu sorunca Bilâl şu cevabı verdi: 'Güzel kokuyu güzel kokuya karıştırıyorum'. Bu manzara karşısında iki ci-han serveri (s.a) şöyle buyurmuştur:Hepiniz güzel yaptınız ve isabet ettiniz!29
Bu bakımdan şu geçen hadîslerin telifi (aralarındaki zahirî tezâdm kaldırılması) şöyledir: Gizlice okumak riya ve gösterişten daha uzak olduğu için, riya ve gösterişten korkan bir kimse için gizli okumak daha efdaldir. Eğer kişi riya ve gösterişten korkmuyor, sesli okuyuşuyla da başka birisini namazında şaşırtmıyorsa onun için sesli okumak daha efdaldir.
Çünkü sesli okumakta daha fazla külfet vardır. Bir de sesli okumanın faydası sadece okuyana münhasır değildir. Sadece yapana inhisar etmeyen ve başkasına da faydalı olan hayrın, daha üstün olduğu açık bir hakikattir. Bir de sesli okumak, okuyucunun kalbini uyandırır, onu Kur'an'ı düşünmeye daha fazla sevkeder. Kulağını başka şeyleri dinlemekten men edip sadece Kur'ân ile meşgul olmasını temin eder. Aynı zamanda sesli okunuşla uyku-nun kaçtığı da bir hakikattir. Sesli okuyuş, insanı daha fazla okumaya teşvik ettiği gibi tembelliği de önler. Bir de sesli okuyuş uykuda olan birisinin uyanmasına vesile olabilir ve böylece o uyanan kişinin de geceyi ihyâ etmesine sebep olur. Bir de sesli okuyan adamı, tembel ve gafil bir kimse görüp gayrete gelebilir. Allah Teâlâ'nın hizmetine aşk ile sarılmaya teşvik edilir. Bu bakımdan kişide bu saydığımız niyetlerden birşey varsa sesli okumak onuniçin daha iyi ve efdâldir.
Eğer bütün bu niyetler kişide varsa o zaman sesli okumaktan dolayı sevabı kat kat olur. Çünkü niyetlerin çokluğu ile iyilerin amelleri gelişir ve ecirler kat kat olur. Eğer tek bir amelde on niyet varsa, aynı amelde on ecir var demektir. İşte bunun için deriz ki, mushaflardan Kur'ân okumak ezbere oku-maktan daha efdâldir. Zira mushaftan okumakta mushafa bak-mak ameli de vardır. Mushafm yüzünden okurken ayetlerin mâ-nâsını daha iyi düşünmek, cümleleri daha güzelce tesbit etmek imkânları da mevcuttur. Bütün bu sebeplerden dolayı ecir de artar.
Denilmiştir ki: 'Kur'an'ın yüzünden okunan bir hatm-i şerîf, ezberden okunan yedi hatm-i şerife bedeldir. Çünkü Kur'an'a bakmak da ibadettir'.
Hz. Osman (r.a), Kur'an'ı yüzünden çokça okuduğu için, iki mushaf eskitmiştir. Sahabe-i kiram'ın birçoğu ezberden değil, yüzünden Kur'ân okuyordu. Kur'an'ın sahifelerine bakmadıkları günleri iyi gün olarak saymazlardı.
Mısır fakihlerinden bazıları, seher zamanında İmam Şafiî'nin huzuruna girdiler. Önündeki Kur'an'ı açık ve yüzünden okuduğunu gördüklerinde İmam Şafiî şöyle buyurmuştur: 'Fıkıh sizi Kur'ân okumaktan meşgul etmektedir. Bense yatsı namazını kıldıktan sonra mushafı önüme açar,sabahnamazına kadarkapatmam'.
23) Ebû Mensur el-Muzaffer b. Hüseyin el-Ercânî ve Ebubekir b. Dehhâk
24) Ebû Dâvûd, Nesâî, Tirmizî
25) Beyhâkî, Şuab'ul-îman, (Hz. Aişe'den
26) Ahmed b. Hanbel ve İbn Hibban, (Sa'd b. Ebî Vakkas'dan)
27) Ebû Dâvûd
28) Müslim ve Buharî, (Hz. Aişe'den bir benzeri); Bezzaz ve Makdisî, (Muaz
b. Cebel'den hadîsin son bölümünü). Ebû Şu'ca'ya göre, hadis münker dır.
29) Namaz bölümünde geçmişti.
