148 yorum 2. sayfa

direkten donmussun

Allah senı gercekten korumus
ama hala etkısındesın sen bundanda kurtul
Allahın adına yemın ederım ki o kısı emelıne kavussaydı dunyada en cok nefret ettıgın kısı o olurdu

cunku gercek yuzu ortaya cıktıgında cok gec olacaktı
Allah cumlemızı korusun

03.06.2010 - fani_1977

zeminiz sağlam olursa ayağımız kaymaz inşallah.

Kardeşim rabbine şükret ki o zina sürecini hafif atlatmışsın.be kardeşim eşinle barıştıktan sonra niye hala devam ettirdin bu süreci.eşin çocuklarının babasıydı.bu bir aylık ayrılıkta düşünüp taşınsaydın.yanlışlarını hatalarını kusurlarını eksikliklerini,sorun neydi acaba hakkını veremedim mi evliliğin.saygıyı sevgiyi eksiltmimmi.vazifelerimi ihmal mı ettim.eşinle birleştiktensonra bu süreci devam ettirmen zaten hatalı olan kısım.tabiki eşine karşı bir şey değişmeyecekti.çünkü gönlün kalbin aklın fikrin başkasına kaymış.eşin sadece konu mankeni.
Kapılmışsın yalancıbir adamın ttalı sözlerini yalancı iltifatlarına desas oyunlarına.rabbine şükür etki vicdanın hakikat perdesini aralamış gözünden uyanmışsın.niceleri bu yolda uyanamadı.iffetini imanını dinini yaraladı.zina süreci öyle tehlikeli bir süreçtir ki insan kontrolü kaybedebilir.insan nasıl ki freni patlayan bir arabayı yokuş aşağı gitmekten kurtaramaz.yani kontrolü kaybeder çünkü yokuş aşağı iniyor.büyük hızla zinada öyledir.şehvetin freni patladımı insan yokuş aşağı büyük hızla zinaya doğru gider.harama toslar.insan kontrolden çıkar.mıknatıs gibidir zina nasıl ki mıknatıs metalleri kendine çeker onları esir eder yakalar.öylede zinada mıknatıs gibidir.o şehvetin arzunun çekim alanı insanı çeker yakalar bırakmaz esir eder.demek siz o alana tam girmemişsiniz ki kurtulmuşsunuz.kardeşim bir ev düşünün ışıklar sönünce nasıl ki içerisi karanlık olur öylede aklın ışıkları şehvet ile sönünce arzular ile sönünce göz hiçbir şeyi görmez,o anda göz önüne ne eşi ne çocuğu ne karısı ne kocası ne dini ne imanı ne cehennem ne ahret gelmez.sadece aklında kör bir lezzetin ısısı vardır.göze perde iner.rabbim sizin bütün vicdan ışıklarınız sönmeden sizi uyandırmıştır.gözünüzü açmış.dikkat kardeşim.

Kardeşim gönüller hayatlar aynı mevsimlere benzer.nasıl ki mevsimler farklı farklı olur,bir günde bazen yaz kış sonbahar yaşanır.öylede gvönüllerde öyledir.bazen hüzün yağmurları yağar sinsice yürekler yakar,bazen soğuk elem fırtınaları eser,bazen neşe sevinç yelleri eser,bazen ruhda fırtınalar kalbte yağmurlar akıllada şimşekler çakar.yani hiç bir şeyin kararında kalmadığı hercü merç bir dünya burası işte.bir saniye sonraki zamandaki mekan zaman olaylar bir değildir.kişi bazen sonhbahar gibi sevgilerini döker.bazen sonbahar gibi hüzünlerini döker,bazen ilkbaharın ümidini yaşar,ama hiç bir şey karada kalmaz.insanlar mekanlar çocuklar eşler ruhumuz kalbimiz aklımız hep bir çalkantı içindedir.bizler bu dağdağalı çalkantılı imtihan dünyasında imanın kuranın sahil selametine çıkacağız.iman ve kuranın sünnet limanına sığınacağız.ancak oralarda sükunet bulabiliriz.kısa bile olsa rahata ereriz.bizlerin burada yaptığı insanları yargılayıp asmak değildir.sadece İslam adına hakikat adına yargılayıp güzel hükümler vermeye çalışmak.yol iz açmak.bizim yaptığımız sadece o hüzün yağmurları altında ıslananlara şemsiye uzatmak.o keder fırtınalarda savrulmayasanız diye elinizden tutmak.ışığınızı ümit ışığınızı kaybetmeye başladığınız anda sizleri şarj etmek takviye etmek,önünüzü karanlık gördüğünüz zamanlarda size hakikat feneri ile yol göstermek

Kardeşim eşinden ilgi görmeyen yada aralarına şeytanın ve nefsini oyunları giren kardeşler hemen soluğu nette alırlar. Şeytanın hazırladığı senarloda yerini alırlar.halbu ki şeytan önce eşleri birbirine düşürmüştür sonra da aralarına başkalarını sokma planlarını devreye sokmuştur.gelinen süreçlerde en büyük pay şeytanın ve nefsindir.belki bütün evliliklerin sorunu başı sonu ve ortası bir olmamasıdır.yani eşler evlenince Allah rızasını gözetmediği için belki sorunlar olur.evlilik dene şeylerin şimdi başı cici olmuş yani başı yaz oluyor ortası sonbahar sonu kış oluyor üşütüyor.ama bu değil evlilikte evliliğin başı ilkbahar ise ortası ve sonu yaz olması gerekir.evlilikler kışa dönüyor sevgi muhabbet aşk sadakat çiçekleri ölüyor.meydan kurtlara kuşlara fırtınalara soğuklara kalıyor.rabbin rızası için evliliğini kış mevsiminden çıkar yaz mevsiminin cıvıl cıvıl havasına sokmaya çalış.sevgi muhabbet eşk sadakat çiçekleri ek büyüt yeşert.gönül bahçenin çiçeklerini götürüp yabancılara koklatma onlar sadece koklamazlar kopartırlar soldurlar.unutma.

Kardeşim kadın evinde ilişkilerinde sonbahara düştüğü zaman gönlüne bahar getirecek sadece üç tane tatlı yalancı menfaatçi yabancı söz değildir.o yabancı gözler ve sözlerin maksadı kadını kullanmak sonrada netlerin rezil kahramanları yapmaktır..iman kuran ve sünnettir..rabbim gönlünüzde ruhunuzda hüzün değil keder değil sevinç mutluluk çiçekleri açtırsın.hüzün çiçekleri gözyaşları ile büyür.gözyaşlarını dökerek o çiçekleri büyütmeyin..zikir fikir şükür ile marifet sabır çiçeklerini büyütün.hüzünlerinizi içinizde akıtın illaki hüzün başa gelip çattıysa onları gizli akıtın ki evdekiler üşümesin ıslanmasınlar. kardeşim hüzün gelip çöreklenince başına ,kader kara bulutları toplanınca başına,acı fırtınaları esmeye başlayınca gönül bahçende ,yardıma salavatleri çağır.tekekkülü çağır,en güzel vekili çağır..çağırrısan haramileri onlar namusun çalarlar,dinini çalarlar iki yalancı sözle. bizler bu imtihan dünyasındaki hayat sinemasının yönetmenini iyi seçeceğiz.iyi olursa yönetmen.hayat filmimiz mutlu sonla biter.ama bu hayat sinamasının yönetmenliğine şeytanı senoryasına nefisi tayin edersek o hayat filmi mutlu sonla bitmez.ve hep hüzün kareleri ile dolu bir film olur.isyanı bol günahı bol dalaleti bol kederi bol acısı bol bir film çevirmiş oluruz.belki kullara cennete gidince dünyadaki yaşadıkları sahneleri izledikleri zaman.diyeceklerdir.keşke şurda hüzünlü iken daha çok dua etseydim.daha çok tövbe etseydim.kardeşim insanı nefsi hissi meyelanlar batırır.hepimiz dikkat edeceğiz.güneşi bir kefeye dünyayı başka kefeye koysanız belki ikisi eşit gelecek ama dünyanın kefesine bir tüyü koysanız ağır basacak.küçük bir meyil mizan tüy ağır bastıracak bir tarafı.dikkatli olmak gerekir.niyetin iyi diyerek nefis ve şeytan nice haram yollara kapı açar.nice nefis ve şeytanın desiseleri oyunları vardır.tahrik olan gözler bedini kalbi arzuları teşvik ederek harama sevk eder.nazarlar niyetleri tahrik eder.tahrik olan niyetler arzuları teşvik ederler zinaya harama günaha heyecana.nefisin gözde kalpte vicdanda küçülttüğü şeyler insanın ebedi hayatını mahveder.bitirir.batırır.bir anlık bir dakikalık bir saatlik bir günlük bir senelik bir yatımlık lezzetler için bizlere binleri on binleri yüz binleri milyonları trilyonları feda ettirir alçak nefis.

