Maneviyat

münafık ve müslüman üzerine dair bir açıklama

Müslüman içki içer müslüman cimri olur ama müslüman asla yalan söylemez yalan nifaktır yani münafıkların işidir.Bir kalpte iki sevgi olmaz hem LA İLAHE İLLALLAH deyip Allah-u Teala yı kalbe yerleştirmek hem de nefsin arzularına koşmak kendini frenleyememek "ama ne yapayım kendimi tutamıyorum" gibi ucube nedenler ortaya koymak imanı olmayan ya da imanı çok zayıf olan kişilerin işidir.Nefsani şehvani arzularının peşinden koşup karşısındakini kötüleyip kendi yaptığı rezilliği aklına bile getirmeyen bir kaç anlık heves hevası için dünyasını dini

ZENCİ KADIN

üstü basıhırpanı idi.giyim kusamından itibar verici bir görünüs yoktu. sdece giyim kusamında degil sima görünüsü,deri siyahlıgıda giyim kusamına eslik ediyordu
hem fakirlik.hemde zencilik birlesince onu iyice kendi icine kapatmişti
bu yüzden,sadece sahsi hayatını yasar,kendisine itibar etmeyenlerin yanında illede itibar saglmaya calısmazdı.
zaten bir kadın icin böylesi daha iyi idi.kimsenin dikkatini cekmemek,sadece sahsi hayaTINI yasamak onadaha uygun düsüyordu.ne varki artik yaslılık onunda belini bükmüş gözlerini yere dikmişti:

İblisin Tahtı

Çeyrek asır önce, ‘dergi yayıncılığı’ denilen bir açıdan çok meşakkatli ama bir diğer açıdan muazzam derecede öğretici ve tatlı meşgaleyle henüz tanıştığım sıralarda, dergicilik adına çok ders aldığım Psychology Today dergisinden bir anekdotu aktarmıştık ilk göz ağrımız Köprü’nün sayfalarına. Anekdot, Amerika’da yapılan ve insanların plajlara gidiş sebebini sorgulayan bir araştırmaya dairdi. Rakamları yirmibeş yıl sonra aklımda tutuyor değilim; ama araştırmanın en çarpıcı sonucunu hiç unutmadım.

"Gıpta, Haset ve “Hayırda Yarış”(şeytanın sağdan gelen oklarına deva)

Gıpta, Haset ve “Hayırda Yarış”

Soru: Kur’an talebelerinin, haset ve gıpta karşısındaki tavırları nasıl olmalıdır? Ayrıca, hayır yarışında önde koşanların, başkalarının iyilik duygularını da coşturmak için zekat ve sadakalarını açıktan vermelerini ve onların cömertlikleri karşısında imrenmekten kendilerini alamayan diğer insanların halini nasıl değerlendiriyorsunuz?

"gerçek hürriyet"

Allahım! Senden bizim, inanan kardeşlerimizin ve topyekün insanların kalblerini, imana, İslam’a, Kur’an’a, ihsan duygusuna ve Peygamberimiz vasıtasıyla bize gönderdiğin bütün hakîkatlere tastamam açmanı diliyoruz.

"kehf suresinde anlatılan kıssalar birbiriyle irtibatlımıdır?Bu kıssaların günümüze bakan yönleri nelerdir?

Kehf sûresinde anlatılan kıssalar birbirleriyle irtibatlı mıdır? Bu kıssaların günümüze bakan yönleri nelerdir?

Kehf sûresinde ana başlıklar altında anlatılan birkaç vak'­a var: Bunlar sırasıyla, Ashab-ı Kehf, Hz. Musa ile Yuşa b. Nun'un seyahati ve Hz. Musa'nın Hızır'la yolculuğu, sonra Zülkarneyn ve buna bağlı olarak da Ye'cüc ve Me'cüc meselesi... Biz önce bu dört hususu kısaca özetleyelim. Ardından da aralarındaki bağlantıyı ve bu kıssaların günümüze bakan yönlerini arz etmeye çalışalım.

"Tercih hatası yapmayın"

Tercih Hatası Yapmayın!..

Soru: “Haşyet” talebi, dualarınız arasında önemli bir yer teşkil ediyor. Sizi, Cenâb-ı Hak’tan “haşyet” istemeye sevkeden mülahazalar nelerdir?

Cevap: Haşyet; Mevlâ-yı Müteâl’i isim ve sıfatlarıyla tanımaya muvaffak olmuş bir kulun, kendi acz u fakrının şuuruyla O’nun izzet ve azameti karşısında iki büklüm olması, O’na hakkıyla ubudiyette bulunamadığı endişesiyle kıvranması, her zaman edepli davranması, saygıyla oturup kalkması ve meleklerle atbaşı hâle gelse bile tevazudan asla ayrılmaması demektir.

