Genel Bölüm

SEVGİ İLE

Sevgi İle
"Anladım ki, insanlar kendilerini düşünerek yaşıyor gibi görünse de gerçekte onları yaşatan tek şey sevgidir. Kim severse, Allaha yaklaşır; Allah da ona yaklaşır. Çünkü O, sevgiyi yaratandır" (İnsan Ne İle Yaşar, Tolstoy)

Sevgi açtı gül dalında.

Arı öz topladı, uçtu. Çiçek nefes aldı, bebek emdi anneyi, sustu. Bir alın secdeyi öptü, sevgi ile...

Dalların arasından deniz göründü, bulutları deldi güneş, akasyalar yola saçıldı, rüzgâr şapkaları uçurdu, sevgi ile...

KULLUK KAVRAMI

KULLUK KAVRAMI


Ubudiyet kavramının aslı boyun eğmektir. İbadet, kulun kendisini Rabbinin mülkü yerine koyması ve öyle görmesidir. Kulluk büyüklünmenin karşıtıdır. Yüce Allah (cc) kayıtsız şartsız olarak maliktir.

İNSANIN İZİ YOK ARTIK

İNSANIN İZİ YOK ARTIK

Artık mektuplara insan eli değmiyor. İnsan sesi yok.Nasılsınlar da, insan dokunuşu yok ; Selamlar da.İçine her türlü dosya giriyor, ama insan girmiyor zarfların. Mazruf, insan
kokmuyor. Harflerin üstüne gözyaşı damlamıyor, zarflar tükürükle yapıştırılmıyor.

HARAM BAKIŞLAR

Çok kıymetli mücevherlerin boş şeylerde harcanması gibi, o paha biçilemeyen gözler şimdilerde yaratılışına taban tabana zıt bir şekilde, en ziyade “haramları temaşa” fiilinde kullanılmakta ve sahibini nefsinin esiri yapıp düşünmez, akletmez, ulvî hislerden mahrum sefil ve rezil bir köle; sapık ve sapkın bir ruh hastası yapmaktadır.

HAYIRLI KADIN

HAYIRLI KADIN

“... ve hanımlarınızla güzel bir şekilde geçinin...” (Nisa: 4/19)

“Ne kadar isteseniz de eşlerinize adaletle davranmak elinizde değildir. Dolayısıyle diğerlerini dışlayarak ve onları kocası hem var hem de yokmuş gibi bir durumda bırakarak içlerinde sadece birine yönelmeyin. Eğer arayı düzeltir, yolunuzu da Allah’ın kitabıyla bulmaya çalışırsanız bilin ki Allah çok bağışlayan ve çok acıyandır.” (Nisa: 4/129)

şehitler

sizlere neşeyle ve keyifle merhaba demek isterdim ama içimden gelmiyor hiç.bir önceki günden beri üzüntüsünü yaşadığımız şehitlerimizin dün gece de cenaze törenlerini izleyince tadım tuzum kalmadı:(( bayrakla sarılı olan tabutlardaki evlatlarının başlarından ayrılamayan babalar, analar, kardeşler..hepsi birer alev topuydu sanki...yüreğim dağlandı, her tören görüntüsünde içimde fırtınalar koptu ve o vicdansız örgütün kahrolması için dualarımı eksik etmedim yaradana.

Çözüm, çözülmektedir

Çözümler aranırken çoğunlukla tecrübelere müracaat edilir. Tecrübe, özellikle düşüncenin açılamadığı yerde çok önemlidir. Ama aynı zamanda duygusal açıdan maliyeti yüksek, pahalı kazanımlardır tecrübeler. Oysa düşünce insana kafasını duvarlara vurmadan, duygularını paramparça etmeden gerçeğe ulaşabilme imkânını sunar. Bu nedenle düşünce gücü kanaatimce tecrübelerden kat be kat değerlidir. Düşüncenin tecrübeye oranla zamana olan ihtiyacı daha azdır ve yaşı yoktur; yeter ki, doğru noktaya doğru açılardan bakmayı başarabilelim…

Belâ başa gelmeden

Bir Gün bir adam Hz. Musa’ya geldi ve:

“Yâ Musa! Ne olur, dua et de, ben hayvanların dilinden anlayayım ve bundan kendime hisseler çıkararak daha iyi bir insan olayım” dedi.