Gizli okuyuşun alenî okuyuştan üstünlüğü, gizli sadakanın açıkça verilen sadakadan üstünlüğü gibidir.24
Hadîsin diğer bir rivayeti şöyledir:
Kur'an'ı açıkça okuyan, sadakayı açıkça veren gibidir. Kur'an'ı gizlice okuyan ise, sadakasını gizlice veren gibidir.
Gizlice yapılan amelin açıkça yapılan amelden yetmiş derece üstünlüğü vardır'.25
Bu hadîs gibi, Rasûlullah'ın şu hadîsi de gizli okumanın müstehab olduğunu isbatlayıcı delillerdendir:
Rızkın en hayırlısı, insana yetenidir. Zikrin de en hayırlısı gizlice yapılanıdır.26
Akşam ile yatsı arasında sizden bâzıları diğerlerine duyuracak derecede Kur'ân'ı sesli okumasın.27
Said b. Müseyyeb, bir gece Rasûlullah'ın mescidinde namazda açıktan Kur'ân okuyan Ömer b. Abdülâziz'i ki sesi çok da güzeldi dinledi. Said b. Müseyyeb hizmetkârına dedi ki: 'Şu namaz kılan adama git, sesini biraz kısmasını söyle'. Hizmetçinin 'Mescid bizim değil ki? Onun da orada hakkı var' demesi üzerine, Said sesini yükselterek şöyle bağırdı: 'Ey namaz kılan! Eğer namazınla Allah'ın rızasını murâd ediyorsan sesini biraz alçalt, yok eğer namazınla insanların dikkatini çekmek) istiyorsan; bilmiş ol ki, insanların Allah katında sana ne zerre kadar yararları, ne de zararları vardır'. Bunun üzerine Ömer b. Abdülaziz sustu. Kıldığı rek'atı çarçabuk bitirdi. Selâm verir vermez nalınlarını alıp oradan çıkıp gitti. Halbuki kendisi o dönemde Medine'nin valisi idi.
Kur'an'ı açıktan okumanın müstehab olduğuna şu hadîsi şerif delâlet etmektedir: Hz. Peygamber (s.a), geceleyin namazlarında sesli olarak Kur'ân okuyan sahâbîlerin bir cemaatini dinleyip onların bu hareketlerini tasvip etmiştir. Çünkü kendisi daha önce şöyle buyurmuştur:
Herhangi biriniz geceleyin kalkıp namaz kıldığı zaman, sesli okusun. Çünkü melekler ve evin içinde bulunan cinnîler okumasını dinlerler ve onun namazıyla namaz kılarlar.28
Hz. Peygamber (s.a), Kur'ân okumak hususunda çeşitli hâllerde bulunan üç sahabînin yanından geçti: Hz. Ebubekir Sıddîk'ın
yanından geçti, baktı ki gizli okuyor. Kendisinden gizli okuyuşunun hikmetini sorunca Hz. Ebubekir şu cevabı verdi: 'O zât ki, ona münâcâatta bulunuyorum, (gizli de okusam) işitir,
Hz. Ömer'in yanından geçti. Baktı ki o da sesli okumaktadır. Hz. Ömer'den sesli okumasının hikmetini sorunca şu cevabı aldı: 'Sesli okumakla uykulu bedenimi uyandırıyorum ve şeytanı da uzaklaştırıyorum'.
Bilâl-i Habeşî'nin yanından geçti. Baktı ki Bilâl şu sûreden bir ayet, öbür sûreden başka bir ayet okumak suretiyle devam ediyor. Hz. Peygamber (s.a), Bilâl'den bu çeşit okumanın hikmetinin ne olduğunu sorunca Bilâl şu cevabı verdi: 'Güzel kokuyu güzel kokuya karıştırıyorum'. Bu manzara karşısında iki ci-han serveri (s.a) şöyle buyurmuştur:Hepiniz güzel yaptınız ve isabet ettiniz!29
Bu bakımdan şu geçen hadîslerin telifi (aralarındaki zahirî tezâdm kaldırılması) şöyledir: Gizlice okumak riya ve gösterişten daha uzak olduğu için, riya ve gösterişten korkan bir kimse için gizli okumak daha efdaldir. Eğer kişi riya ve gösterişten korkmuyor, sesli okuyuşuyla da başka birisini namazında şaşırtmıyorsa onun için sesli okumak daha efdaldir.
