Genel Bölüm

Kadınlar, Dikkat!

BİR 'ERKEK hareketi' olarak feminizmin kadına verdiği zarar onu erkekleştirmesi, erkeğe verdiği zarar onu kadınlaştırması, aileye verdiği zarar taşları yerinden oynatması, çocuklara verdiği zarar onları 'babalaşmış anneler' ve 'anneleşmiş babalar' ile yüzyüze getirmesidir. Rabb-ı Rahîm'in çok hikmetler ile koyduğu ve birbirini tamamlar nitelikteki farklı özellikler, feminizmin elinde bir rakibe dönüşmüş; sonuç itibarıyla, kadınlar erkekleşmiştir.

Tesettür Bahsinde Unutulan

YAŞADIĞIMIZ ÜLKEDE, yetmiş küsur yıldan beri, yönetime hâkim olan zümrenin tesettürsüzlük yönünde bir teşvik ve hatta dayatmasının; tesettür yönünde ise bir sakındırma ve hatta zecrî müdahalesinin olduğunu söylemek, zor değil. Ninelerimizden işittiğimiz bizatihî yaşadıkları tecrübelerden bugün tesettür karşısında yaşananlara kadar, bu vâkıayı izah sadedinde ortaya konabilecek bir dizi örnek hadise mevcut.

Şerde Gizli Hayırlar

“YERYÜZÜNE KENDİNİ ve evreni tanıyıp düşünmek için gelen insanlardan, sokakta yatacak yeri olmayan insanlar, dilenciler, tiner çeken insanlar, küçükken annesi tarafından sokağa yalnızlığa atılan insanlar, aç çıplak insanlar… işte onlar hayatta nasıl başarılı, güvenli bir yaşam sürecek?”


“Önce sorular yaşanır”, R.M. Rilke


I.


İblis dedi: “onlara sağlarından yaklaşacağım.” A’raf Suresi 17


RAHMET GÖRÜLMEYİNCE

Aceleciliğin Dayanılmaz Hafifliği

İNSAN OLMANIN DAYANILMAZ AĞIRLIĞINI taşımanın zorluğunu ne dağ ne deniz ne gök ne yer anlayabilir ve dayanabilir. Çünkü onlar böyle bir yükü taşımayı kabullenmediler. Fakat Kadir-Rahim insana bu ağırlığı kaldırabilecek çok üstün kabiliyetler vermiş,maddi ve manevi cihazlarla donatarak yeryüzüne göndermiş.

Bir ‘Büyük Dönüşüm’den Notlar

ÖZELLİKLE GERİLİM ANLARINDA insana yeryüzü dar geliverir de, bulunduğu halden başka bir hali düşünemez olur. Sanki hep böyle olacakmış, sanki devran hep böyle dönecekmiş gibi gelir. Zahirî tazyiklerin altında, kolunu kanadını kıran müthiş bir ümitsizlik kuşatır insanın iç dünyasını.

RAHMET CEMAATTEDİR

RAHMET CEMAATTEDİR

Bizi bu karanlık asırda vahyin ışığıyla aydınlatan Allah'a hamdolsun. Bizi insanların akın akın ateşe gönüllü gittiği bu çağda müslüman olarak yaratan Allah'a hamdolsun. Bizi müslüman olarak yaratan yüce Mevla emanetini de mü'min olduğumuz halde bizden alsın.