Hz. Musa:

“İşine git, kaldıramayacağın bir yükün altına girmeye çalışma; bu halin senin için daha hayırlıdır” dedi.

Fakat adam dinlemedi, ısrar etti:

“Yâ Musa! Ne olur, hiç değilse kapımda yatan köpekle horozun dilini anlayayım” dedi.

Hz. Musa her ne kadar bundan vazgeçmesi için çalıştıysa da adam ısrar etti.

Baştan çıkmaya karşı

Vaktiyle bir adam bir bilge krala gidip baştan çıkmaya nasıl karşı koyacağını sordu.

Kral adama ağzına kadar yağla dolu bir fıçı verilmesini emretti. Adam bu fıçıyı şehrin bir kapısından öteki kapısına kadar bir damla yağ dökmeden taşıyacaktı.

“Eğer tek bir damla dökersen başın kesilecek” dedi kral.

Adamın yanına yalın kılıç iki koruyucu verdi. Bir damla yağ dökecek olsa, adamın kellesini anında uçuracaklardı.

Mum Dibini Işıtmazsa

Bugün Kendisi ehl-i dinden olan, hatta tüm mesaisini bu yolda sarfeden birçok insanın çocuklarının, aynı yolun yolcusu olmadığı bir vâkıadır. Aynı şekilde, ehl-i din olmaya karar vermiş gençlerin önemli bir bölümünün, dine hayatlarında öyle çok da yer vermeyen ailelerden geldiği görülmektedir.

Kadınlar, Dikkat!

Bir 'ERKEK hareketi' olarak feminizmin kadına verdiği zarar onu erkekleştirmesi, erkeğe verdiği zarar onu kadınlaştırması, aileye verdiği zarar taşları yerinden oynatması, çocuklara verdiği zarar onları 'babalaşmış anneler' ve 'anneleşmiş babalar' ile yüzyüze getirmesidir. Rabb-ı Rahîm'in çok hikmetler ile koyduğu ve birbirini tamamlar nitelikteki farklı özellikler, feminizmin elinde bir rakibe dönüşmüş; sonuç itibarıyla, kadınlar erkekleşmiştir.

Şeytani Aşklar Chatta Başlar

Aşk üçtür aşkı hakiki, aşkı mecazi ve aşkı nefsani, hayvani ve şeytanidir.

Aşkı Hakiki, leylayı verip mevlayı alma saadetidir. Bu aşk ilahi olduğu için aşkı bekaya kadar gider, ,aşkı bekada cennette cemallulahı görme saadetini yaşayabilir.

Aşkı mecazi, mevlayı verip leylayı alma divaneleğidir. Bu aşk temiz olmakla beraber dünyevi ve bir nevi cemali baki zattın gölgeleri olan suretlere meftun ve müştak olduğu için müştak ve aşık olduğu sevgilisine kavuşmamanın neticesinde gözyaşı, felaket ayrılık, ve intihara kadar gider,

kadınlara bakmak günah mı?

Kadınlara bakmak ve Tokalaşmak

Sual: Yabancı kadınlara bakmak günah mıdır?

CEVAP
Kadınlara da erkeklere de lüzumsuz veya şehvetle bakmak günahtır. Âyet-i kerimede mealen buyuruldu ki:
(Ey Resulüm, müminlere söyle, harama bakmasınlar ve avret yerlerini haramlardan korusunlar! İmanı olan kadınlara da söyle, harama bakmasınlar ve avret yerlerini haramdan korusunlar!) [Nur 30]
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Erkeğin kadına, kadının da erkeğe [şehvetle] bakması haramdır.) [Taberani]

Tesettürün Mühim bir hikmeti(insana niçin fıtri bir elbise giydirilmemiş)

Tesettür yani örtünme ve libas giyinmek setri avret, soğuk ve sıcaktan korunma ve tezeyyün gibi hikmetlere münhasır değildir. Eğer amaç setri avret, soğuk ve sıcaktan korunma ve tezeyyün dediğimiz edep ve hayâ yerlerini örtmek olsaydı insana hayvanlar gibi postlu bir fıtri bir elbise giydirilirdi. Böyle suni elbise giydirilmezdi. Demek bir hikmete binaen suni elbise giydirilmiş.