Düşün kardeşim 60 senelik ömrü acaba kaç cildlere sığdıracağız.acaba 60yıllık hayatımızın dosyaları olayları kelamlarını kaç kamyona sığdırabiliriz..belki 60yıllık yaptıklarımızın kaydını görsek bu kadar hesabı nasıl vereceğiz deriz.dünyada küçük maddi yükleri ve manevi yükleri kaldıramıyoruz sırtımızda çöküyor.acaba 60yıllık ömür yükü nasıl kalkar.içinde isyanlar günahlar dalaletler dolu.rabbim yükümüzü hafif etsin.işte o yevmi mahşerde bize bir vesileci bir kurtarıcı bir büyük lazım ki yardım etsin.bu benim telebem desin bu benim ümmetim desin.
insan olaylar ve hadisatlar karşısında sabretmeli nefsin arzuların hissiyatların tahakkümü ile hemen vartaya düşmemeli sabretmeli.onu mutlu edecek kişiyi sabırlı beklemeli istemeli dilenmeli rabbinden.bulunduğu ortamın baskıları karşısında direnmeli o ortamlarda fazla durmamalı.direnmeli.kaçmalı.uyanacak olan hevesatları söndürmelidir.insan haktan uzaklaştıkça batıla kayar,insan haram ortamlara girince haramlara meyleder.insan haram ortamlara girince haram duyguları depreşir.uyanır.onu uyarır.çünkü bulunan ortamda herkes aynı düşünen bir cemaattir.bir nevi fısk küfür haram cemaatidir o ortamlar.evde insan başkadır sokakta başkadır çünkü sokaktaki hayat başkadır evdeki hayat başkadır.sokaklarda okullarda müminler garip kalırlar acayip olurlar.
Kardeşim insan yaptıklarını yapmadan önce düşünmeli sonuçlarını göz önünde almalı,insan bir harama girerken bir anda belki bir çok günahı bir anda işler.yalan söyler,riyakarene davranır,yemin eder,beddua eder vs vs önüne çıkan engelleri ve mesajları belki görmez,görmelidir.o yoldana dönmesi için belki gelmiştir mesajlar,ama o nefsin tahakkümü ile görmek istemez görmez,nefsi onu haklı çıkarır hemen.vicdanı kırmızı ışığı yakmıştır,ama o şehvet arzunun hız tutkunluğu ile kırmızı çizgileri ışıkları görmez çiğner.günahın haramın hatalı sollamalarını yapar,din vicdan kurallarını tanımaz uyarı işaretlerini görmez zarar eder.
Şunu unutmayın ki, nasıl ki insanın evinin perdesi kapısı penceresi açık olmaz.çünkü kapı pencere perde duvar ardında onun mahremiyeti gizlidir.bir nevi namusunu iffetini gizler .o kapılar arkasında sırlar mahrem işler açağı çıkarmaz.öylede insanın msn si bilgisayarı telefonu da bilgileride ismi bile bir nevi onun mahremidir.mahremiyetinin kapısıdır.o msn ye köşeye eve telefona kardeş arkadaş diye birilerini alırsa o kapıları açarsa o insana bütün mahremeyitini vermiş olur.sırlarını vermiş olu.evine kadın nasıl izinsiz başkasanı almıyorsa öylede telefona ve msn sine bilgisayarına öyle başkalarını almayacak.alırsa imanı dini namusu yağmalanır ortada kalır.
Unutmayın nefis zalimdir kafirdir divanedir.bizim yargıladığımız nefsimizin bu halleridir. serkeştir gafildir ahmaktır.kanmamaya çalışacaksın sadece.vicdan terazini hassas tutacaksın.6 milyar insanı gören işiten bilen duyan besleyen unutmayan rabbim benide unutmaz diyeceksin.6 milyarın 6 katrilyon ihtiyacını karşılayan benim sesimi duyar diyeceksin.elmas dururken kömüre razı olmayacaksın.helal dururken harama razı olmayacaksın.
İnsanı riyaya ve günaha ve harama sevk eden sevk eden sadece tuli emeldir.insan sanki ölmeyecekmiş gibi tevehhüme atar.insanın her gün bir hazır zamanı anı vardır yaşadığı başka bir şeyi yoktur.elinde.acaba insan her an her saniye her dakika ölme hesabını göz önünde tutsa boş işlerle uğraşırmı.size denilse son 24 saatin hazırlık yap denilse.neyi düşüneceksin.şu adamla hemen evleneyim arzularımı gidereyim.onu sarayım öpeyim. mi hasret gidereyim mi gezeyim, tozayım şu dünyalık işi bitereyimmi dersin,diplamı olamadım,okulumu biteremedim emekli olamadım,gençliği yaşayamadımmı dersin yoksa borçlarımı ödeyeyim,kazalarımı kılayım,helalik alayım insanlardan.tövbe edeyim.mi dersiniz.o anda aklınıza ne evlat na baba ne ana ne kariyer ne ev ne araba ne para ne sevgili gelir.sadece gelip canınızı alacak olan azrail gelir.endişeli olursunuz.borçlu gideceğim.kulluğu hakkıyla yapmadım.ibadetimin hakkını vermedim.rabbimi unuttum.hatırlamadım.işte böyle diyerek düşünen insan riyaya girmez tuli emele girmez.hiç olmazsa rabitayı mevti bu şekilde yapmak gerekir. bak eğer günahlarını küçük görmüyorsan büyük görüyorsan o zaman hakkıyla ibadet hakkıyla tövbe et hakkıyla hakkıyla kul ol.hakkıyla şükür et.hakkıyla ibadet et.hakkını ver..sadece yalpalama şaşırma gelgitler yaşamamaya çalış.herkes bu haletleri yaşayabilir.
Kardeşim dikkatli olun nefis ve heva bazen insana gereksiz şeyleri büyüttürür.fuzuli meraklara sevk eder.mutsuzluk tevehhümü verdirir.içindeki suni fırtınalarda onu boğdurmaya çalışır.şeytanın verdiği bu suni küçük kalp gönül fırtınalarında boğulma.gündüzü gece tasavvur etme.suyu ateş tasavvur etme.herkesin iç dünyasında hep bahar değildir.bazen sonbahar bazen kış bazen ilkbahar bazen fırtınalar bazen dolu tipiler eser.hüzün yağar kalbine şimşekler çakar ruhunda.ama bu haller kalıcı değildir.elbet gelir ilkbahar yaz.
Kardeşim gitmek için geldik şu dünyaya anne karnında öldük dünyada dirildik dünyada öleceğiz kabirde dirileceğiz kabirde ölüp haşirde dirileceğiz.haşirde ölüp cennette yada cehennemde dirileceğizişte gelip gitmeler gelen gider,hayatın çemberinde yuvarlanır.eleme kedere acıya sevince umuda isyana kedere,böyle çalkatılar dağdağalar içerisinde insan biçare aciz fakir halde.hadsiz düşman hadsiz ihtiyaç içerisinde yuvarlanır durur.25 bin senelik bir mesafeyi bir senede kat eden dünyanın içerisinde ömrü şimşekten hızlı sudan süratli akar gider ama o bunun farkında olmaz.dünya gemisinde gider haşir meyadırdına sahil selamet limanına yada cehennem limanına doğru.
kardeşim sınavlar bir değil binler.eşle komşuyla düşmanla nefsinle mevki makam kariyled sabir tevekkül acı keder elem ile çepe çevre çevrilmiş bir imtihan dünyasında yaşıyoruz.imtihanlar bitmez.düşünün dünyevi bir makam için kariyer için günlük 5 saatini vermeyen çalışmayan bir insan sınavı kazanamıyor yada diploma alamıyor.insanlar üç kuruşluk mevkiler için 5 kuruşluk insana zahmet çile veriyor.ama rabbimiz öyle değil kadına diyor iffetini koru ibadetini yap orucunutut eşine itaat et cennete istediğin kapıdan gir.erkeğe diyor farzları yap kebairi terk et 24 saattten birini allaha ver ondan sonra cennete gir.ama insan nankör anlamıyor.idrak edemiyor.rabbinin merhametini görmüyor.insanın e çok muhabbet ettiği şeyleri onun güzelliği gençliği mutluluğudur.halbuki bunları karşılayacak hangi diploma hangi kariyer hangi makam para vardır.bu sevdiğimiz şeyleri bize kazandıracak ise sadece rabbimizdir.çünkü zamana saate asıra mahkumdur insanın kendisi ve eserleri,taştan çelikten yaptığı heykelleri bile eskiyor bozuluyor sağlam kalmıyor.bizler fani isek fani olanı istemeyeceğizfani isek fani olanı kıymeti kadar seveceğiz.kıymet vereceğiz değer vereceğiz.