HESAP GÜNÜ ALLAH‘I (c.c) GÖRMEK

Ebû Hüreyre (r.a) anlatıyor: Sahabeler Hz. Peygamber‘e, “Yâ Resûlallah! Acaba kıyamet günü Allah‘ı (c.c) görebilecek miyiz?“ diye sordular. Resûlullah (s.a.v),

“Bulutsuz bir günde, öğlen ortası güneşi görmenize bir engel var mı?“ diye sordu. Sahabeler, “Hayır“ dediler. Resûlullah (s.a.v) yine, “Bulutsuz bir gece, dolunay çıktığında ayı görmenize bir engel var mı?“ Sahabeler yine hayır cevabını verdi. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu:

HAYALDEN GERÇEĞE UYANIŞ

Büyüklerimiz gafletten büyük felaket yoktur demişlerdir. Öyle ki insan Rabbinin her an kendini gördüğünü unutursa, kolaylıkla yanlış yollara sapıp ahiretini heba edebilir. Bu yüzden gafletten kurtulmanın çarelerini aramak, kurtulmak için elimizden gelen gayreti göstermek çok mühim bir vazifedir.

NUREMBERG

NUREMBERG
Rahman ve rahim olan Allah'in adiyla

6 Kasım günü saglik sebeplerinden ötürü ise gidemedim. Ikindi saatine dogru biraz kendimi toparlayip hemde kafa dagitmak için bir filim izlemeye kara verdim. Izlenecek filimler içerisinde alt yazili oldugu için hep sonraya itilen bir filim gözüme ilisti. Ev de sakin oldugu için bunun tam zamaniydi.

BİR GENERALİN VASİYETNAMESİ

BİR GENERALİN VASİYETNAMESİ

1960-1980 arası Ortadoğu gelişmelerinde, 1967 Arap-İsrail savaşı bir dönüm noktası teşkil eder. Çünkü bu savaşta İsrail'in Araplar karşısında kazandığı kesin zaferler neticesinde topraklarını savaştan öncekinin dört misli genişletmiştir. 1967 savaşı İsrail'in değil Arapların isteği ile zuhur etmiştir. Savaşı çıkarmak isteyen Araplar ilk saldırının İsrail tarafından gelmesini istemişler ve buda olmuştur. Fakat Araplar için hezimet daha savaşın ilk günlerinde gelmiştir.

ÖNEMLİ OLAN NE?

Bir gün, Ebu Said Ebü‘l-Hayr Hz.lerine sordular:

- Falanca kimse, keramet olarak su üstünde yürüyor, buna ne dersiniz?

Ebu Said cevaben:

- Bunun kıymeti yoktur. Ördek ve kurbağa da suda yüzer, dedi.

- Filan adam, havada uçuyor, dediler. Ona da:

- Sinek ve çaylak ta havada uçuyor, cevabını verdi.

- Filan kimse, bir anda bir şehirden bir şehire gidiyor, denilince:

- Şeytan da bir solukta, şarktan garba gidiyor. Böyle şeylerin dinimizde önemi yoktur, karşılığını verdi.

- Dinimizde önemli olan nedir öyleyse? diye sorulunca:

ALLAH İLE KUL ARASINA GİRMEK NE DEMEK?

Çevremizdeki bazı insanların zaman zaman ‘Bir mürşide bağlanmak gerek, tövbe alıp tasavvuf terbiyesine girmek lazım!..’ diye söze başladıklarında, kendilerine nedense hep aynı karşılık verilir:

“Allah ile kul arasına kimse giremez!..”


Çoğu kimseler bu sözle, tasavvuf yoluna girenlerin Allah ile aralarına Allah’ın razı olmadığı kimseleri koyduğunu, bir mürşide bağlanmakla şirk tehlikesine düştüklerini, kendilerinin ise böyle bir tehlikeden uzak olduklarını anlatmaya çalışırlar.

Acaba işin gerçeği böyle mi?

ÖLÜM

ÖLÜM


Hayatın en büyük gerçeklerinden birisinin ölüm olduğunu söylemek yanlış olmasa gerek. Zira ölüm istesek de istemesek de bir gün gelip bizi bulacakdır. Bu ölümsüz gerçekten kurtulmanın tek yolu ölüm ötesi hayata inanmak ve ölümün bir mekan değiştirme, kendinden evvel giden ahbaplara kavuşma ve bir vuslat mekanı olarak bilmek ve inanmakdan geçer.