"Hüsn'ü zan İbadettir"

Ey bütün hamd ü senâların biricik mercii Yüce Rabbimiz! Hazinelerinden bizlere lütfettiğin bütün nimetler, kalblerimizi donattığın tüm zînetler ve ruhlarımıza sevdirdiğin topyekün güzellikler için biz de Sana hamd ve şükranlarımızı arz ediyoruz.
Bahtına düştük, halimize merhamet eyle ve lütfen bu kadar ikram ve ihsanda bulunduktan sonra bunları geri almak suretiyle bizi ikab etme.. hoşnutluğundan mahrum bırakmak suretiyle cezalandırma!..

Hüsn-ü zan ibadettir

"ZENGİNLİK ZÜHDE MANİ DEĞİLDİR"

Allah'ım, işte ben mücrim kulun, pek çok hata ve günaha bulaşmış ellerimi kaldırıyor ve Sana yalvarıyorum. Sen'den talepte bulunmaya yüzüm olmasa da, âsî ve günahkâr birinin suçluluğu içinde ve mahcubiyetten kısılmış sesimle Sana halimi arz ediyorum.
Allah'ım, hakkındaki hüsn-ü zannıma göre bana muamele ve mukabelede bulun; bağışla beni; ey yegâne merhamet sahibi Rahman ü Rahîm ve ey tevbeye koşan günahkârları mağfiret buyuran Gaffâr u Settâr.

Zenginlik zühde mani değildir

"Cennet'te Cuma günü nasıl yaşanacak"

Merhameti sonsuz biricik Rabbimiz! Sıkıntılarımızı izale buyur ve bizi içinde bulunduğumuz gamdan, kederden kurtar.. en yakın bir zamanda biz aciz kullarına nezdinden bir ferec ve mahrec (çıkış yolu ve ferahlık) nasip eyle.. bu mücrim bendelerini nefislerimizin, insî ve cinnî şeytanların ilkâ etmeye çalıştıkları vesveselerden, şehvet ateşinden, gaflet zilletinden uzak tut.. rahmetinle muamele buyur da, bizi günahlardan koruyacak elbiselerle donat..
Cennette cuma günü nasıl yaşanacak?

"Musibet, Cinayetin Neticesi, Mükâfatın Mukaddimesidir

Her şeyden evvel, varlığıyla varlığımızı ışıklandıran, gözlerimize nurlar serpip, bizleri nefsanî karanlıklardan kurtaran Rahmeti Sonsuz Rabbimize hamd ü senâlar ediyor, varlık ağacının çekirdeği, kainat kitabının ille-i gâiyesi, Hakk’a davetin en gür sesi Efendimiz'i, âlini ve ashabını salât ü selamlarla bir kez daha anarak ellerimizi açıp yalvarıyoruz:

"Başkalarına benzemek için kendini zorlama"

Allah'ım, işte ben mücrim kulun, pek çok hata ve günaha bulaşmış ellerimi kaldırıyor ve Sana yalvarıyorum. Âsî ve günahkâr birinin suçluluğu içinde ve mahcubiyetten kısılmış sesimle Sana halimi arz ediyorum. Allah'ım, hakkındaki hüsn-ü zannıma göre bana muamele ve mukabelede bulun; bağışla beni; ey yegâne merhamet sahibi Rahman ü Rahîm ve ey tevbeye koşan günahkârları mağfiret buyuran Gaffâr u Settâr, bendeni rahmetinle yarlığa.

Başkalarına benzemek için kendini zorlama

"şefaat ya rasulallah!.."

Âlemlerin Rabbi Allah'a sonsuz hamd ü senâ, O'nun en büyük elçisi olan Hazreti Muhammed (aleyhissalâtü vesselâm)'a, diğer enbiya ve mürselîn efendilerimize, Hakk’ın mükerrem ibâdı olan melâike-i kirama, yer ve gök ehlinden salih kullara da Cenab-ı Allâmü’l-Guyûb’un ilmi ve malûmatı adedince salât ü selam olsun.

"tebliğ varlık gayemizdir"

'Emr-i bi'l-maruf, nehy-i ani'l-münker', varlığın yaratılış gayesine götüren bir yoldur. Allah (c.c), kâinat sarayını bu yüce vazife için açmış ve yine insanı o sarayda bu yüce vazife için halife yapmıştır. Peygamberlik manzumesi de, bu sebeple nazmedilmiştir. Hz. Âdem (a.s), hem ilk insan hem de ilk nebidir. Evlatları, daha gözlerini açar açmaz karşılarında babalarını, iyiliği emredip kötülükten sakındıran bir peygamber olarak bulmuşlardır. Beşerî ilk oluşum nübüvvetle başlamıştır.

"dört maddeli nasihat""dua"

Damlaya deryâların vüs’atini bahşeden, zerreye güneş olma istidâdını veren âlemlerin Rabbi Allah'a hamd ü sena; varlığın çehresindeki perdeyi kaldıran, eşyanın ruhunda meknî bulunan sırları gün yüzüne çıkaran, yerle gök arasındaki kopukluğu giderip bir kere daha arzı semâlara bağlayan Allah Rasûlü'ne, âline, ashabına salât ü selam ediyor ve kapısının tozu-toprağı gözlerimize sürme Sultanlar Sultanı'nın huzurunda bir kez daha iki büklüm olup yakarıyoruz: