Amel

Karanlık Kalplere Ve Huzursuz Ruhlara Bir Kandil Yakın.

Kandiliniz hayırlı olsun. Rahmeti, hikmeti, keremi, hazineleri bol Rabbimiz biz gafil, ahmak, divane kulları için bu gün kapılarını sonuna kadar açmış ki o af ve mağfiret hazineleri ile amelimizi dolduralım. Bir padişah nasıl ki hazinelerinin kapılarını sonuna kadar açsa ve gelin istediğiniz kadar alın dese. İnsanlar gece gündüz, soğuk kış demeden koşarlar o hazinelerinden almaya. Bizlere de şimdi bizlere açılmış olan af, mağfiret, sevap hazinelerini gece gündüz demeden alalım, dolduralım. Bu keremli gecenin fırsatını iyi değerlendirelim.

Zamanımızı Gasp Edip Maneviyatımızı Çalan Hırsızlar...

Biz hırsızları sadece adam soyan, çanta kapan, yol kesen, ev soyanlar olarak biliyoruz. Ama yanılıyoruz. Çünkü asıl hırsızlar gözümüzün önünde olduğu halde ve onlarla her gün iştigal edip, içli dışlı olduğumuz halde, onlarla yatıp kalktığımız halde görmüyoruz veya onların çetin ve profesyonel hırsızlar olduğunu anlamıyoruz.

Allaha Ne Zaman Teşekkür Edeceksiniz....

İnsanın fıtratında kemal ve cemale karşı bir muhabbet olduğu gibi, ihsana karşı ise bir minnet duygusu vardır. Fıtratındaki kemal ve cemale karşı muhabbet meyelanı olan insanın, o muhabbetin ölçüsünü iyi ayarlaması gerektiği gibi ihsanata karşıda minnetinin ölçüsünü iyi ayarlaması gerekir. Kemal, cemal ve ihsanattaki bekayı ya da fenayı iyi hesaplamadığı zaman muhabbeti ve minneti karşılıksız kalabilir ya da akim olabilir.

MEVLİD KANDİLİ ( 03 Şubat Cuma)

Mevlid Kandilinin Önemi

Hz. Muhammed (sav) efendimiz Hicret'ten 53 sene evvel Rebîulevvel ayının on ikinci Pazartesi gecesi sabaha karşı Mekke'nin Haşimoğulları mahallesinde, Safa Tepesi yakınında bir evde doğdu. Bu kutlu günde yani o büyük günde henüz güneş doğmadan âlem nur ile doldu. Âdem aleyhisselâmdan beri babadan evlâda intikal eden nur asıl sahibine ulaştı.

Medyanın Gücü

Medyanın toplum üzerindeki etkisinin ne kadar büyük olduğunu hepimiz biliyoruz. Her gün gazete, televizyon ve internet aracılığıyla, istenilen bilgi, haber, yorumlar insanlara ‘istenildiği’ gibi verilmekte ve beyinler çok ince ayarlarla kontrol altına alınmaktadır.

"Hazreti Hamza’yı şehit eden Vahşî’nin İman Etmesi"

Vahşî, Hazreti Hamza’yı şehit ettikten sonra Mekke’ye döndü. Mekke fethedilince de Taif’e kaçtı. Taifliler de, İslâm’a girmek için Resûlullah’ın yanına gidiyorlardı. Artık Vahşî’nin kaçacak yeri kalmamıştı.

Kâinatın Efendisi, Vahşî’yi İslâm’a davet için haber gönderdi. Vahşî ise Resûlullah’a şu cevabı iletti:

“Ya Muhammed beni nasıl İslâm’a çağırırsın?!

Duada Cimrilik Etmeyin Allahtan Her Şeyi İsteyin....

Aciz ve fakir olan insana Rabbinin verdiği en büyük silahlardan birisi de duasıdır. Dua silahı ile insan, maddi ve manevi düşmanlara karşı kendisini korumaya aldığı gibi; maddi ve manevi ihtiyaçlarını temin etmek noktasında da Allahın rahmetini, keremini, inayetini, kudretini, yardımını celp etmektedir.

Kur-an Kalbin Kirlerini ve Hastalıklarını, Tasfiye ve Tahliye Eder....