Kardeşim hayatımız sınavlarla örülü olduğu gibi hayatımız yasaklarla doludur,girdmek yasak geçmek yasak durmak yasak bakmak yasak vb gibi her yerde karşımıza çıkar bu işaretler.bizler biliriz ki kırmızı işıkta geçmek yasaktır ehliyetsiz araba sürmek yasaktır.kırmıza geçince cezası vardır.öylede rabbiminiz koyduğu yasak levhalarına dikkat etmezken o kırmızı haram ışıklarında geçerken,alacağımız cezayı düşünmeyiz,ama kırmızı ışıkta geçmeyiz dünyada rabbimin kırmızı ışıklarında geçersek kırmızı çil çil ateşlere sunulucağımızı bilmeyiz.acaba o zaman ateşin alacağı zevki düşünebiliyormuyuz.gel bakalım sen misin rabbimin emirlerini çiğneyen sen misin beni hafife alan sen misin beni umursamayan sen misin beni unutan sen misin beni hesaba katmayan.sen misin bana meydan okuyan.diyerek insanları zevkle belki yakacak ateş.rabbim narlara müstehak değil nurlara müstehak etsin.
Kardeşim hayatıımızın her anını kuşatmıştır danışmalar müracat yerleri insanlar oralara bilmedikleri yerleri sorarlar.öğreniler bilmediklerini kitaplardan açarlar öğrenirler yolu yönü bilirler iyi kötüyü aeyırt eder.öylede insanlar ebedi hayatın yolunu ebedi hayatın yerini sormaz olmuşlar,nerden gelip nereye gittiklerini bilmez olmuşlar.kabire doğru gidin kul kabri sorması gerekir.kabirden sonrası nere sorması gerekir.ama kurana müracaat etmiyor,sünnetin danışmasına gelmiyor.nasıl yolu belmiyen kaybolur öylede islamın yolunu kuranın yolunu bilmeyende haşirde kaybolur yerini yönünü bulamaz.sahipsiz ortada kalır.bir gün kendini şöyle düşün kabirde haşirde yapayalnız.o mahşeri kalabalık içerisinde yapyalnız düşün kendinizi.ürperirsiniz.
İşte kardeşim sınavlarla kuşatılmış hayatımız .rabbim ebedi sınavlarımızı kolay etsin.o sınavlarda kolaylık versin.kolay değil belki 60 senelik bir ömrün hesabı var.
hayat insana somurtsada o hayata acı bile olsa gülmelidir,hayat insana yüz çevirsede insan hayata küsmemelidir,eşi ona sırtını dönsede o yüzünü dönmelidir,mutluluk saadet ondan yüz çevirsede o gülmelidir,çektiğiniz çileleirin kutsal bir dava kutsal bir yer için değilmi,kim var ömür boyu sürenin,kim var ömür boyu nöbet tutan,kim var ömür boyu ağlayan,kim var ömür boyu ceza çeker,kim var ömür boyu hüzünlenen,kim var,ömür boyu ayrılık çeken,elbet her başlangıcın sonu olacaktır.hayattan teskere alacaktır insan.gidecektir ebed alemine,insan kış memleketine giderken yanına kalın giysiler alır,insan sıcak memlekete giderken yanına yazlık şeyler alır,insan uzun yola gidecekse ona göre azığını alır,yolun uzunluğuna göre meşakatine göre tedarik yapar,bavullarını hazırlar,bizlerde tuli emel hastalığı yüzünden yolculuumuzu yolumuzu unutmuşuz,gideceğimiz yerin meşaketlerini unutmuşuz,halbu ki dünyada yaşayacağımız bütün şeylerden daha korkunç olacaktır ilk kabir gecemiz,o gün için azık hazırlık tedarik endişesi çekelim,halbu ki haşirdaki zahmet meşakket acı kader dünyadaki bütün insanların çekeceği zahmetlerden daha fazladır.o alemdeki korkularımız kabirdeki korkularımız burada ki bütün insanların korkularını toplasan onlara denk gelmez.burada ki ümitsizliklerimizi toplasak orda kilere denk gelmez,halbu ki sıratta ki yolun uzunluğu burada ki bütün yolların toplamından yüz milyarlarca fazla olacaktır,o zaman tasamız kaygımız endişemiz dünya değil dünyadaki asıllar niçinler değil o alemlerde bizi bekleyen dehşetli anları geçme olmalı,çünkü nefis ve şeytan yüzünden uzun yaşama gafleti yüzünden dünyadaki acılar yüzünden belki onları hatirlayıp onlara hazırlık yapamıyoruz,ama yapacağız kardeşim o dehşetli uzun sıkıcı boğucu zahmetli ahiret alemini aşıp cennete gitmeye çalışma sıkıntısını çekeceğiz.aklımıza nefis ve şeytan haramı günahın attığı zaman bizde hemen onun önüne ölümü ahireti cehennemi kabiri getirecez,o şehveti getirdiği zaman bizde ateşi getireceğiz,şehvetin ateşi beni yaksada cehennemin ateşi daha kötü yakacaktır diyeceğiz,ne geleceğin endişesini nede geçmişin elemini çekmeyeceğiz çünkü gelecek gelmemiş ve elimizde hiç bir senet yok,ona yetişmek için garanti yok,geçmiş zaten gitmiş,giden zamanın sadece ibretini alacağız ki gelecek için tedbir alalım.düşülen hatalara düşmeyelim.öğreticisiz tarif edicisi olmayan bir hayat bir din bir yaşam boş kitap gibidir.onun için allah ya habibim sen olmasaydın bu kainatı yaratmazdım demiş.yani sen mübelliğ olmasaydın sen tarif edici olmasaydın kainatın muğlakını sırlarını keşf edecek kimse olmazdı.seni yarattım ki kainatı tarif et,beni tanıt.işte bizler kainatı hakikatı hayatı tanıtırıcı tarif edici olan peygamberi bilirsek hayatı çözeriz..elmasa elmas kömüre kömür değeri veririz..her şeyin mahiyeti bilinmediği zaman belki zarar verir. Bir şeyin hakikatini öğrendikçe zararını azaltabiliriz.
Sığınağımız yegane sığınımaz rabbim olacak öncelikle çünkü kula sığınınca üçret bekler.o beklemezsede nefis peşin çalışmaya alışmışsa hemen ücret bekler,yani şefkati merhmati iyiliği karşılıklı olur.ama rabbimin olmaz.çünkü kulun verecekleri sınırlıdır.kulun eli gözü kulağı her yere yetişmez,ama rabbin kudreti ilmi her yeri kuşatır.gözetir duyar bilir.yetişir.ona sığınacağız.öncelikle.belki insan seccadesine sığınıp ona akıtır gözyaşlarını onu kucak görü,belki ona açar dertlerin o şahit o olur niyazlarına yakarışlarına.belki insan rabbine açar dertlerini kimseye açamadıklarını anlatır.ama bazende bir kucak arar içinde sadakat teslimiyet tevekkül olan bir kucak arar,bazen bir sırdaş arar bir yoldaş arar,kendi cinsinden çünkü rabbiyle irtibatını zevale uğratan şeyler mesafeleri belki artırır.ama bazen yanındaki kimseden bekler o şeyleri bulamaz.eğer zeminimiz bastığımız yerler sağlam olursa ayağımız kaymaz.ama çürük tahtalara ,kaygan zeminlerde oyun oynarsak ayağımız kayar başımız imanımız dinimiz kırılır.
Hz fatma babasına sormuş "benim cennette komşum kimdir.efendimiz demiş senin komşuh falan kadındır
Hz fatma meraek etmiş kadını bulmuş kapısını çalmış kadın kapı arkasından kim o demiş ben peygamberin kızıyım deyince Hz fatma .içerideki yaşlı sesli kadın demiş.kocamdan izin almadan seni içeri alamam.alayım yarın gel demiş yarın izin almış.Hz fatma gfelince kadın kapıyı yine açmamış çünkü yanında hz hüseyin varmışsadece senin için izin aldım demiş.yarın gel demiş yarın gelincede açmamış çünkü bu sefer yanından hz hasada varmış.yine açmamışkapıyı çünkü senni ve oğlun için aldım izin öteki çocuk için almadım demiş.tekrar yarın gelince kapıyı açmışkapıyı açınca genç bir kadın buyur etmiş Hz fatmayı.kadın gençmiş.Hz fatma sesin çok kalın ve yaşlı geliyordu deyince .kadır ağızama taş koyarım ki sesim kalın çıksın genç olduğum anlaşılmasın demiş.Hz fatma anlamış niye bu kadının cennette komşusu olduğunu.işte herkes bu kadın gibi kalbini gjözünü ruhunu bedenini kapatıp kimseye açmasa.işte böyle Hz fatmaya komşu olur.ama açanlar.gözünü açanlar yarın gönlünü açar,gönlünü açan kollarını açar.kollarını açan ise yatağını açar.yatağını açan ise imanını açar saçar.rabbim açanlardan saçanlardan eylemesin.şeytanın zehirli oklarını yemek istemeyen kadın kalbini bedenini hayasını kapatsın.yoksa manevi yaralı berdeli bir halde gider rabinin huzuruna.günaha harama kör sağır olanlar hakikatlere ilme hikmete açık olurlar.haramla hikmetleri hakikatleri duyguları arzuları kalbi bedeni köreltip sağır dilsiz edenlerin hali dilsiz sağır kör insanlara benzer.mahremiyet bir sırdır sırrını ifşa denin malı yağmalanır.gıybet edilir haset edilir.mahremiyet insanın hazinesidir onu teşhir eden onu kaybeder paralatır gasp ettirir.mahremiyet kadının kefenidir onu yırtıttıran çıplak kalır ortada kalır.mahremiyet kadının ruhudur canıdır kanıdır.ruhsuz kansız insan ölüdür.

