Nekir ve Münker'in Sualleri,Kabir Azâbı,Mizan,Sırat,Kevser Havuzu,Hesap,Şefaat,Tevhid Ehli'nin Cehennemden Çıkması,
Nekir ve Münker'in Sualleri
Ölümden sonraki hâdiselerin birincisi Nekir ve Münker'in ka birdeki sualleridir. Nekir ve Münker, korkutucu ve heybetli iki me lektir. Bu iki melek, kulu, ruh ve cesetle birlikte kabirde oturturlar. Sonrada ona Tevhid ve Risalet'i sorarak 'Rabbin kimdir? Dinin ne dir? Peygamberin kimdir?' derler.2
Bu iki melek, kabrin mihenk taşıdır.3 Onların sualleri ölümden sonraki ilk fitne ve denemedir.4
Kabir Azâbı
İmanın kabul olunması için kabir azabına da inanmak gere kir.5 Kabir azabı haktır. Hem cisme ve hem de ruha uygulanacak ve Allah'ın dilediği bir zamana kadar sürecek olan bu azap adale tin tâ kendisidir.
Mizan
Bu terazi, büyüklük bakımından göklerin ve yer küresinin bü yüklüğüne eşittir. Onunla (Allah'ın kudretiyle) ameller tartılır. Bu terazinin gramları, zerreler ve hardal taneleridir. Gramların bu kadar küçük olması, adaletin tam tecelli etmesi içindir. İyilik say faları bir hasene şeklinde nur kefesine konur ve mizan Allah'ın faziletiyle ve O'nun nezdindeki derecelerine göre ağırlaşır. Günah sayfaları ise, bir günah suretinde zulmet (karanlıklar) kefesine konur ve böylece mizan Allah'ın adaleti hükmünce bunlarla ha-fifleşir,6
Sırat
Sırat, cehennem üzerine kurulmuş, kılıçtan keskin ve kıldan ince bir köprüdür. Allah'ın hükmüyle, kâfirler, bu köprü üzerin den kayarak cehennemin dibini boylayacaklardır. Yine Allah'ın fazlıyla mü'minlerin ayakları bu köprü üzerinde sabitleşir ve böylece karar evi (Dâr'ul-Karâr) olan cennete varılır.7
Kevser Havuzu
Sıratı geçen mü'minler cennete girmezden önce Hz. Muhammed'in (s.a) kevser havuzundan kana kana su içerler. Bu öyle bir içiştir ki, artık bir daha susarnazlar. Bu havuzun eni, bir aylık mesafedir. Suyu, sütten daha beyaz, baldan da daha tatlıdır. Kenarında, gökteki yıldızlar adedince bardak vardır. Havuza açılan iki oluktan devamlı olarak kevser suyu akmaktadır.8
Hesap
Mahlûkâtın hesabı çeşitli durumlar arzetmektedir: Kiminin hesabı şiddetli ve münakaşalıdır. Kimilerine de hesapta müsamaha gösterilir. Bazıları ise hesaba çekilmeksizin cennete girer ki bunlar mukarrebîndir. Bu bakımdan Allah Teâlâ, dilediği peygambere 'Peygamberlik vazifeni yerine getirdin mi?' ve dilediği kâfire de 'Sen peygamberleri yalanladın mı?' diye sual sorabilir. Fakat herkesi sorguya çekmeye mecbur değildir. Sualsiz cennete ya da cehenneme gönderebilir. Sünnetten ayrılan bid'atçılardan bu konuda sual sorduğu gibi, müslümanları da amellerinden dolayı sorguya tâbi tutar.9
Tevhid Ehli'nin Cehennemden Çıkması
Tevhid ehlinin ceza gördükten sonra ateşten çıkacağına iman etmek gerekir. Allah'ın fazlı ile hiçbir muvahhid (Allah'ın birliğine inanan hiçbir kimse) cehennemde ebedî kalmayacaktır. Müslümanın bu inanca sahip olması gerekir.10
Şefaat
Peygamberlerin, sonra âlimlerin, onlardan sonra da şehidlerin ve Allah nezdindeki derecelerine göre sair mü'minlerin şefaatına inanmak gerekir. Şefaatçısı bulunmayan mü'minler de, Allah'ın fazlıyla ateşte ebedî olarak kalmayacak, sonunda çıkartılacaklardır. Kalbinde zerre miktarı iman bulunan herkes, cehennemden mutlaka çıkartılacaktır.11
Sahabe-i kiramın faziletine inanmak, tertiplerini bilmek, yani peygamberlerden sonra insanların en faziletlisinin Hz. Ebubekir, ondan sonra Hz. Ömer, sonra Hz. Osman ve ondan sonra da Hz. Ali olduğuna inanmak gerekir.12
2) Tirmizî, İbn Hibban, (Ebû Hüreyre'den); Tirmizî sahih olduğunu söylemiştir.