İnsanoğlu varlığı gereği, en güzel bir surette yaratılmış olsa da Kuddüs isminin iktizası gereği olarak kirlenir ki, o ismin tecellisi olan pak ve temizliğe ulaşsın.Hayatın maddi kirleriyle kirlenen insan, kirlerinden arınmak için muntazam olarak belirli düzen içerisinde banyosunu yapar, elbisesini yıkar, elini yüzünü yıkar, tırnaklarına keser, saçı uzayınca saçını keser.Dişlerini muntazam olarak fırçalar.İçini dışını kirleten unsunlara karşı su ile sabun ile temizlenir.

Dost İstersen Allah Yeter…

Dünyada herkes kendine başka başka dostlar edinmiştir.Kimisi parayı, kimisi iş arkadaşını, kimisi eşini, kimisi mahalle arkadaşını, kimisi ise varlığını ,kendisine dost edinmiştir.Bütün bu dostlar insanın yardımcısı,arkadaşı,sırdaşı,yoldaşı ve yakını olabilir.Bunların insanlara dokunacak faydası vardır.Bu dostların vefası ve hayrı olabilir.Ama insan asıl dost olan rabbini unutmaması gerekir.Dostların en güzeli odur.Hz İbrahim kendisine rabbini dost edinmiş,Bediüzzaman Hazretleri de dost istersen Allah yeter demiştir.

İnsanları Cehenneme Çağıran Davetçiler

Peygamber efendimiz ahir zamanda insanları cehenneme çağıran davetçilerin olacağını söylüyor.Bu hadisi şerifin zahirine bakıldığı zaman ve nakli esas alındığı zaman akla ve fikre ters gibi görünebilir.Ama hadiste aklı esas alındığı zaman bu hadisin müthiş ve dehşetli bir zaman diliminden bahis ettiği ve o zamanda insanların cehenneme direkt olarak açıkça çağrılmayacağını ama dolaylı olarak çağrılacağını anlar.Evet bu ve bunun gibi hadislerin tevili zamanı veya vakti geldiği zaman ortaya çıkmaktadır.Zamanın geçmesiyle hadisin hakikati vuku b

Rabbimizle İrtibatımızı Nasıl Sağlamlaştırırız...

“Ben gizli bir hazineydim bilinmek istedim. Onun için mahlukatı yarattım” diyen Rabbimiz kullarına şefkatini, merhametini, hikmetlerini, kemal ve cemalini göstermek ve onlara kendini sevdirmek için insanı yaratmıştır.Onun isim ve sıfatlarına ayinedarlık edecek mahiyette ve kabiliyette yaratılan insanın, Rabbinin kendisine bahşettiği hadsiz nimetlerine, rahmet hazinlerine ve keremine karşı şükür, ibadet ve kulluk ile mukabele etmesi istenmiştir.

Görüntülere Bakışımız

Doğduğumuz andan itibaren bedenimizde var olan eksiklikler, kusurlar, hayatımız boyunca yaşadığımız olumsuz olaylar, istemediğimiz ve şikâyet ettiğimiz her şey aslında Allah’ın bizler için yarattığı görüntülerdir. Bu görüntüler, dünya hayatına verdiğimiz öneme ve önceliğe göre bize etki eder.

CENNET UCUZ DEĞİL CEHENNEM DAHİ LÜZUMSUZ DEĞİLDİR..

Zaman gösterdi ki, “Cennete ucuz değil cehennem dahi lüzumsuz değildir” diyen Bediüzzaman hazretlerinin bu sözü yerinde ve çok hakikatlidir.Bu sözün hakikatini üzerinde, hareketlerinde amelinde, fiilinde ,gösteren nice ahmak ve kafir ,cahil,divane,zalim insanlar gelmiştir.

Peygambere Nasıl Komşu Oluruz?

Alemlere rahmet olarak gönderilen, en güzel ahlak üzere yaratılan, Kainatın Sultanı olan Peygamber Efendimize yakın olmak ,onun komşusu olmak ,onunla beraber bulunmak ,her müslümanın arzusu ve hayalidir.Çünkü o ahlakı mucize zatı nurani öyle bir hayat yaşamıştır ki o ahlakı ile insanlığı ışıklandırmıştır.Öyle bir hayat yaşamıştır ki, milyarlarca insanın sevgilisi ve mahbubu olmuştur.Öyle bir hayat yaşamıştır ki, Müslümanlar onu canlarından ,kanlarından, ailelerinden daha çok sevmişlerdir.Öyle bir hayat yaşamıştır ki, Allah’a Habib ve i