işte kardeşim asrı saadetten bir tablo.bu tabloyu gönlümüzün vicdanımızın en yüksek yerine asmalıyız ki her daim göz önünde bulunsun.gafil ahmak divane başı bozuk nefsimiz kör sağır dilsiz hevamız gidip ona çarpsın aklını başına alsın.gözünü açsın.rabbimin verdiği hazineleri ona teslim ederken sağlam temiz teslim etmeyi bizlere nasip etsin.

Kardeşim rabbimize nasıl ki hayvanlarımızı kurban ediyoruz öylede rabbimize malımızı canımızı hayatımızı zamanımızı da kurban edeceğiz.çünkü acaba nasıl gideriz rabbin huzuruna diye düşünmeliyiz.Sorsa rabbim insanlara yevmi mahşerde" neyi kurban ettiniz bana" şehitler der rabbim hayatımı kimisi der kolumu kimisi der bacağımı kimisi der gözümü ya biz ne deyeceğiz.acaba diyebilirmiyiz , rabbim malımı hayatımı feda edemedim ama gözyaşlarımı Feda ettim rabbim, kalbi ruhi olarak sıkıntı çektim,ümmet için üzüldüm,ümmet için ağladım,ümmet için sıkıntı çektim, belki onların izi vardır kalbimde.
rabbim açınca o kalbi acaba içinden ne çıkar dünyanın kariyer, makam sıkınıları mı yoksa aşk meşk muhabbet izlerimi kasılmalarımı sterslerimi ne dersin ,ne vardır acaba kalbimizde? neyin izleri ,çiziklerii vardır.şüphelerin attığı çiziklermi küfrün harmın izlerimi var .malumdur ki, bilgisayara foırmat bile atılsa geçmişin izi bütün bütün silinmiyor sadece belleği yada ramı yakacaksın ki, izi kalmasın demek bize öyle amel tövbe lazım ki, izi kalmasın o günahların haramların isyanların,gözyaşları ile yakmak gerekir o izleri,nedamet figan ateşleri ile yakmak gerekir o izleri,gözyaşları rabimiz için olunca elmasa döner,bizim için ahirette kalkana döner,belki cennete saraylara döner,ahiret hesabına,ama dünya için ve dünya içindeki sevgililer için mal için olursa o zaman feryada belaya döner,ahirette ise azaba döner.rab için gözyaşı dökenlerden eylesin rabbim.
kardeşim dünyanın küçük bayramlarına eriştiren rabbimize hamd edelim ve niyaz edelim ki bizleri ebedi gençliğe erme ebedi saadete erme ebedi mutluluğa erme bayramlarına ulaştırsın.bizleri cennetil firdevs ve cemilini görme bayramına ulaştırsın,bizleri haşir meydanında beraat senedi alma bayramına erdirsin,bizleri sırattan berk suretiyle burak üzerinde vennete erme bayramına erdirsin.bizleri peygamberimeze ve al ve ashabine komşu olma bayramına erdirsin.işteo zaman bayram bayram olur.o bayramlara ermenin yolu ise allaha kurban olmadan geçer.rabbim sana yılda bir kere kurban keseriz.bizleri her gün sana kurban olanlardan eyle.ibrahimin sadakatini,ismailin tevekkülünü ve koyunun teslimiyetini bizlere ver rabbim.amin.














Boş ve abes sözlerin maskaralığını yapmaktansa
güzel sözlerin hamallığını yapmayı tercih ederim.

28.11.2009 - tahkik

Konu chat olunca birkaç

Konu chat olunca birkaç cümle düşmek istedim bende...

