1.Giriş

Velilerinin kalplerini sevgisinin ateşiyle yakan, cemâlinin müşahedesi ve huzuruna varmak şevkiyle ruhlarını ve himmetle rini köle edinen Allah'a hamdolsun! O Allah ki, veli kullarının göz ve basiretlerini huzurunun cemâlini mülahaza etmek üzere vak fetmiştir. Öyle ki, o kullar visal ruhunun heva-i nesiminden ötürü sarhoş olmuşlardır. Onların kalpleri celilin azameti nûr ve re vakını mülahaza etmekten ötürü kendinden geçip şaşkına dönmüştür. Onlar dünya ve ahirette O'ndan başka birşey görme mektedirler. Dünya ve ahirette O'ndan başkasını hatırlayıp an mamaktadırlar. Eğer gözlerine bir sûret ilişirse, basiretleri derhal o sûreti yaratana ve o şekilde onu tasvir edene geçip onu seyrederler. Eğer kulaklarına herhangi bir nağme gelirse, kalpleri derhal sevgiliyi hatırlar. Eğer heyecan verici şevke getirici, sevindirici, üzücü, vecde getirici, ıztırap verici veya korkutucu bir ses kulak larına gelirse, şüphesiz ki O'ndan başka sığınacakları merci ol maz. Ancak O'nunla sevinirler. Onlar ancak O'ndan ötürü ızdırap çekerler, O'nun için mahzun olurlar. Onların iştiyakı ancak O'nun nezdindeki ebedî nimettir. Hareketleri ancak O'nun içindir. Gezintileri ancak O'nun faziletleri etrafında olur.

Bu bakımdan dinlemeleri, kulak vermeleri de O'nadır. Zira O onların basiretle rini ve kulaklarını kendisinden başka herşeye kapatmıştır, dostluğuna seçtiği kullar onlardır. Esfiya ve seçkin kullarının arasından onları seçmiştir.

Salat ve selâm O'nun risaletiyle vazi feli olarak gönderilen Hz. Peygamber'e, hakkın önder ve rehberleri olan âline ve ashabına olsun!

Kalpler ve sırlar esrarın hazineleri ve cevherlerin merkezleri dirler. Ateşin demir ile taşta gizlendigi gibi, cevherler de oralarda gizlenmiştir. Suyun toprak ile taşlar arasında gizlendiği gibi cev herler de o kalp ve sırlarda gizlenmiştir. O gizli cevherleri açığa çıkarmanın yolu ancak semânın çıkışlarıdır. Kalplere, ancak se mâların dehlizinden varılır.

Bu bakımdan vezinli, kafiyeli ve lezzet verici nağmeler oradan çıkar, oranın iyilik veya kötülüklerini açığa çıkarır. Bu bakımdan ancak hareket anında kalbin içeri sinde saklı bulunanlar kalpten çıkıverir. Tıpkı kabIn sadece için dekini dışarıya sızdırdığı gibi...

Bu bakımdan semâ kalp için şaşmaz bir mihenk taşıdır. Konuşan bir miyardır. Semâ'nın nefesi kalbe varır varmaz kalpte hâkim bulunan durum derhal harekete geçer. Kalplerin tabii olarak duyduklarına muti oldukları ve duyu lan nağmelerin gelişiyle kalplerdeki gizli durumların meydana çıktığı zaman da o nağmelerle kalplerin kötülükleri keşfolunup iyilikleri belirir. (Bunun için) semâ ve vecd hakkındaki hükmü açıklamak, semâ ve vecd'de bulunan fayda ve âfetleri beyan etmek, burada müstehab olan âdâb ve durumları, semâ ve vecd'in mah zurlarından mı veya mübahlarından mı olduğu hususundaki ulemanın ihtilafını belirtmek farzoldu.

İşte biz bunu iki bölümde izah edeceğiz.
Birinci bölüm: Semâ'nın mübahlığı hakkında ulemanın ihtilafı
İkinci Bölüm: Semâ'nın âdâbı ve tesiri

1) Sema: Dönmek, işitmek, çalgıyla cemiyyet etmek ve ayarlamak; Vecd: Aklm gitmesi, üzüntülü olmak, muhabbet ve iştiyakın selbedilmesi. (Ahterî)