3) Ahmed b. Hanbel, İbn Hibban, (Abdullah b. Amr'dan)
4) Irâkî bu hadîse rastlamadığını söylemiştir.
5) Buhârî, Müslim, (Hz. Âişe'den)
6) Bey hâkî, (Hz. Ömer'den)
7) Buharî ve Müslim, (Ebû Hüreyre'den)
8) Müslim, (Enes'ten)
9) Beyhakî, el-Ba's, (Hz. Ömer'den)
10) Buharî ve Müslim, (Ebû Hüreyre'den)
11) İbn. Mâce, (Hz. Osman'dan)
12) İbn Hâce, (Hz. Ömer'den); Ebû Dâvûd ve Taberânî
Ölümden sonraki hâdiselerin birincisi Nekir ve Münker'in ka birdeki sualleridir. Nekir ve Münker, korkutucu ve heybetli iki me lektir. Bu iki melek, kulu, ruh ve cesetle birlikte kabirde oturturlar. Sonrada ona Tevhid ve Risalet'i sorarak 'Rabbin kimdir? Dinin ne dir? Peygamberin kimdir?' derler.2
Bu iki melek, kabrin mihenk taşıdır.3 Onların sualleri ölümden sonraki ilk fitne ve denemedir.4
Kabir Azâbı
İmanın kabul olunması için kabir azabına da inanmak gere kir.5 Kabir azabı haktır. Hem cisme ve hem de ruha uygulanacak ve Allah'ın dilediği bir zamana kadar sürecek olan bu azap adale tin tâ kendisidir.
Mizan
Bu terazi, büyüklük bakımından göklerin ve yer küresinin bü yüklüğüne eşittir. Onunla (Allah'ın kudretiyle) ameller tartılır. Bu terazinin gramları, zerreler ve hardal taneleridir. Gramların bu kadar küçük olması, adaletin tam tecelli etmesi içindir. İyilik say faları bir hasene şeklinde nur kefesine konur ve mizan Allah'ın faziletiyle ve O'nun nezdindeki derecelerine göre ağırlaşır. Günah sayfaları ise, bir günah suretinde zulmet (karanlıklar) kefesine konur ve böylece mizan Allah'ın adaleti hükmünce bunlarla ha-fifleşir,6
Sırat
Sırat, cehennem üzerine kurulmuş, kılıçtan keskin ve kıldan ince bir köprüdür. Allah'ın hükmüyle, kâfirler, bu köprü üzerin den kayarak cehennemin dibini boylayacaklardır. Yine Allah'ın fazlıyla mü'minlerin ayakları bu köprü üzerinde sabitleşir ve böylece karar evi (Dâr'ul-Karâr) olan cennete varılır.7
Kevser Havuzu
Sıratı geçen mü'minler cennete girmezden önce Hz. Muhammed'in (s.a) kevser havuzundan kana kana su içerler. Bu öyle bir içiştir ki, artık bir daha susarnazlar. Bu havuzun eni, bir aylık mesafedir. Suyu, sütten daha beyaz, baldan da daha tatlıdır. Kenarında, gökteki yıldızlar adedince bardak vardır. Havuza açılan iki oluktan devamlı olarak kevser suyu akmaktadır.8
Hesap