Chat konusunda gerçekten çağımızın acı bir bataklığa sürüklenişi var adeta.Sevgiye aç olan gençlik ilgiyi sanal ortamlarda arıyor ve çoğu zaman yazık ki tatmin duygusuyla bulduğunu zannediyor.Chat ortamları gerçekten diken gibi ne türlü koysan bir yönünden zararı dokunuyor insana.İnsan psikolojisi,sanal ortam olunca karşımdaki nasılsa görmüyor diye gerçekten edebin, hayanın sınırları fazlaca zorlanıyor.

Kişi her ne kadar kendine bu konuda güven içinde de olsa, sadece sohbet,geyik amaçlı girsede sonuçta denk geliyor ve birkaç kişiyle, olmayan muhabbet ilerliyor.Nedir pc karşısında başlayan muhebbet zamanla kalbi, beyni oyalıyor.Böyle oluncada direk nefs tetiklenerek devreye giriyor.Yazık ki her an insanı menfiliğe sürüklemeye çalışan nefsin eline bir koz daha verilmiş oluyor..

Hani, dinimizde birinci bakışa ikincisini bile eklememek gerektiği konusunda bir hassasiyet varken diilki bu yaşananlar günümüzde.Bazen nette öyle şeyler okuyorum ki gerçekten yazık, hangi düşünce baz alınarak yapılıyor..

11.11.2009 - Edeb bir tac imiş

chat yalancıdır.

En olmayacak denen kızlar bile bu chat ortamından itina ile kandırılabilmektedir.İnsanlar ne kadar dirayetli olsada karşı cinse karşı zayıftır.Zayıflığımızı görüp yılanın başını baştan kesmek gerekir.Ejderha olduktan sonra yapacak bir şey yok.Günaha giden yollar tıkanmalı.Aklınızı kullanın gerçek hayatla sanal ortamı ayırt edin.

27.05.2009 - divane aşık

Yalancı ve mındar olan chat değildir..

Değerli arkadaşlar, bu isim altındaki yazılara şöylece bir nazar ettim. Sürekli olarak chat (sohbet) hakkında menfi tahşidatlar var, tâ ki insanlar uzak dursunlar. Bunun içinde örnekler itinayla seçilmiş, kötü yönleri gösterilmiş. Chat yapmayınız, etmeyiniz, şöyle zararları var deniliyor vesselam. Ama benim alemimde chat denilince hiç de kız-erkek münasebetleri kavramları yok. Chat kanalları öylesine büyük bir nimet ki, hayırlı mecralarda kullanıldığında neler yapılabiliyor şaşmamak elde değil. Her zaman kötü tarafını gören arkadaşların ağızları acaba neden bu kadar yanmıştır ki devamlı kötü cihetlerinden bahsediyorlar? Dünyanın bilmemneresindeki pek çok insanın sohbet kanalları vesilesiyle müslümanlığı tercih ettiğine dair haberler yer alsa, insanların chat'i nasıl etkin ve ahiretlerine yatırım maksadlı kullanabilecekleri gösterilse daha iyi olmazmıydı? Tamam, bugüne kadar pek çok masum evladımızın bu tür sohbet odalarında kandırıldıkları ve aile saadetlerinin yıprandığı doğrudur, ancak yapmayın etmeyin demek ölçü değildir. Akla kapı açılıp bu chat mecrasının hayırlı yönlere kanalize edilmesi daha yararlıdır. Ben kendim uluslararası chat kanallarında zaman zaman dolaşıyprum. Vietnamda, İslamiyet denilince aklına ilk önce terörizm gelen 22 yaşında bir genç şimdi Kur'an meali okumakla meşgul. Bu misal sadece denizden bir katre hükmünde. Nasıl ki ateş, amacına uygun kullanıldığında sana hizmet eder yemeğini pişirir. Eğer doğru kullanılmazsa evini yakar, kül eder. Bunun gibi chat yerinde ve etkin şekilde kullanılırsa zararından ziyade menfaati olacaktır. Sadece biraz daha dikkat. Lüzumsuz yere vaktinizi ve hissiyatınızı çalmasın!

04.08.2009 - manidar

benim esim bazen onunla

benim esim bazen onunla beraber chat yapmami istiyor ben istemiyorum ama beni zorluyor ne yapmaliyim yardim edin lütfen

17.05.2009 - arayan

esiniz olacak olan insana

oncelikle size selam saygi.
birincisi esiniz farkli dunyalar icinde bastirilmis duygularini cahta vasitasiyla tatmin etmeye calisir kendi bastirilmis duygularini hayal fantazi dunyasina sizide uyarlamaya calisiyor.esiniz sizi farkli bayan ve erkeklerle tanistiriyorsa bilinki butun duygulari butun amaci cinsleik icindir.kendi gizli dunyasinda size yansitigi ve yansitmadigi fantaziler vardir. sizi buna zorliyacaktir.sunu unutmayiniz erkek egemen zihniyet 5 bin yillik egemen tecevuz kulturunde geliyor. esinizin amaci sizi kendine benzetmek sizin duygularinizi kendi emeleri dogrultusunda kanalize etmek istemesidir. sizin yapabilecegin en guzel sey katiyen ve katiyen chat yapamyi red etmektir ve buna karsi direnme azmi ve gucu gostermektir. yok eyer tam tersini esimi kirmiyayim bir defa 2 defada ne cikar diye dusunurseniz sizi felaket beklemektir denebilinir.yureginize beyninize benliginize kisiliginize karsi hic kimsenin tahkumu yoktur duygulariniza beyninize yureginize kisiliginize sahip oldugunuz surece babanizda olsa esinizde olsa kim olursa olsun sizin onurlu durusunuz karsisinda sizi baska bir seye zorliyamaz.saygi hurmet

10.02.2010 - omer_35

chat

oncelıkle selam ve saygılar musluman kardeşlerımızı bende chatı iyi bulmuyorum gazete haberlerde okuyorunm ne olaylar oluyor ilk once arkadaşlarıyla giriyor bişi olmaz diyor ama bunda da kendıne hakım olamıyor ve bu tekrar tekra ama bunda başına gelmeyen kalmıyor

18.02.2010 - bengüsu

Arayan Kardeşim, eşiniz.nette hiçte helal olan şeylen aramıyor.

Kardeşim cenabı hak her şeye bir sınır çizmiştir.namaz ile namazsızlığın arasına şirk sınırını koymuş,zina ile gözün arasına bakma yada bakmama sınırını koymuş,helal ile haram arasına ,iyi ile doğru arasına küfür ile iman arasına sınırlar koymuştur.nasıl helal haram yasaklar arasında sınır varsa dünyalık işler arasında da sınırlar vardır.namus ile namussuzluk arasında sınır,çalma ile çalmamak arasında vicdan sınırı vardır.bir insan eğer askeriyenin sınırını çiğnerse vurulabilir,bir insan ülke sınırını aşarsa düşman askeri tarafından vurulabilir,bir insan uçurumun sınırına gelirse aşağı düşebilir.bir insan azgın bir nehirin sınırına aşarsa suya düşüp boğulabilir,bir insan bir adamın namusuna dil uzatırsa öldürülebilir,yada ona iftira ederse cezaya müstehak olabilir,yani bunu herşeye kıyas edebilirsiniz.