Çünkü sesli okumakta daha fazla külfet vardır. Bir de sesli okumanın faydası sadece okuyana münhasır değildir. Sadece yapana inhisar etmeyen ve başkasına da faydalı olan hayrın, daha üstün olduğu açık bir hakikattir. Bir de sesli okumak, okuyucunun kalbini uyandırır, onu Kur'an'ı düşünmeye daha fazla sevkeder. Kulağını başka şeyleri dinlemekten men edip sadece Kur'ân ile meşgul olmasını temin eder. Aynı zamanda sesli okunuşla uyku-nun kaçtığı da bir hakikattir. Sesli okuyuş, insanı daha fazla okumaya teşvik ettiği gibi tembelliği de önler. Bir de sesli okuyuş uykuda olan birisinin uyanmasına vesile olabilir ve böylece o uyanan kişinin de geceyi ihyâ etmesine sebep olur. Bir de sesli okuyan adamı, tembel ve gafil bir kimse görüp gayrete gelebilir. Allah Teâlâ'nın hizmetine aşk ile sarılmaya teşvik edilir. Bu bakımdan kişide bu saydığımız niyetlerden birşey varsa sesli okumak onuniçin daha iyi ve efdâldir.
Eğer bütün bu niyetler kişide varsa o zaman sesli okumaktan dolayı sevabı kat kat olur. Çünkü niyetlerin çokluğu ile iyilerin amelleri gelişir ve ecirler kat kat olur. Eğer tek bir amelde on niyet varsa, aynı amelde on ecir var demektir. İşte bunun için deriz ki, mushaflardan Kur'ân okumak ezbere oku-maktan daha efdâldir. Zira mushaftan okumakta mushafa bak-mak ameli de vardır. Mushafm yüzünden okurken ayetlerin mâ-nâsını daha iyi düşünmek, cümleleri daha güzelce tesbit etmek imkânları da mevcuttur. Bütün bu sebeplerden dolayı ecir de artar.
Denilmiştir ki: 'Kur'an'ın yüzünden okunan bir hatm-i şerîf, ezberden okunan yedi hatm-i şerife bedeldir. Çünkü Kur'an'a bakmak da ibadettir'.
Hz. Osman (r.a), Kur'an'ı yüzünden çokça okuduğu için, iki mushaf eskitmiştir. Sahabe-i kiram'ın birçoğu ezberden değil, yüzünden Kur'ân okuyordu. Kur'an'ın sahifelerine bakmadıkları günleri iyi gün olarak saymazlardı.
Mısır fakihlerinden bazıları, seher zamanında İmam Şafiî'nin huzuruna girdiler. Önündeki Kur'an'ı açık ve yüzünden okuduğunu gördüklerinde İmam Şafiî şöyle buyurmuştur: 'Fıkıh sizi Kur'ân okumaktan meşgul etmektedir. Bense yatsı namazını kıldıktan sonra mushafı önüme açar,sabahnamazına kadarkapatmam'.
23) Ebû Mensur el-Muzaffer b. Hüseyin el-Ercânî ve Ebubekir b. Dehhâk
24) Ebû Dâvûd, Nesâî, Tirmizî
25) Beyhâkî, Şuab'ul-îman, (Hz. Aişe'den
26) Ahmed b. Hanbel ve İbn Hibban, (Sa'd b. Ebî Vakkas'dan)
27) Ebû Dâvûd
28) Müslim ve Buharî, (Hz. Aişe'den bir benzeri); Bezzaz ve Makdisî, (Muaz
b. Cebel'den hadîsin son bölümünü). Ebû Şu'ca'ya göre, hadis münker dır.
29) Namaz bölümünde geçmişti.
Adabu Tilavetil Kuran
- Giriş
- Kur'an'ın Fazileti
- Gafletle Kur'ân Okuyanların Zemmi
- Kur'ân Okumanın Zâhirî Adabı
- Kur'an'dan Okunacak Miktar
- Kur'an'ın Kısım Kısım Okunması
- Kur'an'ın Yazımı
- Kur'an'ın Tertîli
- Kur'ân Okurken Ağlamak
- Secde Ayetlerine Riayet Etmek
- Kur'ân Okumaya Başlamadan Önce İstiâze Yapmak
- Kur'an'ı Açıktan Okumak
- Kur'an'ı Güzel Sesle Okumak
- Kur'ân Okunurken Riayet Edilmesi Gereken Bâtınî ameller
- Kur'an'ı Anlamak ve Nakle Başvurmadan Sadece Rey
- Rey ile Kur'an'ı Tefsir Etmeyi Yasaklayan Hadîs
- Müfessirîn Bilmesi Gereken Hususlar