Mahlûkâtın hesabı çeşitli durumlar arzetmektedir: Kiminin hesabı şiddetli ve münakaşalıdır. Kimilerine de hesapta müsamaha gösterilir. Bazıları ise hesaba çekilmeksizin cennete girer ki bunlar mukarrebîndir. Bu bakımdan Allah Teâlâ, dilediği peygambere 'Peygamberlik vazifeni yerine getirdin mi?' ve dilediği kâfire de 'Sen peygamberleri yalanladın mı?' diye sual sorabilir. Fakat herkesi sorguya çekmeye mecbur değildir. Sualsiz cennete ya da cehenneme gönderebilir. Sünnetten ayrılan bid'atçılardan bu konuda sual sorduğu gibi, müslümanları da amellerinden dolayı sorguya tâbi tutar.9
Tevhid Ehli'nin Cehennemden Çıkması
Tevhid ehlinin ceza gördükten sonra ateşten çıkacağına iman etmek gerekir. Allah'ın fazlı ile hiçbir muvahhid (Allah'ın birliğine inanan hiçbir kimse) cehennemde ebedî kalmayacaktır. Müslümanın bu inanca sahip olması gerekir.10
Şefaat
Peygamberlerin, sonra âlimlerin, onlardan sonra da şehidlerin ve Allah nezdindeki derecelerine göre sair mü'minlerin şefaatına inanmak gerekir. Şefaatçısı bulunmayan mü'minler de, Allah'ın fazlıyla ateşte ebedî olarak kalmayacak, sonunda çıkartılacaklardır. Kalbinde zerre miktarı iman bulunan herkes, cehennemden mutlaka çıkartılacaktır.11
Sahabe-i kiramın faziletine inanmak, tertiplerini bilmek, yani peygamberlerden sonra insanların en faziletlisinin Hz. Ebubekir, ondan sonra Hz. Ömer, sonra Hz. Osman ve ondan sonra da Hz. Ali olduğuna inanmak gerekir.12
2) Tirmizî, İbn Hibban, (Ebû Hüreyre'den); Tirmizî sahih olduğunu söylemiştir.
3) Ahmed b. Hanbel, İbn Hibban, (Abdullah b. Amr'dan)
4) Irâkî bu hadîse rastlamadığını söylemiştir.
5) Buhârî, Müslim, (Hz. Âişe'den)
6) Bey hâkî, (Hz. Ömer'den)
7) Buharî ve Müslim, (Ebû Hüreyre'den)
8) Müslim, (Enes'ten)
9) Beyhakî, el-Ba's, (Hz. Ömer'den)
10) Buharî ve Müslim, (Ebû Hüreyre'den)
11) İbn. Mâce, (Hz. Osman'dan)
12) İbn Hâce, (Hz. Ömer'den); Ebû Dâvûd ve Taberânî
Akaid Kaideleri
- Kelime-i Şehâdet Hakkındaki İnanc
- Hayat ve Kudret
- Fiiller
- Şehâde'fin İkinci Kelimesinin Anlamı
- Nekir ve Münker'in Sualleri,Kabir Azâbı,Mizan,Sırat,Kevser Havuzu,Hesap,Şefaat,Tevhid Ehli'nin Cehennemden Çıkması,
- Sahabe-i Kiram Hakkında Hüsn-ü Zan Gerekir
- İrşadın Kademeli Olarak Yapılması ve îtikâd Derecelerinin Tertibi
- Kudüs Şehrinde Yazmış Olduğumuz Kav âid' ül-Akâid
- Allah zâtının varlığı
- Allah'ın sıfatlarını bilmek
- Allah'ın fiillerini bilmek
- Sem'iyât (naklî deliller) ve Rasûlullah'ın haber verdiği şeyleri tasdik ve doğrulamak
- İman, İslâm ve Bu İki Terim Arasındaki Birleşme ve Ayrılma, İman ile İlgili Artma ve Eksilme