Şimdi cenabı hakkın bizlere çizdiği namus din iman islam vicdan şeref iffet haya sınırları vardır.o sınırları nefis hesabına,şeytan hesabına,hevasatlarımızın hayvani zevkleri hesabına çiğnemeyiz.yada kocamızı memnun etmek için çiğnemeyiz.onu tatmin etmek için onu istediği gayri meşru yollarda kullanamayız.kocanızın sizden istediği meşru olan şeylere itaat etmeniz gereklidir.mutluluk için ama onun gayri meşru zevklerine hizmet için şerefnizden imanınızdan rüşvet veremezsiniz.onu memnun etmek demek onun istediği kişileride memnun etmek demektir.onu memnun ederken nefsini,şeytanının ve o konuştuğu insanları memnun ettiğinizi unutmayın.cenabı hakkın ve vicdanınınız memmun olmadığı bir yerde eşiniz memnun olsa kaç para eder.evlilik sadece hayvani bir arzuya bütün şerefleri namusları paralatmak için değildir.cenabı hakkın rizasını kazanmak içindir.

Hayatını internetin ve sefih medeniyetin çirkef pis alçak fantezilerine göre şekil vermeye çalışıp,şehvetini zevkini arzularını onlara uyduran bir adamın sizden istediği şeylerin bedeli ağır olacaktır.zevklenmek için haram olan yollara başvuran ve bu yollara kendini şartlandırarak mutluluk ve hazzın yolunu bu işlerde gören bir adamın ödeyeceği bedelin izzetini şerefini namusunu kaybetmek olduğunu bilmesi gerekir.ona uyacak olan sizinde kaybedeceklerinizin az olmayacağını bilmeniz gerekir.zaten birkaç sınır çiğnediğinizi söylemişsiniz.bu sınır ötesi hareketler bitmez unutmayın.ne acı bir şey ki bir insanın eşiyle beraber oturup chat etmesi ve onu böyle bir işten vazgeçirmek yerine ona tavır sergilemesi yerine onunla oturup onun pis fantazilerinin bir piyonu olmak.bir şehvet taşı olmak.

Kardeşim eşinizin sizden istediği şeyleri denetleme ölçünüz kuran ve sünnet olacaktır.zinaya yaklaşmayının muhatabı sen o biz değilsek kimlerdir,harama bakmayın diyen ayet burada kimler muhatabı olacaktır.zina şeytanın pislikleridir ayetinin muhatabı kimlerdir.bizim zevk ve fantezilerimizin dine imana islama adaba kurana uyup uymadığını denetlemek vazifesini iyi yapın..kocaların memnuniyetinin sonu gelmeyecektir.her fantezi yeni fantezilere kapı aralayacaktır.eğer bir erkek yetiyordu da ne niye bir kadın chatta bulduğu 300 erkekle yatmış.bu haberi duymayanınız kalmamıştır.
demek şeytan bir nihayet insana vermiyor,batırdıkça batırıyor,alçattıkça alçaltıyor.eşinizin istekleri cüretkar bir şekilde artacaktır.bir gün kendinizi başka kollarda bulmak ihtimalı sizin kalbinizden geçirdiğinizden daha yüksektir.bu nasıl namus şeref sevgi anlayışıdır anlamadım.eşini başkalarına peşkeş çekme arzusu taşıma,onu başkalarına paralatma arzusu,onu başkalarıyla beraber olma hayali ile konuşturmak.Evlenirken Allah ve peygamber huzurunda böylemi söz verilmişti,kanını canını çocuklarının anasını götürüp başka erkeklere peşkeş çekme deyyusluğu ne zaman şart koşulmuştu.elbisesini ve giyeyeceğini başkasıyla paylaşmayan insan eşini nasıl başkalarına peşkeş çekme düşüncelerine girebilir.onu ahlaksızlık namuzsuzluk ifietsizlik imansızlık uçurumlarına itekleyebilir.kutsal emanetlerini başkalarına yağmalatma peşine düşebilir.5 dakikalık zevk uğruna insanlığın en alçak mertebelerine inebilir.Allahın emanetini böyle zay edebiliyor.eşinizin aldandığı o alem varya şeytanın insanları artık en çok helak ettiği ortamlardır.insanlığın ruhuna fatihe değil lanet okunduğu mekanlardır.cinsel tatmini gayri meşru yollara bağlayan fikirlerin mekanıdır.islamın o insanlara taktığı iffet şerefi namusunun o şehvet zina haram çarşılarında 5 dakikakilık lezzetlere tercih edildiği yerlerdir.

Kardeşim yarın yevmi mahşerde kocamın mutluluğu için onun tatmini için bunları yaptım deseniz bu sözünüzün kıymeti olmaz.çünkü siz kendiniziden mesulsünüz.namusu iffeti şerefi size emanet olarak veren rabbinizdi ve o emaneti sahibine teslim ederken sağlam temiz nezih olarak vermeniz gerekirdi.bir kadın koca hatırı için günaha harama girmez.küfre girmez imanını tehlikeye atmaz.onun helal meşru arzularına evet diyebilir ama gayri meşru isteklerine asla evet diyemez.kocanın iffeksizliğe hayasızlığa günaha teşvik eden emirlerini tutup cenabı hakkın ali emirlerini çiğneyen yarın yevmi mahşerde nursuz kalır.çünkü ehlinin dışında örtüsünü açana Allah rahmet nazarı ile bakmaz kardeşim.yarın yevmi mahşerde eşin hem senden kaçacak hemde ateşi azabı dehşeti görünce yapmasaydı aklı fikri vardı diyecektir.ahirette birbirinize düşman olmak istemiyorsanız onu gayri meşru emirlerine itaat etmeyin.ölüm sizi en yüksek kulelerde de olsa,saraylardada olsa yakalar,isterseniz bütün dünya orduları emrinizde olsun,bütün toplar tüfekler size hizmet etsin.ölüm sizi yine gelip yakalar.ölüme günah üzere,haram üzere zina üzere yakalanmak daha elim feci bir sondur.kör adamın elinin altına elmasla cam parçaçıklarını koysanız o kör el yordamıyla ikisini ayırt eder tefrik eder.kıymetini anlar.insan namusun kıymetini kör ama sağır da olsa bilir.öyle üç kuruşluk cam parçacıkları hükmündeki lezzetlere değişilecek bir şey değildir namus..

Kardeşim eşinizle konuşun ona deyin ki, senin bu tatminsizliğinin sebebi bu internette bulduğun şeylerdir.aradığın şeyler bize çok şey kaybettirecek.iman ,din iffet şeref namus.şimdi öyle zannediyorsun ki bunlar cinsel mutluluk için şarttır.bunları yapmayınca mutlu olunmaz.şeytanın askerleri öyle pislikler icat ediyorlar ki öyle pislik fantezileri çıkarıyorlar ki insanları insanlıktan çıkarıyorlar.bu tatminsizlikler neticesi olarak insan kendini mutsuz zanneder.cinsel mutluluk için karşısına çıkan onlarca yalancı şartlar onu aldatır.aklı fikri görüntülerle yada konuştuğu kadınlarla kirlendiği için yada zina ettiği kimselerle kirlendiği için eşiyle beraberken tam bir motivasyonla eşine bağlanamaz şeytan belki yüzlerce hayal,görüntü olay hatırayı arzuyu kişilerle yaşadıklarını getirir önüne böyle bir durumda bir insan kiminle ne yaptığını bile bilemez.Nasrettin hoca ikinci eşiyle evlenince karısı yatakta ah eski eşim dermiş,hocada ah eski eşim demiş,bu atışmadan rahatsız olan hoca sonra demiş "bu yatak dört kişiye fazla değimli kadın".şimdi bir yatakta onlarca kadının hayalleri varsa eşininiz sizin yerinize mazideki yada görüştüğü kişeleri koyuyorsa o evde yatakta nasıl mutluluk olur.zihni fikri aklı hayelleri temizlemedikten sonra bu tatmin olmaz.unutmayın.helal olan geniş daireleri bıraktırıp bu leşlere saldırtıyorlar.bu pisliklerin sonu yoktur kardeşim,dünya mukafat yeri değil ücret yeri değildir.bir erkek 1 milyar kadınla yatsa sanki bir kadınla yatmış gibi zevk alır.çünkü imtihan tecrübe meydanına gönderilen insana her şey kısıtlı verilmiştir ki asıl olanı tercih edip iştiyakı olsun.burası mükafat yeri olsaydı ahirete ne gerek vardır.şehvetin vazifesi her önüne geleni mahvetmek değildir.insandaki şehvet neslin devamı için olunmakla beraber zahmetin karşılığı olsun diye bir muaccel ücrettir.yoksa iffetsizlik ile iffetleri paralamak için değildir.yada hayvanları taklit edip onlara benzemek için değildir.şehveti azdırıp sonra etrafına saldırmak için değildir.şehvetni azdırıp namusunu yıkmak için değildir.şehvetini azdırıp sınırları çiğnemek için değildir.helal dairesinde ehline istimal etmek içindir.

Kardeşim eşinizi yaptığı işten men edin.çünkü dinimiz bırak böyle çirkeflikleri bir kadının kendini nasıl başka erkeklerin hayallerinde gezmekten koruması gerekirse,eşinide başka kadınları hayellerinde gezdirmesine müsaade etmemeli,onun yaptığı helal olmayan işlere musade etmemeli,mazur görerek yada riyakarene bir surete girmemeli sırf eşimin muhabbetini kaybetmemek için.namusunuz şerefinizin bekçisi eşiniz değil sizsiniz.çünkü gözünüz kulağınız bedeniniz kalbiniz ruhunuz iffetiniz size aittir.

Malumdur ki,en ala bir şey bozulsa en alçak bir şeyin bozulmasından daha ziyade bozuk olur,süt ve yoğurd bozulsa da yine yenilebilir. Amma yağ bozulunca zehir olur yenilmez.öylede mahlukatın en mükkeremi olan insan eğer bozulsa bozuk hayvandan daha bozuk olur.müteaffin kokuşmuş maddelerin kokusuyla lezetlenen haşeretler ve ısırmakla lezzet alan yılanlar gibi günah haram bataklığındaki şerlerle ,kötülüklerle pis ahlaklarla lezzet alır ve onlarla iftihar eder teşvik eder.git gide adeta şeytanın mahiyetine girer.işte kardeşim internetin eşinizi düşüreceği son nokta.dikkat edin artık onu helal temiz nezih şeyler tatmin etmiyor,lezzet vermiyor bu şer batakhanelerinin çirkeflikleri tatmin etmeye başlamış.

Risalei nurdan Hanımlar rehberinden bir kaç ihtar bayanlara yazıyorum.
Kadın ve erkek ortasında gayet esaslı ve şiddetli münasebet, muhabbet ve alâka, yalnız dünyevî hayatın ihtiyacından ileri gelmiyor. Evet, bir kadın, kocasına yalnız hayat-ı dünyeviyeye mahsus bir refika-i hayat değildir. Belki hayat-ı ebediyede dahi bir refika-i hayattır.
Madem hayat-ı ebediyede dahi kocasına refika-i hayattır; elbette, ebedî arkadaşı ve dostu olan kocasının nazarından gayrı, başkasının nazarını kendi mehâsinine celb etmemek ve onu darıltmamak ve kıskandırmamak lâzım gelir. Madem mü'min olan kocası, sırr-ı imana binaen, onunla alâkası hayat-ı dünyeviyeye münhasır ve yalnız
hayvânî ve güzellik vaktine mahsus, muvakkat bir muhabbet değil, belki hayat-ı ebediyede dahi bir refika-i hayat noktasında esaslı ve ciddî bir muhabbetle, bir hürmetle alâkadardır. Hem yalnız gençliğinde ve güzellik zamanında değil, belki ihtiyarlık ve çirkinlik vaktinde dahi o ciddî hürmet ve muhabbeti taşıyor. Elbette ona mukabil, o da kendi mehâsinini onun nazarına tahsis ve muhabbetini ona hasretmesi, mukteza-yı insaniyettir. Yoksa pek az kazanır, fakat pek çok kaybeder.
Şer'an koca, karıya küfüv olmalı, yani, birbirine münasip olmalı. Bu küfüv ve denk olmak, en mühimi, diyanet noktasındadır.
Ne mutlu o kocaya ki, kadınının diyanetine bakıp taklit eder; refikasını hayat-ı ebediyede kaybetmemek için mütedeyyin olur.
Bahtiyardır o kadın ki, kocasının diyanetine bakıp "Ebedî arkadaşımı kaybetmeyeyim" diye takvâya girer.
Veyl o erkeğe ki, saliha kadınını ebedî kaybettirecek olan sefahete girer.
Ne bedbahttır o kadın ki, müttakî kocasını taklit etmez, o mübarek ebedî arkadaşını kaybeder.
Binler veyl o iki bedbaht zevc ve zevceye ki, birbirinin fıskını ve sefahetini taklit ediyorlar, birbirine ateşe atılmasında yardım ediyorlar.
Bir ailenin saadet-i hayatiyesi, koca ve karı mabeyninde bir emniyet-i mütekabile ve samimî bir hürmet ve muhabbetle devam eder.

Demek saadetin şartı emniyet güven sadakattedir. Yoksa her gün yeni bir maceraya atılmak yeni bir heyacan dalgasına kapılmak, yeni bir adamın kollarına atılmak yâda kadının kollarına atılmak, sefihane hayvanları taklit etmek lezzet değil zillettir. Hayvanlığı kabul edenin cennette ne işi olabilir ki. Cenabı hak eşlerinizi fazlından rahmetinden ıslah etsin. Dinin olmadığı evlerde şeytan karargâhını kurmuştur. O evde namaz esirdir. Ahlak esirdir. Sadakat esirdir.oruç esirdir.dua esirdir.yani dine imana ait her şey tutsaktır.günah haram unsurları ise serbesttir.szler neyi kimi esir edip kimi neyi serbest bıraktığınızı artık sorgulamaya başlayın.yazının uzun olmasının sebebi aynı dertlerden muzdarip olan başka kardeşlerimde var onlarda okusun diye.





Boş ve abes sözlerin maskaralığını yapmaktansa
güzel sözlerin hamallığını yapmayı tercih ederim.

20.05.2009 - tahkik

Kusura bakmayın ..Acım o

Kusura bakmayın ..Acım o kadar büyük ki ancak erkek lerin böyle olduğuna inanırsam hatalar yapmam.
Sonuç değişmiyor yani ortada hep günahlar var.Bu erkeklerin gerçeğiyse ben artık istemiyorum o gerçekleri.Doğru birisini bulsam bile başkalarına bakacak ne de olsa değil mi...Sadece ALLAH o zaman...

Ayrıca kadınların da suçsuz olduğuna elbette innamıyorum.Hatta erkeklere hep şunu söyler dururum:Şimdiki kızlar erkeklerden daha fazla ihanet ediyor.
Ama şu bir gerçek ki haketmiyoruz....O zaman herkese hakettiğini veren yalnızca ALLAH...Bende artık beşeri aşkı değil ilahi aşkı istiyorum...ALLAH bulmamızı nasip eylesin.AMİN

15.05.2009 - SADECE ALLAH

sevgi açlığı ve chat şeytanı

S.a Öncelikle bu devrin en çok kanayan yarasına bu şekilde yazılar ve yorumlarla açıklık getiren ve tuzakları bizlere gösteren herkesten Allah razı olsun diyorum.
Bende onca zeki ve akıllı bilmeme rağmen kendimi,bu belaya bulaştım ve şimdi içim sızlıyor.
Ne gelirse başımıza sevgi açlığından.Ben bunu ALLAH(C.C.)sevgisiyle kapatmayı düşünemedim,Hep bir karşı cins olsun yanımda dedim.Aşka çok değer veren ve sevdiğini yürekten seven bir insandım.O kadar safmışım ki izlediğim aşk filmlerini,romanları masalları gerçek sanmışım...Gerçek sevgi,sadakat,iyiniyet her şeye yeter sanmışım...

Çocukluğumdan beri kimseden bir sevgi görmedim.Ailem beni hiç umursamadı.Depresyona girdim kimi zaman sevgisizlikten yine de gözyaşlarımı gördükleri halde bir şey yokmuş gibi davrandılar.O kadar kopuk bir aileyiz ki.Haliyle bende sevgiyi dışarda aradım ama hep yüzüstü bırakıldım.Çocukken yaşadığım cinsel tacizlerde buna eklenince içime kapandım.Hep bir gün biri anlar beni dedim... Olmadı.!!!
1 sene kadar önce bir oyun sitesinde biriyle tanıştım.Öğretmendi.Ben çok severim öğretmenleri.Önce msn sonra telefon ve sonra ilk defa bu ortamda birine inandığım için defalarca geleyim tanışayım dedi ama ben kabul etmezken en sonunda evet dedim.Hep ciddi olduğunu söyledi bana.Ben çok hassasım bana değer vermeyeceksen bırak peşimi dedim.Öyle güzel sözlerle kandırdı ki beni.Geldi tanıştık.İlk defa bir erkeğe kendimi bu kadar yakın hissettim.Hep geleceğe dair sözler söyledi durdu.İkinci gelişinde ailemle tanışmak istediğini söyledi.Daha da çok sevindim niyeti ciddi diye.Bu arada hep cinsellikten konuşuyordu,yanyana gelince benden farklı şeyler istiyordu ama ben izin vermiyor tertemiz bir sevgiyle bağlanmak istediğimi söylüyordum.Ya ayrılırsak o zaman ne olur başımı önüme eğmek istemiyorum diyordum.Beni kandırmak için her yola başvurdu.Baktı ki elde edemeyecek 4 gün kadar önce ben artık sana karşı hiçbirşey hissetmiyorum deyip beni terketti.Kendisi ıssız adammış.Yapamıyormuşşş başka türlü..

Yani demem o ki kız kardeşlerim.İnanmayın bu insanlara.Biraz kafa dağıtmak için bile olsa girmeyin o chat sitelerine.Acım çok büyük ama çok şükür kötü emellerine alet edemedi beni.Tek şükrüm budur artık.Ama artık herşey bitti.Gönlümde sevgiye sadakate aşka ait o güzel temiz hisler mahvoldu.Artık sadece ALLAHIM var diyorum ve erkeklerin hiçbir sözüne inanmıyorum.Rabbim bizi onlardan korusun.Sokakta bile karşıdan bana baktıklarını gördüğümde tiksintiyle başımı çeviriyorum.
Artık benim için sadece ALLAH var.Ondan başkası da yalan....
Son sözüm size erkekler.O kadar büyük günahlar işliyorsunuz ki bir gün gelecek rabbim hepsinin intikamını alacak sizden...O güne kadar bize yalnız sabretmek düşer....

14.05.2009 - SADECE ALLAH

Re: sevgi açlığı ve chat şeytanı

(Kendisi ıssız adammış.Yapamıyormuşşş başka türlü..)

Şimdi kardeş,anlıyorum sinirlisin de,ne bekliyordun ki?yiğit mert birini mi?

13.12.2012 - yusuf a.s

Re: Re: sevgi açlığı ve chat şeytanı

bir öğretmen niye böyle aptalca şeylerle uğraşsın ki?şimdi düşün kardeşim;adam gibi adam kendine zaten gerçek hayatta GERçEK birini bulur dimi?internet üzerinden bayanla yazışan erkeklere her zaman aciz gözüyle bakmışımdır.çünkü aciz olmayan bir erkek niye kendine gerçek hayat dururken varlığını göstermediği,görmediği,tanımadığı birine sırrını açsın ve gerçek hayatında birini bulamasın?demek ki bir eksiği,bir kusuru varki gerçek hayatında bulamamış ve böyle saman altından su yürütülen mekanlarda dolanıyor,diye düşünürüm.çevremde şahsiyet sahibi,namuslu,şerefli erkeklerin asla böyle birşeye yeltendiklerine şahid olmadım.zaten düzgün insanlar yoğundur,chat e ayıracak vakti de yoktur....

16.12.2012 - (yusuf a.s)

Re: sevgi açlığı ve chat şeytanı

Kardeş,yazdıklarını ibretle okudum.ve çok sevindim kurtulmana.biz kızlar hatayı sevilmek istemekte ve sevgiye acıkmakta yapıyoruz.yani,benimde başıma ne geldiyse;"sevilmiyorum,biri beni sevsin"dediğim zaman geldi.
Ben de buna benzer bişey yaşamıştım zamanında,bana görüşelim demişti ama ben görüşmedim,hayır dedim.iyi kide öyle demişim,yüzyüze asla görüşmedik.
BÜTÜN,AMA BÜTÜN ERKEKLERİN AMACI AYNI ŞEYDİR.bunu erkek düşmanlığı yapmak için söylemiyorum.ama böyledir.bu sitede hep kadınlara feminizm konusunda akıl verilir.hatta bir yazıda,feministliğin özellikleri sayılırken,"erkeklerden nefret ederler,onlarla hiçbir şey yaşayamazlar"deniliyor.valla öyleyse o zaman bende erkeklerden nefret ediyoruuuummmmmm,ve feministim.FEMİNİZMİ;ERKEKLERİN,KIZLARDAN ALACAĞINI ALMAK İçİN UYDURDUĞU BİRŞEY OLARAK GöRÜYORUM..!

Benim hayatıma çok benziyor hayatınız(yani sevgi,maneviyat konusunda)

Ama şunu anlamıyorum:"sevilmek istemek"suç mu?yani,sonuçta chatleşmeye bile iten,arkasında yatan neden;sevilmemekkkk.....insanlar sevilmedikleri için ve sevgiye ihtiyaç duyduğu için bu pis işe kalkışıyor.Rabbim cümle temiz kızları muhafaza eylesin

Not:erkekler her zaman daha pistir!kadınların,yüzde kırkı iyiyse,erkeklerin yüzde onu iyidir

17.11.2012 - Zehirliok Ziyaretçisi

sadece AALLAH diyen kardeşim

henüz bitmedi kardeşim.o kişi seni tekrar arayacak.bunlar böyle.senin ona bağlandığından emin.peşinden koşacağındanda.dua et.Rabbine sarıl.inançlı düzgün dostlarından kopmamaya çalış.için darldıkça mümkünse çık yürü.bu çok iyi geliyor.ve buarada sevgiyi düşün.seven sevdiğine zarar vermek istemez.gözzünden sakınır.ama dediğin gibi niyetleri sadece cinsellik.ve onlara göre sanaldaki kadınlar.kolay avlardır.biraz zorlarlar.baktılarki olmuyor.terkederler.bir süre sonra yine aynı sözlerle geri dönerler.oyunun kuralı bu ablası.özledim sensiz olmuyor diye.belki bu kez amacına ulaşma umuduyla.yani diyeceğim.işin bundan sonra daha zor.ama bir uzman yardımı.dostların ve en önemlisi Rabbimiz bizimle.eminimki harama bulaşmaktan gerçekten korkuyorsan Allahın yardımı bir şekilde gelecek.zaman ve sabır ve dua.hiç bir şey ahiretimizi yakmaya değmez ablası.ğüçlü ve umutlu ol.gerçekten sevdiyse adam gibi gelir.nikahını yapar.kendini ispatlar.yoksa sonrası senin için bir ömür utanç,pişmanlık,azap olacak.ahireti söylemeye bile gerek yok değilmi ablacım.RABBİMİZE EMANET OL.

25.08.2009 - şeyma08

Konular